MEDENİYET ŞEHRİ MEDİNE...
Bir grup umrecimizle Medinedeyiz. Resulün şehrindeyiz. Bereketli olması için Peygamberimizin dua ettiği şehir Medine. Medine'yi münevver kılan Peygamberimizi bahrında bulundurmasındandır. Her tarafa nur saçan Medine, bu gücünü Ravzaya ev sahipliği yapmasından almaktadır. Alemlere rahmet olan bir Peygamberi misafir eden, hatta O Peygambere ev sahipliği yapan Medine elbette münevver olacaktır.
Sabah namazından bir saat öncesinde teheccüd namazı için müminler Mescid-i Nebeviye koşuyor. Gerek umre için Medinede bulunanlar, gerek rızık için gelmiş olanlar, gerekse Medinede ikamet edenler; imsak olmadan Mescid'e dolmaktadır.
Sıradan bir mescid değil, elbette her mescit Beytullahın şubesidir ama Mescid-i Nebevi Peygamberimiz tarafından övülen üç mescidden birisidir. Mescid-i Haram, Mescid-i Nebevi ve Mescid-i Aksa ziyaret edilmesi Peygamberimiz tarafından tavsiye edilen mescidlerdir. Belirtilen mescidlerde namaz kılmanın diğer mescidlerde namaz kılmakdan daha faziletli olduğunu Peygamberimiz haber vermiştir.
Kutsal mekanlar arasında sayılan bu mescidlerin tarihi özellikleri ve ilahi meseja dönük fonksiyonları, önceliklerini ve önemlerini de belirlemektedir. Mescid-i Nebevi de, Peygamberimizin kabrine ev sahipliği yapması, Peygamber mescidi olması bakımından önemlidir.
Medinenin münevver olması; Peygamberimizin varlığı, mesajı, duası, medinede yaşaması ve Medinede medfun bulunmasından dolayıdır. Daha önce Yesrib olan adı, Peygamberimizle birlikte insanlığa sunduğu medeniyetten dolayı Medine olmuştur. Bu vesileyle Medeniyet şehri ünvanını almıştır.
Altını çizmeye çalıştığımız nedenlerle, Müslümanlar ve insanlık için önemli olan Medine, hacı ve umrecilerin de ibadetin asli unsuru olmamasına rağmen mutlaka ziyâret ettikleri bir şehirdir.
Peygamberimize kucağını açması, çoğrafi olarak açık alan görüş hâkimiyetine sahip olması ve Peygamberimizin duasına konu olması nedeniyle Medine huzur veren bir şehirdir.
Allah c.c.ın Cemâl sıfatının en üst düzeyde mekan sınırları içinde tecelli ettiği şehir olarak da isimlendirilir Medine. Medineye uğrayan ve Resulullahı ziyâret edenlerin ortak tarifi, Medinenin huzur şehri olduğudur.
Tarifi yapılamayan bir huzurun kaynağı ve vesilesidir Medine. Münevver şehir adını alması bu nedenledir, huzur sunan bu özelliği nedeniyle de münevver şehirdir. Birbirini tanımlayan bu tarif, elbette Medine'yi anlatmak için yeterli değildir. Mutlaka ziyaret edilmesi, bahse konu huzurun mahallinde yaşanması, Peygamberi kokunun alınması; Medinenin münevver olduğunu anlatacak ama bu da Medine için yeterli olmayacaktır.
Medineyi güne taşıdığımızda, günü Medinenin ölçüleriyle izah etmeye çalıştığımızda; Medine daha iyi anlaşılacaktır. Medine dönüşüm, değişim, açılım, atılım ve yeni bir dönemin miladıdır. Haksızlığın, göz yaşının ve kanın sona erdiği tarihin adıdır. İnsanlara, insan olduğu için değer verilmesinin özetidir. Medine; gücün değil "Hak"kın ve haklının garantisidir. Bunun için yeni bir medeniyetin inşasına ev sahipliği yaptığı için, münevver şehirdir.
İnsanlığa sunulan medeniyetin kaynağı Medinedir. Vahyin ürünü olan, insanlığın huzurunu sağlayan, kodları hak ve hakikat üzere şekillenmiş medeniyetler Medinenin özetidir. Yalan söylemeyen, haram yemeyen, adam öldürmeyen, gariplere kucak açan, tevazuyu ve tebessümü kural haline getiren medeniyet Medinenin eseridir. Medeniyetin ara yurdu olan Medineden tüm İslâm alemine dua ve selamlarımızı arz eder, ümmetin birliği ve dünyaya hâkim olması için Rabbımıza niyaz ederim.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.