ZORLUKLARA İLÂHİ ÇÖZÜM...
Rahman ve Rahim, Yüce Allah'ın sıfatlarındandır. Rahman sıfatıyla herkese, Rahim sıfatıyla sevdiklerine ihsanda bulunur Yaratan.
İnsan aciz varlıktır. En güzel yaratılışla, yaratıldığı bildirilen insanın aynı zamanda bir takım zaaflarının olduğu da ilahi bilgi olarak sunulmuştur.
Allah c.c.ın dışında tüm varlıklar rahmet ve merhamete muhtaçtır.
Hiçbir ayırım yapmadan kullarına rahmet eden Allah, kullarından da birbirlerine ve diğer varlıklara karşı merhametli olmalarını istemektedir.
Allahın rahmeti tecelli etmemiş olsa, hiçbir varlığın nefes alma imkanı yoktur.
Varlıkların birbirlerine merhameti de Allahın rahmetinin bir sonucudur.
Kendisine asi olan, verdiği nimetlere nankörlük eden ve Yaratanına küfredenlere bile rahmet nazarıyla tecelli eden Allah, asilik ve nankörlük yapanlarla ilgili süreci ahirete bırakmaktadır.
Tüm bunlara rağmen, "Allahın rahmetinden ümit kesmeyiniz" beyanı ile Allah c.c. kullarına lütufta bulunacağını müjdelemektedir.
Allahın rahmeti olmadan karınca adım atamaz, kelebek kanat açamaz, kuşlar uçamaz, varlıklar nefes alamaz.
Yaratanın rahmetine böylesi zorunlu ihtiyaç olan dünyada, Yaratana itaat etmemek aksine küfredip, asilik yapmak akılla izahı yapılamayacak bir yanlıştır.
Allahın rahmetine inanmayan insan; canlılara karşı da kaba, duyarsız ve merhametsiz olur.
Merhamet sahibi olmak; iyi insan ve kalibreli müslüman olmanın göstergesidir.
Merhametin yerini menfaat aldığında, insanlar huzur yerine kaos yaşarlar.
Fıtratın kodları bozulduğu için, öyle bir toplumda, Müslümünlıktan ve insanlıktan bahsetmek zorlaşır artık.
Menfaatini, hayatının kuralı haline getirenler asla huzurlu sonuca ulaşamazlar.
Karanlığın gücü, aydınlık çıkana kadar, gecenin hükmü, sabah olana kadardır.
Menfaatin gücü de, anlıktır. Ama, merhamet hem dünyalık, hem de ahiretlik güce sahiptir.
Allahın rahmeti olmadan yaşama şansı bulunmayan insanın, kendisi dışındakilere merhametsiz olması; kirli ve paslı bir insan olması nedeniyledir.
Dünyevi hesap ve kişisel çıkarları hayatına yol haritası yapan kimseler, diğer varlıklara ve kendisi dışında olan insanlara merhametli olamazlar.
Allahın rahmetini beklerken, insanlardan merhameti esirgeyen bir anlayış; imanı zayıf, egoist düşüncenin tavrı ve yaklaşımıdır.
Zorda ve darda, her zaman ve her yerde Yaratanın rahmetini bekleyen kimse, yaratılanlara karşı merhametsiz olamaz. Olursa eğer Allahın rahmetini bulamaz.
Rahmet elde etmek merhametin akışına bağlıdır. Allahın rahmetinin merhamete dönüşmesi, kulların duasıyladır.
Rahmeti hak edecek bir imana ve amele sahip olan insana, Allahın rahmet ve merhameti sağanak sağanak akar.
Yaşamın ve varlığın bereketi; Allahın rahmet ve merhametiyle yakından ilgili ve orantılıdır.
Vahyin şekillendirdeği bir zihin ve kalp; her zaman Allahın rahmetine ve merhametine açık bir düzlemdedir.
"Allahın rahmetine ihtiyaç vardır" cümlesi müslüman bir toplumda söylenme ihtiyacı olmayan bir cümledir.
Zira; Müslüman bilir ki her şey Allahın rahmetiyle tecelli eder. Müslüman, Allahın gadabından korunmak için hassasiyet gösterir.
Merhametsiz olan insana ve müslümana Allahın da merhameti olmaz.
Rahmet yaratılışla, merhamet yaratılanlara yaklaşımla tecelli bulur.
Allah'tan rahmet beklemek için, insanlara ve canlılara merhamet etmek gerekir. Buna rağmen, Allah'ın rahmetinden ümit kesilmez.
Ümit; Mü'minin ilacıdır, dertlerine devadır, rahatsızlıklara şifadır. Manevi terapi işlevi gören "Umut"lu olmak; ruhsal sıkıntılara karşı siper ve kalkandır.
Deprasyon ilaçları kullanmak zorunda kalanların çoğu, İslâmın; "Allah’tan ümidinizi kesmeyin" mesajından haberleri yoktur. Bu ilahi mesaj; Mü'min için her zorluğun çaresidir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.