Lübnan’ın en zengin insanı Eymen Bistani, Beyrutu en iyi noktadan gören hakim bir tepede kendisine görkemli bir mezar yaptı ve oraya gömülmeyi vasiyet etti.

İlahi kader farklı tecelli etti, özel uçağı denize düştü.

Milyonlara mal olan aramalar sonunda uçağı bulundu ama cesedine ulaşılamadı.

Lord Teshlid İngiltere’nin en zengin insanlarındandı, zaman zaman devlete bile borç veriyordu.

Malikanesinde oldukça büyük ve korunaklı bir odayı servet kasası olarak kullanıyordu. Bir gün hazinesine girdi ve yanlışlıkla kapıyı üstüne kapattı.

Oda çok özel inşa edildiği için, ne kadar bağırıp çağırdıysa, yardım istediyse de sesini kimseye duyuramadı. 

Zaman zaman eve gelmediği için, evdekiler arama ihtiyacı hissetmedi. 

Günler sonra cesedi bulunan Lord, bir şekilde parmağını kesmiş ve kanıyla şu cümleyi yazmıştı:

“Dünyanın en zengin insanı açlıktan ve susuzluktan ölüyor.”

Dünya hayatında makam, mevki, mal ve servetin her şeyi çözdüğünü sananlara duyurulur.

Unutmayalım, çıplak geldik, çıplak gideceğiz,

Güçsüz geldik, yine güçsüz gideceğiz.

Parasız ve malsız geldik, yine parasız ve malsız gideceğiz,

İlk duşumuzu ebe yaptırdı, sonuncusunu imam yaptıracak,

İşte insanoğlunun hali.

Neden bu kadar gurur, bu kadar kıskançlık, bu kadar nefret,kin ve bu kadar bencillik…..?

Yeryüzünde sınırlı bir zamanımız var, boş ve kötü şeylere harcamanın ne anlamı var.