Günümüzde dünya hakimiyeti güçlü olanların idaresindedir. 
       Her kes onlar için çalışacak, her tabii nimet onlara hizmet edecek diye düşünüyor o dünyaya hakim olan güçler. 
         Kendilerinin ve toplumların refahı için diğerlerinin felaket yaşamasının hiç anlamı yoktur onların dünyasında.
        "Biz güçlüyüz, biz büyüğüz, biz dünyanın hakimiyiz" diyerek, yaptıkları zulmü kendi toplumlarında ikna aracı olarak kullanırlar. 
        Dünyayı Birleşmiş Milletler idare ediyor. Bu kurulun beş daimi üyesi ne diyorsa ve ne istiyorsa dünya ona göre idare ediliyor. Süreci onlar belirliyor, sonuçlar onların istediği gibi gerçekleşiyor. 
       Artık  ! Bu sistem değişmeli. Dünyanın beş'ten büyük olduğu gerçeği kabul edilmeli. ABD başkanının ağzından çıkan cümle kurala dönüşmemelidir. Hak ve adelet hâkim olmalı, göz yayı ve kan durmalı, dünya düzeninin kendilerinden olmayanlara uyguladığı zulüm sona ermelidir. 
       Tüm insanların refahı için, böyle işleyen bu sistem tersine çevrilmelidir. 8 milyara yakın dünya insanının, dünyanın nimetlerinden eşit şekilde istifade etmesi sağlanmalıdır. Bunun için işleyen bu çarpık dünya sistemi değiştirilmelidir. 
       Filistin'de, Afrika'da açlık nedeniyle ölen çocukların hakkı aranmalıdır. Vatanlarını korumak için mücadele eden insanlara hakları sunulmalıdır.  Herkesin birbirinin mutluluğu için yaşaması sağlanmalıdır. İnsanlar, birbirinin kölesi olmaktan kurtarılmalıdır.
       Dil, din, yaşam, mülk, birey hakkı herkes için aynı olmalıdır. Hiçkimse etnik yapısı ve inancından dolayı horlanmamalıdır. Ülkelerin yer altı madenleri sömürge nedeni olarak görülmemelidir. 
        Ülkemizin öncülüğünde, tüm islâm dünyası bu dünya düzeninin değişmesi için gayret göstermeli, dünyanın beş'ten büyük olduğu gerçeği dünyaya anlatılmalıdır. 
         Önümüzdeki yüzyılın yeni bir dünya düzeni oluşturması gerekmektedir. İslam inancı yeni oluşturulacak bu düzenin kaynağı olarak kabul edilmelidir. 
           Adaletsiz giden bu dünya düzeni adalet için değişmelidir. Ülkemiz, İslâm alemine, İslam alemi de dünyaya yeni düzenin örneğini sunmalıdır.   
          Çanakkale Ruhu,  önce islâm alemine sonra da insanlığa referans olmalıdır. Ölmenin yaşamaktan daha hayırlı olduğunu bilen ve ölüme severek koşan vatan ve ümmet evlatları bu zulüm düzenini değiştirecek güçte olduğunu fark etmelidir.
         Onur ve şerefin en büyük ititibar kaynağı olduğunu bilen milletiniz, tarihi tecrübesini kullanarak, inandığı değerlerden güç olarak bu çökmüş dünya düzeninin değişmesine öncülük etmelidir. 
       Kulluk için yaratılan insanın, bugünün dünyasında belki de en büyük imtihanı budur. Hakkı ve hakikati hakim kılmak, zulmü ve göz yaşını ortadan kaldırmak, adalet ve merhamet merkezli bir sistemin kurulmasını sağlamak. 
        Milletimizin inanç kodları, itibarsız yaşamaya uygun değildir. Bu düşünce, yeni dünya düzenini oluşturmak için yetecek derinliktedir. Öncülüğünü ülkemizin yapacağı yeni bir dünya düzeninin kurulması çok uzakta değildir.