ÇARPITMANIN DA BU KADARI!!!!
Bugün Samsun"da yaşanan son gelişmeler üzerine genel bir değerlendirme yapmak istiyordum, ancak elime gazeteleri aldığımda okuduklarım beni şaşkına çevirdi. Neredeyse her gazetenin en güzel köşesini sağ olsunlar yayın yönetmenleri, bana ayırmışlar, ayırmışlar ayırmasına da yazılıp çizilenler o kadar yanlış ki üzerinde durmadan geçemeyeceğim. Zaten sağ olsun haber merkezimizde atlamayıp, her şeyi tüm çıplaklığıyla gözler önüne sermiş. Aslında onlar herkesten önce iddianameyi alıp incelemişler ve her şeyin ortada olduğunu görmüşler fakat yayınlamaya çok da ihtiyaç duymadıklarından, etik"ende doğru bulmadıklarından ötürü yayınlamamaya karar vermişler. Ancak akşama doğru çeşitli haber sitelerinde ve ajanslarda iddianamenin tamamen çarpıtılıp, yorum katılarak servis edildiğini gördüklerinde, kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi gerektiğinden metni bütünüyle vermek durumunda kalmışlar. O kadar enteresan bir durum ki, şaşmamak elde değil. Yaşananlar ortada, adamlar gelip beni öldürmek için pusu kuruyorlar, silahlar, jiletli sopalar, rambo bıçaklarıyla bekleyip saldırıyorlar, öldürmek(hedef gözeterek) için kasten ateş ediyorlar. Bir çalışanım karnından vuruluyor, safra kesesi alınıp günlerce yoğun bakımda kalıyor, bir diğerininse kafasına onlarca dikiş atılıyor, aynı dikişlerin misli bana atılıyor ve ben de bir hafta hastanede yatmak durumunda kalıyorum ve bütün bunları da hazırlanan iddianame birebir doğruluyor, ama siz kalkıp olayı tamamen çevirip beni nerdeyse yoldan geçen insanlara ateş eden birisi olarak gösteriyorsunuz! Nerede bunun basın ahlakı etiği? Nerede haberi objektif şekilde yorum katmadan okuyucu ulaştırmak? Ha ama samsun"da operasyonlar olur, yer yerinden oynar, İtalya"daki temiz ellerin bir benzeri şehrimizde başlar ama bizim basında hiç kimse gıkını çıkartamaz, dut yemiş bülbüle döner! Ne oldu sıra bana gelince ortaya çıkan erkekliğinize? Neden biriniz çıkıp ta kalem çalamıyor? Öyle Adnan Bahadır cezaevine girince birdenbire aslan kesilmeye benzemiyor değil mi? Lal olan dilleri, papağan gibi nasıl da oluverdi? Aslında bu geçtiğimiz 2 ay boyunca halkımız basının duruşunu, ne durumda olduğunu çok net görme imkânına sahip oldu, bu yüzden onlara da teşekkür etmek lazım, daha net ve açık olamazlardı.Ha bunların elebaşını da hepiniz biliyorsunuz sevgili okurlarım o zatın ismini vererek de bu satırları da kirletmeyelim.Her şeyi fırsat bilen hele hele seçimleri hiç kaçırmayıp, başkanlara seni kazandıracağım deyip, resmen haber satıp sonra da arkalarından demediğini bırakmayan, her türlü belediye işini tehdit ve şantaj karşılığında alan, kendi mesleğini ve kişiliğini en ufak bir menfaat karşılığında peşkeş çeken bir mahlûktan başkada bir şey beklememiz doğal olmazdı.Biz bir yola girdik ve bedeli ne olursa olsun katlanmaya hazırız, bu gerekirse adice bir saldırı olur gerekirse basında her türlü karalamaya göğüs germek olur, gerekirse de burada yatarak bedel ödemek olur! Ancak sonunda bir nebzede bu şehrin nefes almasında katkımız oluyorsa, ne mutlu bizlere. Bu saydıklarımızın hiçbir ehemmiyeti kalmaz. Şu da asla ama asla unutulmamalı DENGE Gazetesinde BAHADIR"lar bitmez. Gider bir Bahadır gelir yerine başka bir Bahadır, kaldığı yerden devam eder diyor ve hepinize iyi hafta sonları diliyorum
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.