İL ÖZEL İDARESİ Mİ BİRİLERİNİN BABASININ ÇİFTLİĞİ Mİ?

Asıl konumuza girmeden iki konuda sizleri bilgilendirmek istiyorum, birincisi Kızılay yöneticileri ile ilgili yazıyı yamakta olduğum akşam saat 20.00 civarındaki durum şu; 12 kişi tutuklanmak talebiyle mahkemeye sevk edildi. Bu arkadaşlar sağlık kontrolünden geçirildikten sonra nöbetçi mahkemeye çıkarılıp muhtemelen bir kısmı salınır, bir kısmı da tutuklanır. Üzerlerine atılı suçlardan talep edilen ceza toplamları yedi yıldan fazla olanlar tutuklanır, gerisi serbest kalır. Biz bu dosyayı yayınlarken kimseye en ufak kastımız yoktu, hala daha yok, ancak yanlış yapanların bedelini ödemeleri gerekir.

Yapılan operasyonla ilgili bazı arkadaşlar ortada küçük meblağların olduğundan bahsediyorlar hukuk literatüründe veya ceza hukukunda suçun miktarı değil mahiyeti önemlidir. Örneğin Kızılay Tıp Merkezi'ne ait iki tane röntgen cihazından bir tanesi Sağlık Bakanlığı'na bağlı bir hastaneye tutanak karşılığı teslim edilirken ikinci röntgen cihazıyla ilgili biz haber yapıncaya kadar en ufak bir işlemde yoktu, cihaz da ortada yoktu, biz haber yaptıktan sonra bir hurdacıdan 600 TL'lik bir fatura alındı. Bu işler yapılırken telefon dinlemeleri de ortaya çıkmış durumda. Sizin anlayacağınız ortada ihaleye fesat, resmi evrakta tahrifat yapma ve görevi kötüye kullanma suçlamaları ile hazırlanan bir dosya var. Bu dosyanın sonucu ne olur bilemem ama ortada ciddi boyutta yanlış işlerin olduğu belli.

Bir ikinci konu iki gün önce yazdığım “Böyle şarkıya lanet olsun” haberi ile ilgili İl Milli Eğitim Müdürlüğü okul yöneticileri hakkında soruşturma açtı, Eğitim-Sen idarecilere sahip çıkan basın bildirisi yayınladı. Bu işin siyasal bir iş olduğundan bahsettiler, bu arkadaşlarımız herhalde uzayda yaşıyorlar bu şehirde siyasetçilerin kontrolünde olmayan tek gazetenin DENGE Gazetesi olduğunu sanırım unuttular! Ayrıca bazı arkadaşlarımız yorumlarında sanattan, görsellikten, serbest rekabetten bahsediyorlar. İnsan vücudunu teşhir etmek, minik yavrulara kalça ve meme sallamayı bir eğitim yuvasında öğretmek sanatsa ben bu sanatın içine edeyim. Bu konuda çok yazacaklarım var, zamanı geldikçe yazacağım.

Gelelim asıl konumuza bugün manşetten verdiğimiz İl Özel İdaresi'nde Adem Kızılkaya'nın icraatları o kadar fazla ki yazmakla bitmez. Adam devlet memuru değil de, parti başkanı veya özel şirket patronu gibi icraatlar yapıyor, yetmedi bu yaptıklarını resmi kayıt altına almıyor, yine yetmedi birileri ile arka planda paslaşıp duygusal ilişkilere giriyor, yine yetmedi makam arabası ile çoluğunu, çocuğunu pazara getiriyor, okula getiriyor, tüm özel işlerini kamu kurumu üzerinden görüyor. Bu arkadaş o kadar böyyyük bir adam ki şimdi de SBK yönetimine girip, yönetici olmuş, bununla da kalmayı düşünmüyormuş yanındakilere beni siyasetçilerle tanıştırın, ileride siyasete atılacağım diyormuş.

Bu arkadaşı bu göreve getiren başta İbrahim Sandıkçı olmak üzere teyzesinin oğlu Muzaffer Emuce o kadar ilkeli ve dürüst adamlar ki, ben belediyede çalışıyor iken 24 saat bindiğim arabadan konuşurlardı, bu da yetmezdi Vezir Hazretleri'nin kendisinin, eşinin ve korumalarının bindiği arabalara gösterdikleri tepkiyi yatıştırabilmek için zaman zaman kavga bile ettik. Biz bindiğimiz araçlara yakıt doldurup bir yere gitsek günlerce gündem bu konu olurdu, o kadar canımı acıttılar ki anlatamam. Ben bu konularda çok hassas olmama rağmen adamlar bu hassasiyetimi bilmelerine rağmen her oturdukları meclisin gündemi bu tür konulardaki eleştirileri idi. Şimdi bu zatı muhteremlere soracağım bir kaç soru var birincisi Adem Kızılkaya denen adamın yaptığı uygulamaları bilmiyor musunuz? (Erkekseniz bilmiyoruz deyin) Soru iki şayet biliyorsanız neden hiç gündem yapmıyorsunuz? Soru üç bu arkadaşın ve diğer işe yerleştirdiğiniz adamlarınızın yaptıkları uygulamalara ne zaman tepki göstermeyi düşünüyorsunuz? İran ziyaretine giden yüce Heyet! Öyle kıyıda köşede işinize gelenleri eleştirip, işinize gelmeyenleri hiç duymamış gibi davranmaya kalkmanız geçekleri ört bas etmez. Kendiniz veya adamlarınız işin içerisinde olunca her şey mubah, sizin dışınızdaki tüm icraatlar tu kaka öylemi? Yesinler sizi önümüzdeki süreçte de bu şehrin ve AK Parti'nin yöneticileri olacağınızdan emin olabilirsiniz!.. Bir kısmınız ilçe başkanı, bir kısmınız il başkanı, bir kısmınız belediye başkanı, kalanlar da meclis üyesi olacağından emin olabilirsiniz, çünkü yaptıklarınız yapacaklarınızın teminatıdır!.. Bu millet de keriz öyle mi? Halep orada ise arşın burada göreceğiz. Kalın sağlıcakla