Dünya gündemi yaklaşık bir yıldan beri "Koronavirüs" süreci yaşamakta ve bütün gündemler bu konu üzerinden şekillenmektedir.

Dünya egemenleri; siyasi, stratejik, ekonemik, diplomattik ve askeri yaklaşımlarını "Koronavirüs" sürücini dikkate alarak düzenlemektedir.

Ülkeler arası ilişkilerin düzenlenmesinde ve planlanmasında da, "Koronavirüs" bugün için en etkili unsurdur. Ülkeler, diğer ülkelerle düşündükleri mesafe ayarını Koronavirüs mazeretiyle pratiğe dönüştürmektedirler.

Örneğin; yaklaşık beş milyon vatandaşımızın yaşadığı, avrupanın güçlü ülkesi ve egemen gücü olan Almanya; kendi halkının ülkemize turist olarak gelmesini Koronavirüs mazeretiyle rahatlıkla engellemektedir.

Aynı ülke; orada yaşayan bizim ülke vatandaşlarımızın bile ülkemize gelmelerini asgariye indirebilmek için Koronavirüs sürecini kullanmaktadır.

Ülkeler, diğer ülkelere insan akışını; maddi, stratejik ve siyasi nedenlerle engellemeyi zaman zaman düşünürler, böylece karşı ülkenin ekonemesine sağlanacak katkıyı engellenmiş olmaktadırlar.

"Korona"yı fırsat bilen bazı ülkeler, kısmen haklı olsalar bile, diğer ülkelere karşı kendilerince düşündükleri bir takım mesafe tedbirlerini bu vesileyle alarak, güç denemesi yapmaktadırlar.

"Korona" ya dikkat etmek, süreç ve sonuçlarını özenle ve önemle takip etmek gerekir. Korona öncesi ve sonrasını mukayese etmek, ortaya çıkan tabloyu stratejik bakışla okumak lâzım gelir.

Ülkelerin, mahallelerin,  ailelerin hayatında büyük değişiklikler oluşturan "Korona"ya; sadece  sağlık sorunu olarak bakılmamalıdır. Dini hayat başta olmak üzere; eğitim, idari ve sosyal hayatın oturmuş bütün uygulama kuralları bu süreçte değişmiştir.

Kurumların çalışma düzeni ve aile içi yaşam şekli yeni bir sürece girmiştir. Selâmın, muhabbetten, duyguları ifade etmenin pratik dili değişmiştir.

Mahremiyet kurallarının sulandırıldığı gününüzde, insanlar, mahremleriyle bile normal bir süreç yaşayamaz hâle gelmiştir.

Koronavirüs nedeniyle; çocuğun kucaklanamadığı, büyüklerin ellerinin öpülemediği, eşlerin aynı yatağı paylaşamadığı bir dönem yaşanmaktadır.

Koronavirüs süreci; yaşamın kodlarını değiştirmiştir.  Geneleksel kodları değiştirmemekte direnenler; hastalanarak bedel ödemiş, bir kısmı da vefat etmiştir.

Böylesi küresel ve beşer iradesinin engelleyemediği sorunlar hakkında, derin tefakkürlerde bulunmak gerekir. İnsanlar ve müslümanlar, aileler ve bireyler mutlaka kendilerini sorgulamalıdır.

Koronavirüs'ün ortaya çıkması ve küresel soruna dönüşmesi, bitmesi beklenirken yeni dalga boyutlarının ortaya çıkması; beraberinde bir çok cevabı gerektiren sorular oluşturmaktadır.

Etrafımızda, günlük vak'alar arasında artık yakınlar görülmekte,  her gün tanıdık ve sevdiklerimizden bir-iki kişinin ebedi yolculuğa çıktığı müşahede edilmektedir.

Korona'ya dikkat edilmeli, kamu otoritesinin ortaya koyduğu kurallara riayet edilmeli, maskeler usulüne uygun kullanılmalı, mesafe ayarına uyulmalı ve mutlaka sık sık temizlik yapılmalıdır.

Ölüm hak olsa dahi, ölüme vesile olmak haksızlıktır. Ölmemek için değil, sağlıklı yaşamak için kurallara uyulmalıdır. Bu; yasal bir zorunluluk, dini bir sorumluluktur.