İnsanlığın en temel özelliklerinden birisi sağlam karakterli olma gereğidir, bu haslet insanın yaratılış fıtratında vardır, yaratılış fıtratında olmayan insanların karakterli olmaları da mümkün değildir. Bu tür insanların toplumu yönetmeye talip olmaması gerekir, ancak üzülerek ifade etmek gerekirse siyasete talip olan insanların büyük bir bölümü de bu tür insanlardan oluşmaktadır. Karakterli insanlar işiyle, gücüyle uğraşıp, dürüstçe hayatını idame ettirmekten yana tavır takındıklarından, siyaset yapma gibi bir şansları olmuyor.                                                                                                                                                                                        Ülkemizde siyaset yapmak için adeta bozanak gibi dönüp,  elinizde en kaliteli yağdanlıkla yağcılık yaparsanız ancak bir yerlere gelme şansınız olur. Dürüst insanların bu tür davranışlarda bulunma şansları olmadığından siyaset yapma şansları da yoktur. Geçmişte siyasetin içerisinde bulunmuş olan bir arkadaşın bu anlamda çok anlamlı ama bir o kadar da acı bir sözü vardı, derdi ki; “Ben kamyon şoförlüğünden esnaflığa yükseldim, daha sonra siyaset yapmaya başladım, birlikte çalıştığım İl Başkanı da kamyon şoförlüğünden gelme idi 3-4 sene münasip yerlerini avucumda taşıdığım için siyasette iyi yerlere geldim, ne zaman ki yorulup, münasip yerlerini azıcık elimden indirdim, kendimi sokakta buldum.” Bu ifade belki biraz argo bir ifadedir, ancak siyasetteki bazı gerçeklerin ta kendisi olduğunu da unutmamak gerekir.

            Bu kadar izahattan sonra gelelim asıl konumuza; Önceki gün Büyükşehir Belediye Meclisi"nin Kasım ayı toplantılarının sonuncusu yapıldı. Meclise havale edilen evraklardan birisi Tekkeköy Belediyesi"nden gelen önemli bir evraktı, bu evrak İlçede faaliyet gösteren veya göstermek isteyen bir kömür depolama alanının imar planına işlenmesi ile ilgili Tekkeköy Belediyesi"nde reddedilen bir evraktı. Normal şartlarda bu evrakla ilgili yapılması gereken nedir derseniz, ilgili ilçe belediyesinden geldiği gibi Büyükşehir Belediyesi"nden de geçmesi gerektiği kanaatindeyim, zira alt belediyelerden üst belediyelere gelen evrakların içerisinde yanlış olanların düzeltilmesi gerekirken, burada tam aksi bir durum söz konusu olmuş. Alt belediyeden düzgün olarak gelen evrak üst belediyede hatalı hale getirilip, onaylanmış.

            Burada çok enteresan bir durum var, hatta birkaç durum var. Birincisi evrak komisyona havale edildiğinde komisyondan Tekkeköy Belediyesi"nden geldiği gibi geçmiş, ancak daha sonra komisyondaki evraka evet oyu verenlerden bazıları verdikleri imzalardan vazgeçip, meclis toplantısında tam aksi yönde oy kullanmışlar. Peki kim bu kısa sürede dönen arkadaşlar derseniz, AK Parti"den Murat ekşi, Emin Kazım Şen, MHP den İsmail sevindik. Bu arkadaşlarımız önce Tekkeköy İlçesi"nde kömür depolarının kurulmasına karşı çıkmışlar, ardından ise kurulması yönünde oy kullanmışlar. Peki iki gün içerisinde ne oldu da bu kadar ciddi konuda yüzde yüz karar değiştirdiler derseniz, Murat Ekşi ile İsmail Sevindik"in bu kadar kısa sürede dönüş yapmalarına şaşmadım. Zira bu arkadaşların yapısı buna müsait, Murat Ekşi"ye Vezir Hazretleri ne derse onu yapar, İsmail Sevindik"in ise yeşilliği gördüğünde anında oraya doğru dönüş yapacağını da çok iyi bildiğimden, onlara bu işi çok görmedim, ancak Emin Kazım Şen ilkeli bir arkadaştır, kendisi ile birlikte çalıştım, benden sonraki Başkan Vekili de kendisi olmuştur, ancak son üç yıldır Vezir Hazretleri"nin dümen suyuna girdiğini söyleseler de ben inanmıyordum. Zira Emin Bey hem hukukçu, hem de İmam Hatip kökenli bir arkadaş olduğundan ilkeli olmanın, sözünde durmanın ne olduğunu çok iyi bilen bir arkadaş olduğunu düşündüğümden, böyle bir hatayı yapmış olması beni gerçekten hayrete düşürdü.

            Gelelim enteresan olan ikinci duruma bir ilçenin hava kirliliğine neden olabilecek bir işletme o ilçeye kurulmaya çalışılıyor ise bunun kararını öncelikle o ilçe halkı ve o ilçe halkının seçtiği Belediye Başkanı vermeli. Bu gerçeği tüm ilçe Belediye Başkanları bilmiş olmalarına rağmen İlkadım Belediye Başkanı toplantıya katılmıyor, Atakum Belediye Başkanı ise toplantıya katılmasına rağmen, sıra bu evraka geldiğinde meclisi terk ediyor. Bu arkadaşlarımızın yaptığı sizce doğru bir hareket midir, aynı durumla kendilerinin karşılaşmayacağının garantisi var mı? Peki karşılaştıklarında kimden destek isteyecekler.

            Olayın daha da enteresan olan üçüncü boyutu ise Belediye Meclisi"nde bu madde görüşülürken, izleyiciler arasında eski CHP İl Başkanı İhsan Kalkavan"ın malum kömür deposunun sahibi ile birlikte izleyiciler arasında olması. Diyeceksiniz ki bunda ne var, işte işin püf noktası da burada İhsan Kalkavan CHP"li olmasına rağmen son iki seçimde de Vezir Hazretleri"ni desteklediğinden, ona istediğini yaptırabilecek durumdadır. Bu olayın da perde arkasındaki aktörlerden birisi olduğundan, olayın ciddiyetine binaen bizzat olay mahallinde bulunup, muhtemelen daha önce görüştüğü meclis üyelerini kontrol altına almak istemiştir. Zira CHP"li meclis üyelerinin evraka çekimser oy kullanmalarının başka izahı var mı?    

            İşte sizlere bir oylamanın perde arkası paranın nelere muktedir olduğunu sanırım gördünüz. Bunca izahtan sonra kimlerin dönek, kimlerin kaçak, kimlerin de adam olduğuna siz karar verin. Mutlu Pazarlar