İnsanlar, kulluk için yaratılmıştır.  

Kulluk; imtihandır. 

Hayatın yaşanma şekli de, imtihanın sonucunu belirler. 

Bu, herkes için geçerlidir ve benzerlik arz eder. 

Ancak; söz konusu dünyevî imtihan sürecinde herkese özel bir takım unsurlar da vardır. 

Bazı insanlar sabrı gerektiren acılarla, bazıları tahammül edilemez zorluklarla imtihan edilir. 

Bazıları varlığın şükrü ile bazıları infakı gerekli kılan ortamlarla imtihan edilir. 

Bazıları yıllar süren hastalıklarla, bazıları baş ağrısı bile çekmeden geçirdiği günlerle imtihan edilir. 
İnsanlar, imtihan edildiğini bilip, düşündüklerinde; acılar da, zorluklar da kendilerine tat verir. 
İmkanları da makamları da insanlık için imtihanı kazanmak amacıyla infakı çevirir. 

Bunun için sarsılmaz bir imani güce ihtiyaç vardır. 

Dünyanın, ahiretin tarlası olduğu gerçeğini bilmek imtihanı kazanmak için yetecektir.
İmanı güçlü olmayan müslüman, dünyanın Yılan'ına, Çıyan'ına yem olur. 

Zayıf imanlı Mü'min, basit sorunlara kulluğunu kurban eder. 

Dünyanın süsü olarak ilân edilen  bir takım nimetler, ahiret hesabı yapılmadan değerlendirilirse imtihanın kaybedilmesine neden olur. 

Müslüman, bütün düşüncesini ahiret hayatı üzerine kurmak durumunda, hatta zorundadır. 

Ahiret hayatını gündemine almayan müslüman, günlük meselelerin etkisinden kurtulamaz.

Acıların, ahiret sermayesine dönüşmesi ahiret inancına bağlıdır. 
İmkanlar ve imkansızlıkların imtihan vesilesi olarak görülmesi, tam da kulluğunu ifadesidir. 

Sahip olunan nimeti Yaratanın lütfu bilmek, karşılaşılan müsibete ihsan olarak bakmak, ancak iman gücüyle başarılır. 

İbadet yaparak ve Yaratana itaati yerine getirerek  yapılan kulluk, tüm insanlar için geçerli olan imtihan muhtevasıdır.

Müslümanı zaman zaman tereddüt haline  getiren imtihan unsurları, her Kul'un özel olarak karşılaştığı, günlük yaşamı etkileyen ve belirleyen hususlardır. 

Kur'an bu imtihan unsurlarını,  açlık, korku, mal ve canlardan eksiltme olarak tarif eder. 

Bu imtihan unsurları can yakar. Sabrı gerektirir. Her şeyin sahibini hatırlatır. 

Bu unsurlarla imtihan; can yandığında sabretmektir. 

Herkesin söz konusu bu Kur'ani unsurlarla imtihan edilmediğini görmek, imtihan edilenler için ayrı bir imtihan vesilesidir. 

Şu bilinmelidir ki, her Kul mutlaka özel imtihan unsurlarıyla imtihan edilir. 

Bu imtihanın somut olarak maddi halinin görülmemesi, kişinin imtihandan geçmediği anlamına gelmez. 

Gönül sıkışıklığı, ruhsal darlık, zihni karışıklık gibi sonuçların varlığı da bir imtihan sürecidir. 

Her "Hâl" durumunu imtihan olarak görmek gerekir. 

Sıkıntı ve belâlara sabır, varlıklara ve fırsatlara şükür gerekir. İkisinin arası yoktur. 

Sabır göstermek de ayrı bir şükür şeklidir. 

Genel nimetlere Hamd, özel imtihanlara Şükür şarttır. 

Karşılığı ahirette görülecek olan dünyevî imtihanın temel unsuru her hâlükârde Yaratana şükretmektir.