HİZMETİ İBADETE DÖNÜŞTÜRMEK...
Yüce Allah, Kur'anı Kerim'de sık sık düşünmek ve tefekkür etmekle ilgili bilgi ve mesajlar vermektedir. Hayal kurmak, düşünmenin alt unsurudur belki. Eğer zihni kodlama İlahi mesaj üzerine inşa edilmişse, düşünceler ve tefekkürler de bu merkezde oluşur.
Doğumla, ölüm arasında geçen ömür, ahiret sermayesenin oluşturulacağı zaman ve mekandır. Kulağa okunan ezanla başlayıp, ezanı okunmayan namazla sona eren dünya hayatı düşünerek yaşanması gerekir.
Her akıl sahibi düşünme melekesine de sahiptir. Doğuştan verilen bu nimet doğru kullanılmalıdır. İmanın gücü aklın kullanılma şeklini de belirler.
Güzel düşünmek esastır. Yaratanı ve yaratılanları düşünmek, yaratılışın da gayesidir. Yaratılış gayesi imtihah olan insanın, bu imtihanı kazanmada en önemli sermayesi aklı ve dolayısıyla düşünmesidir.
İnsanlara faydalı olmak için iman ve akıl gerekir. İman bütün amellerin sonucunu ve karşılığını belirler. Akıl da, imanın gereği amellerin niçin yapıldığını ve nasıl yapılacağını anlamayı sağlar. Bu iki nimet birleştiğinde, çok mükkemmel bir varlık ve çok yaşanabilir bir hayat ortaya çıkar.
İman, kişinin iradesiyle kabul ettiği bir olgudur. Özgürce sahip olunan bir nimettir. Akıl ise, irade dışıdır ve yaratılışla birlikte verilen nimettir.
İman, ibadatlerle kuvvet kazanır ve şekillenir. Akıl da, tefekkür ve düşünme ile işlevsel hale gelir. İmanı, amellerle, aklı tefekkürle zenginleştirmek, ahiret sermayesinin de merkezini teşkil eder.
İnsanlara güzel sözle ve güler yüzle yaklaşmak, insanlar için güzel ve faydalı şeyler düşünmek ve üretmek kamil insanın kodlarını oluşturur.
İnsan, diğer insanlara faydalı olduğu ölçüde değer kazanır. Diğer insanların hayrına ve istifadesine uygun şeyler düşünmek ibadettir.
Hele, önceliği diğer insanlara vermek ve onlar için gayret göstermek ideal bir mümin örneğidir. Külfette kendini, nimette diğer insanı tercih edebilmek imanın olgunluğuna alamettir.
İnsanlara hizmet etmenin ibadet olduğuna inanırız. Hizmeti ibadete dönüştürmek için de düşünmek gerektiğini biliyoruz. Bu nedenle; güzel düşünmek, güzel bakmak ve güzel anlamak gerekir.
Her Müslümanın, diğer kardeşinin istifadesi için önce güzel düşünmesi, sonra da bunun için gayret gösterip, taraf olması lazımdır.
Güzel düşünmek, güzel işler üretmenin de yol haritasını belirler. Diğer insanlara da, kendileri için güzel düşünen, güzel çalışan ve güzel işler üretenin yanında yer almak düşer. Bu da, onların sorumluluğudur.
Hizmeti ibadete dönüştürmek, yaratılış gayesinin gereğidir. Helâl kazanç, helâl harcama, faydalı söz, tebessümlü yüz gibi kişisel davranışlar da ibadettir, kulluğun istediğidir.
Tasavvur ve düşünce insanlara hizmet, canlılara merhamet üzerinde yoğunlaşıp, şekillenirse; hayatın tamamı ibadete dönüşür. İbadete dönüşmeyen hizmet yüktür. Hizmeti ibadete dönüştüremeyen insan da toplumun yüküdür.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.