BU YIL DA "HAC"CI TAMAMLADIK..

Hac ibadeti vesilesiyle; 11 Mayıs tarihinde Samsundan çıkıp, 21 Haziran günü takrar İlimize dönerek, kutsal topraklarda yaklaşık 40 gün kaldık. Firmamız KESMEN TURİZM organizasyonuyla planlayıp, gerçekleştirdiğimiz Hac ibadeti için; başta ilimiz olmak üzere başka illerden de katılımın sağlandığı grubumuzla verimli bir hac dönemi yaşadık. Zamanın uzun olmasını fırsat bilerek, ek nafile ibadetlerle 40 günlük süreci çok verimli değerlendirdik. Refakatimizde ve rehberliğini de yaptığımız Hac grubumuzla çokça hatıralar biriktirdik. Sürecin en anlamlı bölümünü de, Arafatta birlikte vakfe yapmakla yaşadık. "Hac; arafattır" buyuran Peygamberimizin bu tarifini, Arafat da berattir Kuran hükmüyle açıklayarak, bu güzelliği grubumuzla birlikte ihya ettik.

İbadetten tat almak için; akıl, bilgi, duygu ve ibadet vizyonu gerekir. Bunların herbiri ibadet doyumu için ayrı ayrı etkiye ve öneme sahiptir. Ömürde bir defa yapılması yeterli olan "HAC" ibadetinde bu değerler çok daha önem arz eder. Haccın hikmetlerini anlamak ve hayatın gelecek dönemine haccın etkisini aktarabilirmek için; ibadetin vizyonuna hakim olmak gerekir. Arafatta açılan temiz sayfanın; mahşere taşınabilmesi, bu vizyonyla gerçekleşir. Ülkemizden yaklaşık 100 bin, dünyadan da yaklaşık 3-4 milyon Müslümanın Hac ibadeti yaptığı günümüzde, bu sayı dünya Müslümünlarının; birlik, dayanışma, yardımlaşma, ahlak, edep ve ibadet gibi temel davranışlarında "maya" görevini görecektir. Böylece de; İslâm toplumlarında huzur ve mutluluk oluşacaktır Buna rağmen İslâm toplumlarında kaos ve huzursuzluklar varsa; en başta "Hac" ibadetindeki belirttiğimiz değerlere sahip olunup/,olunmadığı gözden geçirilmelidir.

Allah c.c. kulları için hayırlıyı takdir eder. Sonuçları önceden bilemeyen insan, süreçlere göre hüküm verir ki; böyle durumlarda çoğu kere isabetsiz değerlendirmeler ortaya çıkmış olur. Allah c.c. adildir, kullarına zulmetmez. Aksine; asi ve zalim olanları affetmez. İnsanların gayreti Allan'ın takdirini değiştirmez. Gayret; insanın sorumluluğudur ama takdir Allah'ın tasarrufudur. Üzerine düşeni yapan Mü'min, ortaya çıkan sonuca ne sevinir ne de üzülür. Beklenen ve istenen sonuç; sorumluluk doğrur, istenmeyen ve beklenmeyen sonuç da; muhasebe ve muhakeme yapma sorusunu oluşturur. Her sonuç; Allah'ın gözetimi ve denetimi altındadır. Bu durumun en çarpıcı ve canlı hissedildiği ortam, Hac ibadetinin sürecidir. Özellikle Arafat vakfesi tam manasıyla; muhasebe muhakeme ve vizyondur. Allah c.c. davetinin hissedildiği o an; beşeri olarak ilahi gözetimin ve denetimin de en üst düzeyde hissedildiği zamandır.

İnsanlar; sözleri, hareketleri, tavırları, yaptıkları ve yapmadıklarıyla tanınırlar. Bazıları; imkanlarıyla konuşur ve yürür, bazıları; imanın tadını almış olmanın olgunluğu ile konuşur ve koşturur. Bazıları; imkanlarının kulu olur, bazıları da; imkanlarını kulluğu için kurban eder. Enaniyeti; söze ve davranışa dönüşmüş olanlar gizli şirkin içindedirler. Varlığın sahibinin Allah olduğunu bilenler; imkanlarını Rablarının yoluna sererler. Egosunu tatmin için yarış edenler; Yaratanın takdirine set çekerler. Allah, kullarını; sabır ve şükür gibi temel iki konuyla imtihan eder. İmkanlar; şükürle, zorluklar; sabırla sınanırlar. Yoklukla ilahi imtihanı kazanmak, varlıkla kazanmaktan daha kolaydır. Zira, yokluk ve zorluk sürekli Allahı hatırlatır, varlık ise çoğu kere şımarıklık oluşturur. Bu konuda belirleyici olan "İman"dır. İmkanları nedeniyle şımaranın İlahı; Allah değil, kendisinin şımarmasına neden olan imkanlarıdır ki; böyle bir kimse gizli ve açık "Şirk"le içiçedir.

Hac; ruhuna uygun ihya edildiğinde; toplumsal katmanlar arasındaki dünyevi farklılıkları sıfıra indiren bir ibadettir. Herkesin kendisini, diğeriyle aynı noktada hissettiği, farkın iman gücüyle ölçüldüğü bir zamandır. Varlığın yokluğu, yokluğun da varlığı hissedilen müstesna bir ibadettir. Hac vesilesiyle; neredeyse herkes bu duyguları hissetmekte ve yaşamaktadır. Varsa eğer bu konularda pürüzler; anında törpülenmekte, kullar Allah katındaki karşılığını görmeye çalışmaktadır. 30 yıldır, hac ve umre vesilesiyle, yaklaşık 25 bin kişiye rehberlik yaptığım kutsal topraklarda, çok istisnai olaylara şahit oldum ve bir o kadar da duygular yaşadım. Hac; karşılığı ilahi rıza olan bir ibadettir. Kula; kulluğunu anlatan ve hatırlatan bir duruştur. Haccın misyonu ve vizyonu kavranmış olsa, hiç şüphesiz bir yılın hacıları insanlığa güzellik mayası için yetecektir.

Bu duygu ve düşüncelerimizi bir kere daha yaşayarak ve bizlerle birlikte Hac yapan grup hacılarımıza yaşatarak, Hacdan döndük. 15 Ağustos itibariyle umre dönemini başlatıyor, ayrıca da gelecek yılın Hac hazırlığına şimdiden başlıyoruz. Bu yıl da sağ ve sâlimen haccı tamamladık. Zaman zaman fiziki zorluklarla karşılaşmışsak da, haccın ibadet kısmında son derece verimli süreçler yaşadık. Müzdelife vakfesini Peygamberimizin sünnetine uygun olarak, bayram günü sabah namazı sonrası yaptık. Arafat vakfesinde Mescidi Nemireye cemaat olduk ki, Cemaatül Kübra sıfatına Nail olduk. Zorlukları gölgede bırakacak bir çok güzelliği yaşadık.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Sami Kesmen Arşivi
SON YAZILAR