CAMİLERİN ÖNEMİ

Dinimiz, sevgi ve şefkati; toplumsal yardımlaşma ve dayanışmayı sağlamak amacıyla birçok müessese vücuda getirmiştir. Bunların başında gönül dünyamıza huzur veren camilerimiz gelmektedir. Sevgili Peygamberimizin, Hicreti esnasında daha Medine’ye varmadan Kûba Mescidi’ni, Medine’ye ulaşınca da ilk iş olarak Mescidi Nebevîyi, bizzat çalışarak ve teşvik ederek inşa etmeleri, dinimizde cami ve cemaate verilen önemi ortaya koymaktadır. Cami inşa etmekle ilgili olarak Kur’an’da, “Allah’ın mescidlerini sadece Allah’a ve ahire gününe inanan, namaz kılan, zekat veren ve ancak Allah’tan korkan kimseler imar eder” buyurulmaktadır. Peygamberimiz (s.a.s.) de : “Bir kimse, Yüce Allah’ın rızasını gözeterek bir mescid inşa ederse, Allah da ona cennette bir köşk hazırlar” buyurmuştur.

Sevgili Peygamberimiz, mü’minleri daima cemaat olmaya teşvik etmiş, hatta mazeretsiz olarak cemaate gelmeyenleri kınamıştır. Cemaatle kılınan namazın tek başına kılınan namazdan daha faziletli olduğunu ifade etmiş, evinde abdest alarak Allah’ın farz kıldığı namazlardan birini eda etmek için mescide giden kimsenin attığı her adımın günahlarının silinmesine ve derecesinin yükselmesine vesile olacağını belirtmiştir.

Ecdadımız, işte bu inançla camiler inşa etmiş, namazlarını da cemaatle kılmaya özen göstermişlerdir. Zira, camilerin ziyneti, cemaattir. Camiler, Allah katında en sevimli mekanlardır. “Şüphesiz mescitler, Allah’ındır. O halde Allah ile birlikte hiç kimseye kulluk etmeyin” âyeti, camilerin, Allah’a ve O’na ibadete özgü olduğunu dile getirmektedir. Camilere cemaat olmak, Yüce Yaratan’a misafir olmaktır. Unutmayalım ki o mübarek mekanların maddî ve manevî bakımdan imar ve ihyası, cemaatle olur.

Camiler, bulundukları yörenin sosyal hizmet ve ilişkilerinde, devamlı ışıldayan ve çevresini aydınlatan birer kandil gibidirler. Camiye gelen insanlar, orada birbirleriyle tanışır, aralarında sevgi ve saygı bağları oluşturur, dostluklar kurarlar. Hastaları ziyaret eder, muhtaçların dertlerine çareler ararlar, kardeşlik, paylaşım ve eşitlik ruhunu oralarda tazelerler. Camiler, insanların birbirini sevmelerine de vesile olur. Camilerin ortak kalbimiz olduğunu, oralarda hayat varsa, bizlerde de hayat olacağını bilelim. Bunalan, sıkılan, umutsuzluğa kapılan gönüllerimizin, ruhlarımızın camilerin manevi havasıyla bir dinamizm ve canlılık kazanacağını unutmayalım. Dünyanın aldatıcı, bitmez tükenmez emellerine oralarda kazanılan ruhla dur denilebileceğini bilelim. Bu itibarla camilerimizin maddi ve manevi anlamda imarına gayret edelim.(Alıntı)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sami Kesmen Arşivi
SON YAZILAR