SİLAH DOSTA MI? KULLANILIR DÜŞMANA MI?
Yüce Kitabımızda Rabbimiz “Men katele nefsen fekeenneme katlennasi cemia” yani bir nefsi öldüren bütün insanlığı öldürmüş gibidir buyurmakta. İnsan öldürmenin haklı bir nedeni olamaz, muhatabınız haksız da olsa cezasını kanunlar ve cenabı hak verir. Ülkemizde idam cezası yok, ama haksız yere insan öldürenleri asmak lazım, cezaevinde bu tür insanlara bakmak devlete külfetten başka bir şey değildir. Ama Öcalan’ın ülkemize teslim edilmesiyle birlikte idam cezası da kaldırıldı, keşke kaldırılmasaydı da teröre bulaşanlar, vatan evlatlarını katledenler, haksız yere insanları öldürenler için idam cezasının önü açık olsaydı. İslam’da kısas vardır, hem de o kadar enteresan ki babası öldürülen bir çocuğa devlet kısas hakkı veriyor, bugün bunları uygulamak zor, bunu yapması gereken de devlettir ama toplumun huzuru için bu tür cezalara da ihtiyaç olduğu kanaatindeyim.
Neden bunu söylediğime gelince malumunuz Konya’da doktor bir kardeşimiz bir hasta yakını tarafından öldürüldü, olayın detayına girmek istemiyorum, çünkü o konu benim işim değil, gerçi katliamı yapan da intihar etmiş, olayın adli boyutu da kalmamış gibi bir şey ama ne olursa olsun olayın araştırılıp neden yapıldığına bakılarak bu tür olayların olmaması için tedbir alınması gerektiği kanaatindeyim. Doktorluk mesleği o kadar kutsal bir meslektir ki insanların anne babalarına dahi mahrem olan yerlerini doktorların bakmasına izin verilmesi mesleğin ne kadar önemli ve ulvi bir meslek olduğunu ortaya koymaktadır. Sadece doktorluk mesleği mi böyle derseniz elbette değil sağlık çalışanlarının tamamının işi zor, nöbetti, hicaptı, mesaiydi, neredeyse günün yirmi dört saati alarmda olmaları gereken bir meslek. Allah hepsine kolaylık versin, eğitim dönemlerinden meslek dönemlerine dek zor bir süreçten geçtikleri muhakkak, ancak her şeye rağmen işi bırakmalarını asla ve kata tasvip etmiyorum.
Bu ülkede görev yapan askerinden adli yargıcına, Kaymakamından Öğretmenine dek pek çok meslek erbabı hatta esnafından iş adamına çeşitli meslek dallarındaki insanlar terör örgütü tarafından katledildi. Binlerce vatan evladı şehit oldu, şimdi geride kalan askerler nöbet tutmuyoruz, askerlik mesleğine ara veriyoruz, veya boykot ediyoruz deme hakları var mı. Aynı şekilde şehit edilen Cumhuriyet Savcısı’nın meslektaşları boykot edip mahkemelere çıkmıyoruz, davalara bakmıyoruz, meslektaşımız katledildi protesto ediyoruz deme hakları var mı. Şehit edilen Kaymakamın ailesi, yakınları veya meslektaşları iş bırakma eylemi yapabiliyorlar mı? yok. İnsan elindeki silahı düşmana doğrultur dosta değil, doktorların ellerindeki silah muayene, reçete, ameliyat silahıdır, bu silahı onların yanında duran ve onlardan daha fazla üzülen masum insanlara karşı mı kullanmaları lazım yoksa tam aksine mesleklerini ifa edip vatandaşın duasını alarak katliam yapanlara lanet okuyarak mı yapmaları lazım,
Bırakın kendi vatandaşını, savaşlarda esir düşen askerlere, yaralanan düşman ordusu mensuplarından sivil vatandaşlara dek herkesi tedavi eden bizim ecdadımız ve kültürümüz değil mi. Çanakkale’de kurulan seyyar çadır hastanelerinde düşman ordularından esir alınan askerinden siviline nasıl muamele edilmiş bilmiyormuyuz. Elimizdeki silahı bırakın vatan evladına karşı kullanmayı düşmana karşı dahi kullanmayan bir ecdadın torunlarına bu boykot yakışıyor mu? Benim seksen sekiz yaşındaki annemin ilaçlarını yazan doktor boykot var yazmıyorum dediğinde annemin suçu ne? Bu örnekleri o kadar çoğaltabiliriz ki anlatamam, diyeceksiniz ki efendim aciller açık, aciller normal zamanda yoğunluktan iş yapmakta zorlanırken bir hafta kapalı olan sistemin yoğunluğu henüz ortadan kalkmamışken şimdi de iki günlük boykot eylemi asla ve kata kabul edilebilir bir durum değil.
Bir önceki yazımda da belirttiğim gibi zaten şehrimizde hastane sistemleri tıkanmış, normal zamanda dahi telefonla randevu alınamıyor, önemli bazı branşlarda randevu sistemi tamamen tıkanmış durumda, şimdi de Konya’da öldürülen doktor kardeşimiz için vatandaşa zulmedercesine boykot yapmak ne kadar doğru bir davranış biçimidir siz takdir edin. Sağlık müdürünün zaten öyle bir derdi yok, adamın tek derdi kendi istikbali, Hastanelerle ilgili en ufak bir sıkıntısı olduğunu sanmıyorum, şayet sıkıntısı olsaydı emin olun sorunların büyük bir kısmını çözerdi. Ahmet Demircan hala daha arkasında neden durur onu da anlamış değilim. Şehrini düşünen hiç bir siyasetçi sağlık müdürünün arkasında duramaz ama umurunda olmayanlar için sorun yok. Allah sonunuzu hayreylesin diyerek Bayramınızı tebrik ediyorum, hayırlı Bayramlarınız olsun, Rabbime emanet olunuz..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.