Hainler ve cahiller...

Cahil olmak, bilgisiz olmak değildir. Tahsil, cehaleti ortadan kaldırmaz. Kur'an; "Cahiller size sataşırsa "Selâm" deyin geçin" tavrının uygulanmasını bildirir. İnsanların; dokunulmazlarına maksatlı olarak dokunanlar; "Cahil"dir. Cehaletin karşılığı; "edep, ahlâk, tevazu, paylaşma, yardımlaşma, dayanışma" gibi diğer insanlara dönük duruş ve davranışlardır. Peygamberimize ilahi elçilik görevi verildiği 40 yaşına kadar "Ümmi" idi ama içinde bulunduğu soysuzlaşmış toplumda ahlâk abidesi duruşu vardı. Alim değildi ama zahitti, müttekiydi, edepliydi, dolayısıyla tüm toplumun teveccühüne sahip bir ahlakı vardı. Cehalet; tahsille ortadan kalkacak bir durum değil, imanla tedavi edilecek bir hâldir.

İki milyar müslümanın gözleri önünde, 2 milyon müslüman katledilmektedir. Türkiye dışında sesli bir kınama bile neredeyse duyulmamaktadır. Topraklarını ve evlatlarını, canları ve kanlarıyla korumaya çalışan iki milyon müslüman; sekiz milyar dünya insanı önünde tarih yazmaktadır. Bu durumun; vahim bir süreç olduğunu söyleyenler bile bir şey yapamamanın çaresizliğini yaşamaktadır. Halbuki, kötülüğe engel olmak; Müslüman ilkesidir. Buna rağmen; iki milyar Müslüman buğuz etmekten öteye geçememektedir. İnsanlık açısından son derece tehlikeli olan bu süreç; mutlaka engellenecektir. Ölenler şehit, kalanlar gazi olacak ama çaresizce seyredenler de bu işin vebalini çekecektir. Gazze özelinde ilahi imtihana muhatap olan Müslümanlar için bu süreç; belki de geleceğin hakimiyeti için sancılı bir doğum olarak tarihe yazılacaktır.

Gazze merkezli olarak Filistinli Müslümanlara yapılan zulüm; insani değerleri aşmış, doğuştan sahip olunan haklar ortadan kaldırılarak, insanların canları ve malları haince ve zalimce ellerinden alınmıştır. Canice yapılan bu saldırıların hiçbir haklı sebebi söz konusu değildir. Şehit olanlar cenneti hak etmiş, malları elinden alınanlar da mazlum ve masum sayılmıştır. Ancak; varlık ve yokluk mücadelesi veren Gazzeliler üzerinden, başta Müslümanlar olmak üzere tüm insanlık ilahi bir imtihan yaşamaktadır. Gazzeliler için malını ve canını verme fedakarlığında olanlar bu niyetlerini, ellerinde olmayan sebeplerle gerçekleştirememişlerse bile büyük bir fazilet elde edeceklerdir.

Varlık; Allah yolunda tasarruf edilirse anlamlıdır. Yokluk; sabredilirse nimettir. İnsanlar; varlık ve yoklukla imtihan edilirler. Müslüman olmayanların bu imtihanı kaybetmeleri anlaşılabilir ama Müslümanlar mutlaka bu imtihanda başarılı olmalıdır. Bugün için Gazzeye mal ve canla yardım etmek; varlık ve yoklukla imtihanın en güzel örneğini oluşturacaktır. Bu yardımlar; Yaratanı ve mülkün sahibini tanımak anlamına gelecektir. Varlık sahibi herkesin; Gazzedeki gözü yaşlı bebelere, çiğeri yanan annelere yardım etmeleri zorunlu sorumluluktur.

Hainlik, zalimlik gibi diğer insanlara zarar veren herkes "Cahil"dir. Her cahil hain olmayabilir ama her hain ve zalim cahildir. Dünyanın egemen güçleri, Gazzede yanan ateşi söndürmek yerine, üzerine benzin dökmektedirler. Vahşice saldırılara destek vererek masumların ve mazlumların gözyaşı ve kan dökmelerine sebep olmaktadırlar. Bu durum onların cehaletinin eseridir. Uzaya istasyon kurmuş olmaları cehaletlerini ortadan kaldırmamaktadır. İnsan; diğer insana fayda verdiği ölçüde değerlidir zarar verdiği oranda da cahildir. Gazzedeki vahşeti seyreden insanlık, bu,ihanetin bedelini mutlaka ödeyecektir. İlk insandan beri böylesi vahşetler hep olmuş, vahşeti yapan hainler ve cahiller de helâk olmuştur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sami Kesmen Arşivi
SON YAZILAR