İNSANA HİZMET İBADETTİR
Yaratılan varlıklar içerisinde en şerefli olanı insandır. İnsanın yaratılış süreci, yaşamı, kendisine verilen değer ve hizmetine sunulan hususiyetler dikkate alındığında, şerefi de anlaşılır. Yüce Allah Tin Suresi 4. Ayette; “Andolsun ki, biz insanı en güzel biçimde yarattık” buyurmuştur. İsra Suresi 70. Ayette de; “Biz insanı şan ve şeref sahibi kıldık. Onlara güzel güzel rızıklar verdik. Yarattıklarımızın bir çoğundan üstün kıldık” buyurarak insanoğlunun diğer yaratıklar içerisindeki farkını bildirmiştir. Yeryüzündeki tüm canlılar insanoğlunun emrine verilmiştir. Yüce Allah insanı halife olarak da isimlendirmiştir. Bu hakikat Kur’an-ı Kerimde bildirilmektedir. “Göklerde ve yerde ne varsa sizin hizmetinize sunulmuştur” bilgisi Lokman suresi 20. ayette hatırlatılmaktadır. Yaratıcı katında böylesine değeri olan bir varlık, sorumluluğu da en yüksek ve fazla olan bir varlıktır. Böylesine değerli olan bir varlığa hizmet etmek elbette ki ibadettir. İnsana hizmet, faziletli ibadetlerin en başında gelir. İbadetin ve kulluğun nasıl yapılacağını pratik olarak göstermek üzere gönderilen Peygamberler, yaşamları boyunca insanlara hürmet ve hizmet etmişlerdir.
İnsanı insan yapan kendisine verilen değeridir. Verilen değeri korumak da insanın halife olarak değerlendirilmesini sağlamaktadır. İnsanın değerini koruması; dinini, aklını, neslini, nefsini ve malını korumakla olur. Aklını kullanmayan, Rabbını tanımayan, neslini yetiştirmeyen, nefsine hakim olmayan ve malına haram katan insan; Allah katında değer bulamaz. Böyle bir insan Allah’ın yer yüzündeki halifesi de olamaz. “Onların kulakları olduğu halde hakikati duymadıklarını, gözleri olduğu halde gerçekleri göremediklerini, kalpleri olduğu halde Allahı ve Kur’anı tanımadıklarını, onların değer olarak hayvanlardan da daha aşağı olduklarını” Kur’an bildirmiştir. İnsanın Allah katındaki değerine melekler bile kıskançlık duyar. Zira insan, değerini taşıyacak ameller yapması durumunda meleklerden de daha üstün duruma gelir Allah katında. Ama hayvanlardan daha aşağı bir değere düşecek işler yaparsa o zaman da şeytandan bile daha gülünç duruma düşer. Bir Allah dostu şöyle ifade etmiştir. “Melekler insanoğlunun Allah katındaki değerini görünce insan olmadıklarına üzülürler, şeytan da bazı insanların düştükleri rezaleti görünce şeytan olduğuna sevinir.”
“Halka Hizmet Hakka Hizmettir” cümlesi İslam’ın mesajının anlatır. İnsanlara hizmet berekettir, rahmettir. Ancak insanları kandırmak için yola çıkıp da bu cümleyi veya benzerlerini kullanmak da ihanettir ve laneti gerektirir. İşin başında muhatabı aldatmak niyeti varsa ve ödemeyeceğini bile bile borçlanma yapılıyorsa Allah o kimseye lanet eder. Halka hizmet etmek için vaadde bulunup da yetki sahibi olduktan sonra vaad edilen hizmetler yapılmazsa başta vaad eden sonra da vaad edeni araştırmadan peşine takılanlara Allahın lanetini beklemek kalır. İnsan olmak, kendisine hizmet ve hürmet edilmesi için yeterlidir. İnsanın diğer insana hal-hatır sormasından, huzurlu ve mutlu yaşaması için gerekli olan alt yapı ve maddi imkanların sağlanmasına kadar her kademedeki katkı insanlara hizmettir. İnsana hizmet ve hürmet eden kişi asla mahcup ve mahzun duruma düşmez. Allah (c.c.) her zaman ve her yerde onun yardımcısı olur. “Halka Hizmet Hakka Hizmettir” cümlesini söylemek durumunda olanlar, gelecekte söyledikleri cümlenin altında ezilmemelidir. Hizmeti ibadete dönüştürme fırsatı olanlar bundan kazançlı çıkmasını bilmelidirler. Halkın memnuniyetini kazanmak Allah(c.c.)ın rızasını kazanmanın da işaretidir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.