KORONAVİRÜS VE GÜNAH

Koronavirüs nedeniyle bütün dünya teyakkuz halinde bulunmaktadır. Her ülke kendi çapında değerlendirme yaparak, tedbirlerini almaktadır. Bu tedbirler, öncelikle; Koronavirüs'ten korunmak ve kurtulmak üzerine geliştirilmektedir. Ancak; virüsün etki alanı sadece sağlık değildir.

Virüsten korunma tedbirleri; doğal olarak iş hayatını, dolayısıyla da ekonomiyi etkilemektedir. Sağlıktan sonra belki en öncelikli tedbir olarak, insanların gıda ihtiyacının karşılanması gelmektedir. Su, ekmek vb. gibi günlük, doğal ihtiyaçların süratle karşılanması zaruridir.

Virüs nedeniyle alınan olağanüstü tedbirlerin başında sokağa çıkma yasağı gelmektedir. Bu durumda bile; ekmek, su vb. gibi doğal, günlük ihtiyaçları karşılayacak hizmet alanları yasak kapsamı dışında tutulmaktadır. İnsanın yaşamı için gerekli olan asgari ihtiyaçları karşılamak ya da karşılanmasını sağlamak  öncelikli devlet sorumluluğudur. Hiçbir tedbir bunlara engel değildir. Aksine, bu,ihtiyaçları gidermek öncelikli tedbir alanıdır.

Her ülke kendi ekonomik gücüne göre vatandaşlarına maddi yardımlarda bulunmaktadır. Sokağa çıkma yasağı olmasa bile, hastalığın karakteri gereği vatandaşlara "evde kal" çağrısı yapılmakta, büyük ölçüde de vatandaşlar bu çağrıya itibar ederek, iş yerlerini kapatarak evlerine çekilmektedir. Bazı iş yerleri de zorunlu olarak kapatılmaktadır. Çay ocağı, kahvehane, lokanta, berber gibi küçük esnaf iş yerleri zorunlu olarak kapatılanların başında gelmektedir.

Olağanüstü durumlarda istenmeyen ve beklenmeyen olumsuz tabloların ortaya çıkması da söz konusudur. Bunların başında, olağanüstü durumu fırsata çevirmek isteyenlerin teşebbüsleridir. Koronavirüs süreci olağanüstü bir durumdur. Tüm insanlar virüs tehlikesiyle karşı karşıyadır ve herkes potensiyel hasta veya mikrop taşıyıcıdır. Ya hasta, ya bulaştırıcı veya hastalığa muhatap olan bir süreç söz konusudur. Ama, bir taraftan da hayat  devam etmekte, günlük ihtiyaçların karşılanması sağlamaktadır.

Koronavirüs nedeniyle zor durumda olan insanlara yardım etmek güzel ameldir, faziletli eylemdir ve sevaptır. Ancak; bu süreci fırsat bilerek, menfaata dönüştürme gayretinde olup, itismara konu olacak davranışlar yapmak günahtır, bundan elde edilecek çıkarlar haramdır. Virüs nedeniyle çok ihtiyaç duyulan gıda maddelerini ve sağlık ihtiyaçlarını normal üstü ücretlerle satmak günahtır, elde edilen fark da haramdır.

Örneklendirme yapacak olursak; çok ihtiyaç maddesi olan kolanya, dezenfeksiyon malzememeri, c vitamini ağırlıklı sebze ve meyve ürünleri, ekmek ve su gibi günlük zorunlu gıdalar üzerinden fayiş fiyatlarla kazanç elde etmeye çalışmak haramdır, böylesi eylem ve teşebbüsler günahtır. Maliyet değişmeden, normal zamandaki fiyatının üstüne çıkmak, toplumun karşılaştığı bu durumu fırsata dönüştürmeye çalışmak aynı zamanda ticari ahlaksızlıktır.

Kurallara uymak esastır. Yanlış olan kurallar varsa bile, değiştirilinceye kadar o kural geçerlidir. Kamu otoritesinin aldığı kararlara itibar etmek ve yerine getirmek gerekir. İhdas edilen kuralların muhatabı olmayanlar da kurallara uymak zorundadır. Hasta olmayanlar, "ben de bir şey yok" diyerek, alınan kuralları görmezden gelemezler. Böyle bir davranış vebâl ve kul hakkı ihlâli olur.

Koronavirüs, küresel bir sorundur. Bu sorundan kurtulmak için alınan kararlara herkesin uyması; dini, vicdani ve hukuki zorunluluktur. Evde kalmak, izolazyona dikkat etmek, sokağa çıkma yasağına uymak gibi, diğer insanları da etkileyecek kurallara uymamak; kul hakkı ihlâlini doğrur. Koronavirüs sürecini menfaata dönüştürmek isteyenler; kurallara uyarak ve hastalara yardımcı olarak sevap kazanmalıdır. Bu süreci maddi çıkara dönüştürmek için olağan dışı eylemlere başvuranlar haram işlemiş, günah kazanmış, kul hakkı ihlâl etmiş olur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sami Kesmen Arşivi
SON YAZILAR