İKİ YIL SONRA BUGÜN ARAFAT'TAYIZ

  İslâmın 5 temel esasından birisi olan, imkanı ve fırsatı olanların ömürde bir defa yapmakla yükümlü oldukları, bir çok hikmeti bulunan HAC ibadeti için; Haccın iki  farzından birisi olan "VAKFE"yi, yarın öğle namazı sonrası yapmak üzere, bu akşam "ARAFAT"a çıkılacaktır.
      Telbiye, tekbir, salavat, tevhit,  namaz, tövbe ve dualarla yaşanacak olan Arafat Vakfesi; Allah c.c. davet ettiği kullarına ihsan ettiği bir lütuftur. Arafatta; ümmet ve insanlık için yapılacak olan dualar; tüm müslümanlara ve insanlığa rahmet olacaktır.
       Bir milyona yakın hacı adayı, bugün Arafattalar. Yaklaşık 40 bin ülke vatandaşımız da arafat vakfesi için arafata çıktılar. Biz de Samsundan firmamız organizasyonuyla getirdiğimiz hacı adaylarımızla arafattayız.
      İki yıl aradan sonra, hac nedeniyle arafatta bulunduğumuz bugün, büyük bir heyecan yaşıyoruz. Dünya müslüman temsilcilerinin bir arada bulunduğu arafat; mahşeri bir provanın da sahnelendiği bir görüntü oluşturmaktadır.
     Hac; daveti kainatın sahibi yüce Allah'tan, mekânı Allah tarafından tayin edilmiş arafat, zamanı her şeye hükmeden yüce Mevlanın takdir ettiği arafe günü, davete icabet edenlerin Allah'ın misafirliğini kabul ettiği delegelerden oluşan ilahi bir korgredir.
     Arafat; sözü edilen ilahi kongrenin mekanıdır. Dünyanın her tarafından ilahi davete misafir olanlar da; bulundukları ülkede, o toplumum imkanı yerinde olan ve yolculuk şartlarına müsait olanlardan oluşmaktadır. Sağlık, imkân, yöresel şartlar; bu misafirliğin belirleyenleridir.
     Bugün arafatta şahit olduğumuz tablo; tam bir insanlık mozayiğini göstermektedir. Her renkten olan Müslümanların, ihramla aynı renge bürünmesi; aynı inancın sahibi olmaları nedeniyledir. Beyaz ihramların içindeki insanlar tek kalem halinde; kulluğun ortak gereğini yerine getirmektedirler.
      Her hac döneminde 3 milyon müslüman, bu yıl da 1 milyon müslüman; dünyadaki 2 milyar müslümanın temsilcisi olarak arafatta bulunmaktadır. Bu temsille; tüm müslümanların arafattati sesi ve nefesi olmaktadırlar. Gelmeyen ve gelemelenlerin selâm ve dualarını; arafatta bulunanlar Allah'a arz etmektedir.
      Haccın iki farzından birisi olan arafat vakfesi; bir çok ilahi mesajı içinde bulundurmakta ve barındırmaktadır. Gücün Allah'a ait olduğu, kainatın işleyiş sürecinin tamamen Allah'ın takdir yetkisinde bulunduğu, insanların elinde bulunduğu dünyalıkların anlamsız olduğu, esas olanın Allah'a yıkınlık gibi bir çok temel mesaj; arafatta görülmekte ve hissedilmektedir.
      İki yıl aradan sonra bugün arafattayız. Dün akşam, Mekkeden arafata yapılan intikaller tamamlanmış, 40 bin ülke vatandaşımız hacı adayı olarak geldiği arafatta hacı olma şerefini elde etmiştir. Gece, çadırlarda Kur'an kıraatleri yapılmış, dualar edilmiştir.
     Sabah namazlarının çadırlarda kılınmasıyla, öğle namazı sonrası yapılacak arafat vakfesine gönül hazırlıkları başlamıştır. Arafatın en heyacanlı zamanı vakfenin yapıldığı vakittir. Herkesin elleri semaya, gönülleri Allah'a açılmış, dünya meşgalesi bitmiş, zihinler Rablarına ulaşmıştır.
     Arafatta;  duaların kabul olma inancıyla, tüm talepler Allah'a arz edilir. Eş, dost, çoluk, çocuk bütün müminler dualara ortak edilir, hacılar bütün müslümanların sesi olurlar. Böylece arafat; aynı zamanda birlik ve beraberliğin, paylaşma ve dayanışmanın da prove edildiği adres olmaktadır.
      Arafat sonrası, akşam yapılacak müzdelife vakfesi ve gece yapılacak şeytan taşlamadan sonra, kurbanların da kesilmesiyle ihramdan çıkılacak, bayramın birinci günü büyük bir bölümünün yapacağı ziyaret/hac tavafıyla; tüm hacı adayları, bütün görevlerini tamamlayarak hacı olacaklardır.
      İki yıl aradan sonra bugün arafatta bulunup, hac için vakfe yapmanın heyecanı içindeyiz. Ne kadar büyük bir özlem içinde olduğumuzu, bu duyguyu yaşayarak daha derinden anlıyoruz. Bütün müslümanlara, hacı olmayı nasip etmesi için, Allah'a niyazda bulunuyoruz.
     Yüce Allah; arafatta bulunanların haccını kabul buyursun, dualara tecelli eylesin, isteyen herkese hac yapmayı nasip etsin...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sami Kesmen Arşivi
SON YAZILAR