Okuduğunu anlamak erdemli adamın işidir
Dinlemekle, anlamak nasıl ayrı şeyler ise okumakla kavramak da farklı şeylerdir. İnsan karşısındaki muhatabı saatlerce dinler, ancak ne anladığını sorduğunuzda bilmem neyin trene baktığı gibi size bakar. Kitap, dergi, gazete v.s. okuyan insanların bir kısmı da okur fakat okuduğunun ne anlama geldiğini idrak edemez. Hele, hele birde bu işten anladığını sanan, okuyan, yazan cinsten birisi ise, işte o zaman yandı keten helvası!...
Dün kendilerini köşe yazarı sanan birileri bir önceki gün gazetemizin yaptığı manşet haberi ile ilgili bir köşe yazısı yazmış. Adamın özrü kabahatinden büyük, "neden?" derseniz adamcağız yazılanı anlamaktan bihaber olduğundan, haberi algılaması gerektiği gibi değil de, kültürü kadar algılayınca hatları da karıştırmış olmalı ki, böyle saçma sapan bir yazı yazmak zorunda kalmış. Doğrusunu sorarsanız bu işler kültürel seviye meselesi. Adamın ömrü hayatı magazin kültürü ile, eğlence âlemlerinde geçmişse ondan kültürel bir seviye beklemek yanlış olur, işi gücü sabaha kadar kafayı çekmek olan adamdan siz kalkıp da kültürel doluluk veya seviyeli işler beklerseniz doğru olmaz. O tür insanlardan bekleyeceğiniz tek şey belden aşağıya muhabbetler, magazinsel haberler ve birileri adına haberler yapıp, nemalanmaktır, yoksa seviyeli, kültürlü, toplumu aydınlatıcı ve doyurucu yazılar yazmak onların neyine, onlar ya masal anlatırlar, ya hikâye, ya da magazin.
Gelelim meselenin aslına. Geçtiğimiz pazar günü, yani seçimlerin yapıldığı gün bizim zatı muhteremin gazetesi manşetten ekmeğe şok zam diye bir haber yaptı. Diyeceksiniz ki; "bunda ne var adam haber yapmış, yapamaz mı?" elbette yapar. Kayık, adamın kayığı istediğini bindirir, istediğini indirir, buna bizim diyeceğimiz bir şey yok. Zaten öyle de yapıyor bakıyorsunuz bir gün Kral hazretlerine giydiriyor, ertesi gün derhal, behemehal özür diler gibi manşet yapıyor. Burasını anladık anlamasına da 29 Mart pazar günü "Ekmeğe Şok Zam!" haberini bir türlü anlayamadık. Sebebine gelince belki bu arkadaşımız kadar kültürümüz yok!.. ancak, yine de sormadan edemeyeceğim. Ekmeğe zam 2008 yılının Ağustos ayında yapılmış, uygulamaya ise, 2009 yılının Mart ayının 30"una denk gelen Pazartesi günü konulacak. Bunu tam seçim günü haber yapmanın mantığı nedir? Mademki 30 Mart pazartesi günü uygulamaya konulacak, siz de aynı gün "Bugün ekmeği zamlı yiyeceğiz" dersiniz, ondan sonra da vatandaşın feryadını dile getirirsiniz. O zaman bu olur gazetecilik, ancak tam seçim günü böyle bir manşeti yapmak mı ısmarlama habercilik, yoksa bizim yaptığımız haber mi ısmarlama habercilik siz değerli okuyucuların takdirine bırakıyorum.
Peki neden bu kadar rahatsız oldunuz diyecek olur iseniz emin olunuz bu olayı ben irdelemek istemiyordum, ancak hem MHP li, hem Ak partili arkadaşların ısrarlı tepkilerini görünce haber yaptım, MHP li arkadaşların tepkisi şu; Bizim adayımız Necaattin Demirtaş Halk Ekmek kurmayı vaat ediyor, zaten fırıncılar tepkili iken, birde çıkıp böyle bir manşet yapılınca fırıncılardan almamız gereken oyları tamamen başka partilere yönlendirmek adına yapılmış ısmarlama bir haberdir diyorlar, Ak Partili arkadaşlar ise bu manşet direk Ak Parti"yi hedef gösterip oyları başka partilere yönlendirme çabalarıdır diyorlar ve ekliyorlar bir milletvekilinin yakınının gazetesi olan bu gazetenin böyle bir manşeti yapmasını fevkalade manidar bulduk diyorlar, şimdi çıkın işin içerisinden çıkabilirseniz, zaten haberi yapanlar da yaptıklarının hata olduğunu anlayınca birilerinin eline gazetelerini tutuşturup, 4-5 kişiden oluşan bir eylem yaptırdılar, eylemin adı ekmeğe yapılan zammı protesto eylemi katılımcılar ise tamı tamına 4 kişi nasıl? Güzel değil mi, hani reklamda diyor ya fındık sağlığa yararlıdır yerseniz diye, buda öyle bir şey, işte size protesto mitingi yerse!..
Dün, bir gazeteci arkadaşım aradı; "Bunlar meydanı boş bulmuş dolaşıyorlardı nereden çıktın sen? Oldun adamların başına bela" deyince ben de ; "Hayırdır arkadaş ne belası?" diye sorunca dedi ki; "arkadaş bu şehirde bunlar istedikleri gibi gündem oluştururlardı kimsenin sesi soluğu çıkmazdı, istedikleri bürokratı görevinden aldırırlardı kimsenin sesi çıkmazdı, şimdi geldin sen adamlar yazı yazacakları zaman da haber yapacakları zaman da ilk düşündükleri sensin. Acaba bu habere bu adam ne der diye, dedim ki; "bak arkadaş işini adam gibi dürüst, ciddi, kimseye yağcılık yapmadan yapan hiç kimse; değil benden hiç ama hiç kimseden korkmaz, sadece Allah"tan korkar. Demek ki bu insanlar işlerini adam gibi yapmıyorlar ki sıkıntı yaşıyorlar" O da, "çok doğru ağabey haklısın" deyip, telefonu kapattı.
Demek ki insan hangi işi yaparsa yapsın hakkını veremeyince el âleme rezil oluyor, Allah Resulü Buyuruyor ki; İşi ehline veriniz büyüklerimiz buna şu ilaveyi yapıyor üstüne de beş kuruş fazla veriniz. Demek ki, işi ehli olmayanlar yapınca kurda, kuşa maskara oluyor, eh ne diyelim kendi düşen ağlamaz. Hoşçakalın
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.