"Az olsun güzel olsun, küçük olsun benim olsun" söylemi İslâmi bir değerlendirme değildir. 
       Çok olacak ama iyi, güzel ve faydalı olacak. Büyük olacak ama sadece benim değil herkesle beraber hepimizin olacak.  
       Müslümanın hedefi büyük, vizyonu doğru olmalıdır. 
       Müslüman kendisi için değil, herkes için çalışacak. Külfeti sahiplenip, nimeti paylaşan olacak. 
      Peygamberimiz; kendisi için istediğini din kardeşi için istemedikçe kişi kâmil mü'min olamaz buyurmuştur. 
      Müslüman, güvenilen insandır. Sadece kendisi gibi düşünen ve inanların değil herkesin güvendiği kimsedir. 
      Peygamberimizin, Peygamber olmadan önce "Muhammedül Emin" sıfatına sahip olması gibi müslüman da herkes tarafından güvenilen kimse olmalıdır. 
      Müslüman, birbirini sevecektir. Peygamberimiz; birbirini sevmeyenin kâmil mü'min olamayacağını, mü'min olmayanın da cennete gidemeyeceğini bildirmiştir. 
      Mü'min; seven, sevilen, sevdiren ve sevindiren olmalıdır. 
      Mü'min; güvenen ve güvenilen olmalıdır. 
      Mü'min;  feraset ve basiret sahibi olmalı ama "hinlik" peşinde koşmamalıdır. 
       Mü'min; infak sahibi olmalı ama asla nifak üretmemelidir. 
       Mü'min; kendi özel hesabı için değil, toplum ve kamu menfaati için gayret göstermelidir. 
       Mü'min için davrarış model örneği Hz. Peygamberdir. Başka model araması veya model prototipler üretmesi imani zaafiyetir. 
        Mü'min, her hangi bir karar alırken ve değerlendirme yaparken önüne Peygamberi sünnetin ölçülerini, vahyin kurallarını koymalıdır. 
       Peygamber sevgisi davranışa, söz ve tavırlara mutlaka yansımalıdır. 
       Adı anıldığında veya kendisi görüldüğünde, etrafta bulunanların şahadeti olumsuzsa, o kimse mutlaka kendini sorgulamalıdır.   
       Paylaşımcı bir tavra, hatta düşünceye sahip olamayan mü'min, kendini gözden geçirmelidir. 
       Asr-ı Saadet yaşam tarzı ve o mutluluk döneminin izdüşümleri, müslüman için model dönem olarak örnek alınmalıdır. 
      Müslüman; sevdiğini Allah için sevmeli, buğz ettiğine yine Allah için buğz etmelidir. 
       İslâm, bir yaşam dinidir. Kurum ve kurallarıyla, kişi ve toplum için bütün fıtri ihtiyaçlara cevap vermektedir. 
       Cemiyet hayatını ilke edinen, birey hakkını da merkeze alan İslâm dini, herkesin huzurlu ve mutlu olmasını gerekli kılan teorik ve pratik uygulamalara sahiptir. 
       Dünya ve ahiretin güzellikleri, İslamın yaşam biçiminin kendisidir. 
       Müslüman vizyonu; mü'mince yaşamak, konuşmak ve düşünmektir. Bunun da ölçüsü; Peygamberi sünnet ve vahyin kurallarıdır. 
       Peygamberimiz veda hutbesinde; "size iki şey bırakıyorum, kim onlara itibar ederse zulmete ve dalâlete düşmez, onlar benim sünnetim ve Allah'ın vahyi Kur'andır" buyurmuştur. 
       Müslümanın vizyonunu, bu önemli iki kutsal değer oluşturmaktadır.