DÜNYADA YETİM KALAN ÇOCUKLAR
Çocuklar, yarınların en masum yüzü.Riyasız, hesapsız,tertemiz yürekleri umut aşılar insanlara.Bizlerin yarım kalışlarını onlar tamamlar.Onlar herşeyi büyüklerden öğrenirler.Doğruyu, yanlışı, kötülüğü,çıkarcılığı, çalmayı, şiddeti...
Dünyanın kargaşasında en çok onlar harcanır.Savaşlar, iç çatışmalar,afetler, hastalıklar ve kıtlık...Her yıl 10.000 kadar çocuk bu gibi sebeplerle ailesini kaybediyor.Yersiz,yurtsuz, evsiz,ailesiz ve savunmasız kalıyor.Dünya üzerinde aile korunmasından uzak olan binlerce çocuk var.Ve bu çocuklar savaş ve çatışma gibi kargaşanın olduğu bir çok yerde kayıt altına alınamıyor.Gayrı resmi rakamlara göre yetim sayısının 400 milyon civarında olduğu söyleniyor.Bu sayının yarısı herhangi bir kurum ya da sahiplenecek aile olmadan sokaklarda başıboş halde.
Organ mafyalarının, fuhuş mafyalarının,dilenci şebekelerinin, terör örgütleri, savaş ağları ve yasaklı madde ağları tarafından kullanılmaya açık hale geliyor ve kullanılıyor.Eğitimden uzak, doğru beslenemeyen, sağlıksız ortamlarda her türlü tehlikeye açık halde yaşamak zorunda kalıyorlar.Çok sayıda çocuk savaşta,her türlü ihtiyaçta kullanılıyor,buna canlı kalkan olmakta dahil.Yüzlercesi de o küçücük bedenleriyle fuhuşa zorlanıyor.Beyinleri uyuşmuş,sapık ruhlu,insan denilemeyeceklere oyuncak oluyor.
Dünyada en az 218 milyon çocuk işçi var ve bunların 73 milyon kadarı tehlikeli işlerde çalıştırılıyor.Koca adamların çalışmaya yanaşmadı,aylak aylak gezdiği ortamda ne büyük adaletsizlik.
Mülteci olarak yer değiştiren çocuklardan ,100.000 den fazla olduğu söyleniyor ama belki de daha fazlası Avrupa'da kayboldu.Hangi amaçla kayıt dışı kaldılar bilinmez.Bu yetimlerin yardım kuruluşlarından destek görenleri de asimile ediliyor.Çünkü bu yardım kuruluşlarının çoğunu ABD'li misyonerler oluşturuyor.Bu çocukların dini, kültürü ne olursa olsun Hristiyan olarak yetiştiriliyor.Kendi dinlerine, dillerine göre istedikleri gibi dizayn ediyorlar.
Geçtiğimiz sene Kanada'da patlak veren olayı kaç kişi duydu bilmiyorum.Kanada yerlileri Katolik kilisesi tarafından yönetilen bir okul bahçesinde önce 215 çocuk cesedi,daha sonra başka bir yatılı okul bahçesinde çoğunluğu çocuk 750 den fazla ceset buldular.Bu olay Kanada'da büyük ses getirdi.Bu okulların en önemli özelliği oranın ilk yerlileri yani gerçek sahipleri olan yerlilerin ellerinden zorla alınan çocuklarına eğitim vermesi.Bu çocukların oradaki rahibe ve rahipler tarafından duygusal,fiziksel,cinsel her türlü istismara ve şiddete uğradığı hatta bazı deneylerde kobay olarak kullanıldığı söyleniyor.Buralarda eğitim gören 150 bin çocuktan 10 binden fazlası kayıp ne olduğu bilinmiyor.Aileler çocuklarının akıbetini bilmiyor.
Avrupa tarih boyu eşkıya gibi girdiği toprakları, oranın halkının elinden zorla alıyor,asimile ediyor,yok ediyor, soykırım yapıyor. Dillerinden düşürmedikleri özgürlük,insan hakları makyajının altında, çirkin, vicdansız yüzünü gösteriyor.Bir söz vardır ya"arsız hırsız ev sahibini bastırır",tam o hesap.Müslümamlar her fethettiği topraklarda oranın halkına adalet, özgürlük tanırken,dinlerine karışmaz, saygı gösterirken ne yazık ki o Avrupalı, müslümanları terörist olarak gösteriyor.İslamafobi ortaya çıkarıyor.Onların yaptıklarının üzeri örtülüyor,biz de de bir kaç çıkan çürük yumurtalar dinin bütününe mâl ediliyor.
Savaşlarda gördüğüm ağlayan çocuklar beni bu araştırmalara yönlendirdi.Daha önce de dediğim gibi en çok çocuklar zarar görüyor büyüklerin dünyasında.Oysa onlar gülmeyi hakediyorlar, ağlamayı değil.Bu kadar israf edilen, çöpe giden yiyecek varken, doymayı hakediyorlar aç kalmayı değil.Sevilmeyi hakediyorlar,sevgisizliği değil, onlar şevkatle başlarının oksanmasını, güvenle ellerinin tutulmasını hakediyorlar, sapıkça ve şuursuzca o savunmasız bedenlerine dokunulmasını değil!Onlar oyuncaklarla oynamalı,elleri kalem tutmalı, silah ya da bomba değil.Onlar güvenle yaşamayı hakediyorlar,korkuyla değil.Çünkü gelecek onlar ve biz onlara ne verirsek,ne bırakırsak onu bulacaklar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.