İLK İLAHİ EMİR “OKU !”

 

Yüce Allah’ın, kullarına ilettiği ilk emri “OKU”maktır. Okumak, öğrenmek ve bilgi sahibi olmaktır. Rabbımız, kullarının öğrenip bilgi sahibi olmasını istemiştir. Biz kullar, Allah’ın(c.c.) emirlerini yargılayamayız, sorgulayamayız ama hikmetleri üzerinde kafa yorabilir ve zihinsel egzersizler yapabiliriz. Allah’ın (c.c.) ilk emrinin “oku” olmasının hikmeti ile ilgili zihnimizi zorlamalı, beynimizi terletmeli ve bundan bir sonuç çıkarmalıyız. Cevabını öğrenmemiz gereken soru, “Neden Okumalıyız ?” olmalıdır.

 

Okumalıyız; çünkü bizi yaratan Rabbımız öyle buyurmuştur. Mutlaka bunda biz kulları için önemli hikmet, ibret ve hayır vardır. Okumalıyız; çünkü öğrenmek ancak okumakla sağlanır. Okumalıyız; çünkü başarının sırrı okumaktadır. Okumalıyız; çünkü birbirimizle ilişki kurmamızda ve birbirimizi tanımada okumak en önemli belirleyendir. Okumalıyız; çünkü yaratılışımızın sırrını ancak böyle çözebilir ve öğrenebiliriz. Okumalıyız; çünkü bizi yaratan Rabbımızı okuyarak tanıyabiliriz. Okumalıyız; çünkü rehberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)den ancak böylece haberdar olabiliriz. Okumalıyız; çünkü Kur’ani hakikatleri ancak okuyarak öğrenebiliriz.

 

Evet ! Okumalıyız; çünkü hayatın her kademesinde okumanın yansımalarını görmekteyiz. Okumayan öğrenemez, öğrenmeyen bilemez, bilmeyen de başarılı olamaz. Yüce Allah Kur’anda bir çok yerde, “şükretmiyorsunuz, düşünmüyorsunuz, akletmiyorsunuz, zikretmiyorsunuz” gibi ikazlarla, biz kulların bilgiye dayalı fiillerimizdeki eksikliklerimizi hatırlatmaktadır. Dünya ve ahirette huzurlu ve mutlu olmak, Kur’anı okumakla elde edilir. Kur’anı okumak kişiyi sağlam bir imana, kusursuz bir yaşama, ideal bir ihsana, fiili bir irfana ulaştırır. Bunlara sahip olunca da Cennete ulaşmak, Cehennemden uzak kalmak, Cemalullaha nail olmak kolaylaşır. Müslümanın nihai hedefi Allah (c.c.) rızasını kazanmaktır. İlk İlahi emrin “Oku” olmasının hikmeti de, bu emri verenin (Allah’ın) rızasını kazanmaktır.

 

Öğrenmek ve ilim sahibi olmak önemli bir meziyettir. Hz. Peygamber, “Kim ilim sahibi olmak isterse, Allah o kişiye ilim yapmayı ve öğrenmeyi nasip eder” buyurmuştur. İlim sahibi olmayı dünyevi bir hesapla arzulamak, istenen sonucu ortaya çıkarmaz. İlim peşinde koşmak, hasbi duygularla olduğunda hikmetli sonuçlar ortaya çıkar. Okumak, öğrenmek ve ilim sahibi olmak için çaba sarf etmenin Allah yolunda cihatla eşdeğer bir amel olduğu Kur’ani ve peygamberi bir hakikattır. Hz. Peygamber, “bir toplumun umerası (idarecileri), uleması (ilim sahipleri) ve tüccarları iyi olursa, o toplum iyi olur” buyurmuştur. Ayrıca, İlim sahiplerinin Peygamberlerin varisleri olduğu Hz. Peygamber tarafından bildirilmiştir. Ulemalarla Peygamberlerin ahirette birlikte olacakları da Hz. Peygamber tarafından müjdelenmiştir.

 

Okuyup, ilim sahibi olanlar, sahip oldukları bilgileri nasıl ve nerede tasarruf edeceklerdir. Okumak ne kadar önemli ise, öğrenilen bilgilerin paylaşılması da o kadar önemlidir. Bilgi hizmete dönüşürse, okumak bir anlam ifade eder. Halka hizmet, hakka hizmettir. Halka hizmetin yolu da okuyup öğrenmekten geçmektedir. Bilgi hizmete dönüşürse, ilim sahibi olan kimsenin amel defterinin kapanmamasını sağlar. Peygamberimizin, “Faydasız ilimden Allaha sığınırım” diye buyurması, elde edilen bilgiden insanların istifade etmesi gerektiğinin bir göstergesidir.

 

Bilgi; hizmete, hürmete ve ibadete dönüşmelidir. İlk emri “OKU” oln bir dinin müntesipleri olarak, okumayı günlük alışkanlığımızın bir parçası haline getirmeli, öğrendiklerimizi insanlarla paylaşmalı, böylece dünya ve ahiret hayatımızı güzelleştirmeliyiz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sami Kesmen Arşivi
SON YAZILAR