YENİ EĞİTİM-ÖĞRETİM DÖNEMİ

2017-2018 Eğitim-Öğretim dönemi başladı. Hayırlara vesile olsun.  Ülkemizde yaklaşık 18 milyon öğrenci, 1 milyon öğretmen okul ve sınıflarında yerlerini aldılar. Yaklaşık 65 bin okul, 700 bin sınıfta devam edecek olan eğitim-öğretim; her bir öğrenci, öğretmen, idareci ve veli için başarılı sonuçların ortaya çıkmasında etkili unsurlardandır.          

Eğitim, insanlık tarihi ile birlikte süre gelen en önemli hususlardandır. İnsanın temel ihtiyacı olan yemek içmek kadar önemlidir eğitim de. İlk insanın aynı zamanda Peygamber olarak da görevlendirilmiş olması eğitim öğretimin önemini ve gereğini hatırlatmak için yetecektir.

Kur’anın ilk emrinin “Oku” olması da yine eğitimin önemini anlatmaya ayrı bir ilahi ve vahyi örnektir. Allah.c.c. yaratmış olduğu kullarıyla ilk ilahi diyaloğunu, “Oku” emriyle başlatmıştır. Böylece kul, başta Rabbı olmak üzere, kainatı ve kendini öğrenmesini bilmek özere ilk insanla eğitime başlamış, her Peygamberle bu husus tekrar insanlığa hatırlatılmış, Hz. Muhammed s.a.v. ile de kitabi bir formata dönüşmüştür.

Ülkemizde yürütülen eğitim öğretim sürecine son yıllarda imam-hatip orta okulları ve liseleri de damgasını vurmaya başlamış oldu. Başarılı öğrencilerin bir çoğu proje adı altında eğitim veren imam-hatip liselerini tercih etti. Bir kısmı da istemesine ragmen kontenjan sınırı nedeniyle, bir kısmı da başarı düşüklüğü sebebiyle bu okullarda kendilerine yer bulamadılar.

Her bir okulda eğitim ve öğretim gören öğrencilerimiz ve velileri başarılı sonuçların elde edilmesini isterler ve bunu evlatlarından beklerler.  Bazen bu beklenti sevindirici, bazen de üzücü olarak sonuçlanır. Öğrenciler ve veliler istedikleri sonucu alamamış olabilirler. Bu durumda tek suçlunun öğrenci olarak görülmesi doğru değildir. Eğitimdeki başarının, öğrencinin zeka seviyesi, ailenin ilgisi, öğretmenin dersteki takibi, okulun durumu, sınıfın ortalaması ve arkadaş gruplarına bağlıdır.

Eğer başarılı sonuç elde edilmesi isteniyorsa ki her öğrenci, veli ve öğretmen bunu ister; öyleyse şimdiden öğrenci, veli ve öğretmen işbirliğinin oluşturulması, okul, sınıf ve arkadaş grubu gibi etkileyici unsurların da gözden geçirilmesi önem arz edecektir. En önemlisi de, öğrencinin zeka seviyesinin tespitidir. Öğrenciden kendi ortalamasının üzerinde bir başarı beklemek o öğrenciye psikilojik baskı oluşturacak, böylece de başarısızlığına neden sayılabilecek bir yol açacaktır. Öğrencinin kendi ortalamasının altına düşmesi başarısızlıktkır, ortalamasının üzerine çıkmamasını başarısızlık olarak görmek o öğrenciye haksızlık olur.

Öğrencilerden eğitim-öğretim sürecinde istenen tek şey başarılı sonuçlarla eve dönmesidir. Halbuki hayat salt olarak kitaptaki bilgilerin yazılı olarak cevaplarının verilmesiyle eş değer değildir. Kitabi bilgilerde çok yüksek performansa sahip başarılı öğrencilerin hayata atıldığında çok sorunlar yaşadığını tecrübe etmekteyiz. Öğrencilere muhakeme ve hayat dersi de vererek onları hayatın zorluklarına ve öğrenci olarak göremediklerine alıştırmak da önem arz edecektir. Ayrıca manevi değerlerin öğretilmesi, inanç değerleriyle tanıştırılması, kulluğun hakikatinin benimsetilmesi ve yaratılış gayesinin gereği olan ibadetlerin sunulması gibi temel gerekliliklerin de öğrencilere verilmesi çok önemlidir.

Yaygın ve örgün eğitimin tüm öğrenci, öğretmen, veli ve idarecilerine başarılar diliyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sami Kesmen Arşivi
SON YAZILAR