Çarşamba Ovası Kime Teslim...
Enerji Piyasası düzenleme Kurulunun resmi internet sitesindeki bilgilere göre, Tekkeköy'de mevcut, adı mobil kendileri sabit iki santrala ilave olarak, ikisi ithal kömür yakan, ikisi de doğalgaz çevrim santrali olmak üzere dört adet termik santral yapılacak. Bunlara ilave olarak biri Çarşamba'nın sahil kesimlerinde, biri de Terme Miliç'te olmak üzere iki adet daha Doğalgaz çevrim santrali planlanarak uygulamaya yönelik adımlar atılmaya başlanmıştır.
Bunlardan, Terme Miliç'te yapılması planlanan santral için, normal yasal süreç içerisinde, Samsun İl Genel Meclisi'nde görüşülerek karara bağlanması gereken imar planı yapımı gözlerden uzak bir şekilde, ÇED raporu hazırlanmadan, sadece resmi kurumlardan (emir komuta ile alındığına inanıyorum) alınan birer yazı ile, Bayındırlık ve İskâm Bakanlığı'nca İmar Kanunu'nun dokuzuncu maddesine dayanılarak ve biraz da zorlama mütalaalarla onaylanmış ve Terme İlçe Özel İdaresi'nde askı süresi de geçiştirilmiş. Geçiştirilmiş diyorum, çünkü askının, normal süreçte onay makamı olan Samsun İl Özel İdaresi'nde yapılması gerekir. Bunun Terme'de yapılmasını, yetkileri gasp edilen Samsun İl Özel İdaresi'ne, diğer santraller için de örnek olması bakımından, aba altından sopa gösterme olarak değerlendiriyorum. Ve parti gözetmeksizin soruyorum: Samsun İl Genel Meclisi üyeleri, yapılan bu yetki gasbına karşı sessiz mi kalacak?
Yıllar önce, mahalli basına da yansıyan, Büyükşehir Belediyesi Başkanı Sayın Yusuf Ziya Yılmaz'ın bir demecini hatırlıyorum: Trabzon'un elinden mobil santrali kaptık... Bunu hatırlayınca insan sormadan edemiyor: Acaba bu santralleri kimin elinden kapıyoruz? Çarşamba ve Terme ovalarını iki baştan kuşatan bu kirlilik abidelerini, yarın, kim sahiplenecek. Mobil santrallere karşı Tekkeköy'de düzenlenmiş olan mitingde, bugün de milletvekili olan bazı Sayın Vekillerimizin gösterdiği tepkiyi hatırlayarak, aynı tepkiyi bugün de beklesem, safdillik mi etmiş olurum?
Doğalgaz çevrim santrallerinin de çevreyi fuel oil ve kömür kullanan santrallere yakın oranda kirlettiği bilimsel bir gerçektir. Fosil yakıtlar olarak adlandırılan doğalgaz, petrol ve kömürün, çevreyi kirletme bakımından çok da farklı olmadıkları biliniyor. Bunların en masumu olan doğalgazın 1.000 kWh elektrik üretimi için ortama saldığı atıkların 608 kg karbon dioksit, 2,1 kg azot oksit ve 0,0032 kg kükürt dioksit olduğu düşünüldüğünde durumun vehameti ortaya çıkar. Bu gazlardan karbon dioksit küresel ısınma, diğerleri de asit yağmurları olarak bize geri dönmektedir...
Çarşamba ve Terme ovaları iki baştan kuşatılarak kirliliğe teslim ediliyor. Sadece Çarşamba Ovasında 53.000 hektarlık alanın tarımsal amaçlı olarak kullanıldığı düşünüldüğünde, bu iki ovanın etkin olarak kullanılması durumunda bütün bölgenin gıda ihtiyacını karşılayabilecek kapasitede olduğu görülecektir. Gelecekteki savaşların su ve gıda yüzünden çıkacağı düşünülürse, yapılan yanlışın boyutu daha iyi anlaşılacaktır.
Henüz vakit geçmeden yanlıştan dönülmelidir. Santrallerin kurulabileceği çok daha uygun yerler bulunabilir ama tarım alanı bulunamaz. Başta Samsun Merkez olmak üzere Tekkeköy, Çarşamba, Terme ve Ordu'nun Ünye ilçesini etkileyecek olan bu yatırımların, çevreye ve insanlara daha az zarar verecekleri bölgelere kaydırılmaları gerekir.
Samsun sivil toplum örgütlerince bu konuda çalışmalar devam etmektedir. Ancak konuya tüm halkımızın sahip çıkması için, konu sürekli gündemde tutularak acilen bir miting düzenlenmelidir. Bu mitinge Samsun ve Ordu Milletvekilleri de mutlaka davet edilmelidir. Bu sayede görüşlerinde değişiklik olanları da öğrenmiş oluruz!..
Kirlenmemiş bir doğada yaşayabilmemiz umut ve dileğiyle...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.