Günümüzde, dünya bir köy haline dönüştü. Bilim ve teknolojide takibi zor yenilikler ve gelişmeler oldu. Ulaşım hizmetleri yaşamı kolaylaştırdı. Toplu ulaşım araçları yaygınlaştı. Seyahatler çoğaldı. Artık herkes yılda bir kere uçağa biner hâle geldi. Şehirleşmenin artışıyla, küçük yerleşim birimleri  metropollere dönüştü. 

İnanç değerleri farklı olan insanlar bir arada yaşar hâle geldi. Etnik yapı ve kültürel farklılıklar ayrıştırıcı olmaktan çıktı. İnsanlar birbirlerine dost gözüyle bakmaya başladı. Seküler anlayışın etki ettiği insanlar dışında farklı yapıdaki insanlar da birbirlerine kucak açıp, yardımlarına koşar oldu.

İslâmın; sevgi, hoşgörü ve kardeşlik anlayışı hayata öylesine işledeki, insanlar arasında düşmanlıklar  azaldı. Bir arada yaşamanın önemli bir gereği olan merhamet duygusu ilişkilerin belirleyicisi oldu. 

Merhamet; Peygamberi bir özellik, İslâmi bir güzellik ve bir arada yaşamanın da gereğidir. Birarada yaşamanın ahlakı, merhamet anlayışının hayata yansımasına  göre şekillenir. 

Komşusu açken tok yatan kimsenin İslami hassasiyetlerinin zayıf olduğuna işaret eden Peygamberimiz, bu konuda  topluma,  komşuyu komşuya mirasçı kılacak bir ahlâk anlayışı sunmuştur. 

Komşuluk ilişkilerinin derinliği, insanların yalnızlığını önler, acıları azaltıp, sevgileri çoğaltır. Başta Müslümanlar olmak üzere, insanları bir bedende buluşturur. İnsan olma merkezli bir anlayışı ön plana çıkararak, yardımlaşma duygularını geliştirir. 

Merhamet; farklılık duvarlarını aşarak, herkesle kucaklaşmaktır. Dertlilere ve acılara koşmayı başarmaktır. Bir arada yaşamak için merhamet şarttır. İslâm medeniyet tarihi, merhametin örnekleriyle doludur. İslâmın paylaşma ve yardımlaşma müessesesi merhametin  vazgeçilmez kalesidir. Zekat, sadaka, infak gibi kurumsal yardım mekanizmaları merhameti öğreten ve yaşatan müesses uygulamalardır. Milletimizin tarihinde övünülecek bir kurumsal yapı olan vakıf medeniyeti merhametin yansımasıdır. 

Barış ve selâm dini olan İslamın, insanlığı bir arada tutacak unsuru merhamet anlıyışıdır. Müslümanlar arasındaki kardeşlik ruhu, tüm insanlar arasında merhamet duygusuyla uygulama bulur. İnsanın diğer insan ve canlılarla olan ilişkilerini merhamet duygusu belirler. Bir arada, huzurla yaşamanın kodları merhamet duygusunda sunulmuştur. 

Bugün, bir köy haline gelen dünyada insanlar bir arada yaşamak zorundadır. İslâm cemiyet ve  cemaat dinidir. Cemaat, kardeşlik ruhuyla, cemiyet merhamet duygusuyla ayakta durur ve huzur bulur. 

Tek millet olan küfür ehli ile birlikte yaşamanın yolu savaş değil barış, ihanet değil merhamet anlayışıyla  olur.  Bu anlayış, küfre benzemek ve onlara itaat etmek değil, insan olmanın gereği olarak birlikte yaşamanın sonucudur. Allah c.c kendisine así olan, küfreden insanlara bile Rahman sıfatının gereği olarak hayat ve rızık hakkı tanır, bunlarda her hangi bir adaletsizlik görülmez. 

Halkı müslüman olan ülkemiz gibi toplumlarda, müslümanlar arasında birlikte yaşama zorlukları görülmektedir. Farklı inanç mensupları arasındaki yaşam zorlukları da zaman zaman tahammül sınırlarını zorlamaktadır. 
Müslümanlar açısından bakıldığında birarada yaşamanın  zorlukları, yaratılış gayesinin bilinmeyişindendir. Fıtrat dini olan İslâm, kurumsal olarak bu zorlukları aşacak müesses anlayışı sunmuştur. Kardeşlik ve Merhamet anlayışı, bu konudaki her zorluğu ortadan kaldıracak bir sistem ortaya koymaktadır. 

Dünyanın kan gölüne dönmesi İslamın tanınmamasındandır. İnsanların göz yaşıyla yaşaması İslâmın bilinmemesindendir. Çocukların canlı bomba yapılması Kuran'dan uzak durulmasındındır. İnsanların vahşet saçması vahye kulak verilmemesindendir. Masum insanların üzerine bomba yağdırılması Peygamberin rehber edinilmemesindendir. Dünyanın cehenneme dönüştürülmesi Allah'a kulluk yapılmamasındandır.

Bunların bilinmemesi, tanınmaması  ve yapılmaması birlikte yaşamanın önündeki engellerdir. Huzur, İslamda, mutluluk Kur'andadır. Bir arada yaşamak, vahye göre bir yaşamsal yapı inşa etmekle olur. Kardeşlik ve merhamet bu yapının ilahi merkezli sermayesidir.