TOPAL MOLLA
1920 yılında Topal Molla lakabıyla tanınan bir zat, Afganistan da tekke kurmuş. Topal Mollanın müritleri 3 yıl içinde 200 bine ulaşmış.
Müritlerin sayısı 1925’te 300 bini aşan Topal Molla, krala karşı ayaklanma başlatmış.
Bir yıl boyunca Afganistan da kan gövdeyi götürmüş. O yıllarda Afgan kralı olan Emanullah Han, ülkesini terk etmek zorunda kalmış.
Emanullah Han ülkesinden ayrılırken Afgan sınırına geldiğinde yanına bir adam sokulmuş ve çok güzel konuştuğu Urduca’sıyla sormuş;
“Beni tanıdın mı? Ben meşhur Topal Mollayım. Afganistan’daki görevim bitti, İngiltere’ye dönüyorum.”
“Seni tanıdım.” demiş kral.
“Ben senin İngiliz casusu olduğunu biliyordum. Fakat halkıma o kadar çok tesir etmişsin ki, senin casus olduğuna bir türlü ikna edemedim ve inandıramadım.”
Sarıklı ve sakallı Topal Molla sakalını kesmiş, sarığını atmış, başına silindir şapkasını oturtmuş ve İngiltere yoluna koyulmuş.
Ülkemizde de her zaman Topal Molla’lar olmuştur.
Kimisi politikacı, kimisi din adamı, kimisi de ilim adamı olarak kendisini tanıtır ve toplumu o görevi ile zehirleyerek birlik ve beraberliği bozar.
Her şeyin fitneden ibaret olduğunu ve aslında onun bir hain olduğunu anlatırsın ama ya anlayan çıkmaz, ya kimse anlamak istemez, ya da anlamasalar bile seni hain ilan ederler.
Sonuçta doğruları söylediğin için yalnız kalmana sebep olurlar.
Ama olsun görevini yerine getirmenin verdiği huzurlu, onurlu ve mutlu bir yalnızlık, aldatılmaktan ve gerçek bir hain olmaktan her zaman daha değerlidir.
Düşünmek, sorgulamak, eleştirmek ve bunların sonucunda hainlere biat etmemek, çok önem arz etmektedir.
Çünkü Topal Molla’lar, sorgulayıp doğru eleştiri yapanlara ulaşamaz.
Günümüzde de her zaman var olan Topal Molla gibi hainler var.
Çalıştığı kuruma ihanet edenlerden, birlikte olduğu belediye başkanlarını satanlara kadar, işin üzücü tarafı ise belediye başkanlarının bütün uyarılara rağmen bunları görmezden gelmesidir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.