Adem Bektaş"ın icraatları ve önümüzdeki dönemle ilgili projeleri

2004 Mahalli Seçimleri sonrası birlikte çalışma fırsatı bulduğum Belediye Başkanı arkadaşlarımın birçoğunun, çalışkan, idealist, tuttuğunu koparan, mütevazi, sevecen arkadaşlar olduğunu müşahede ettim. İşin başında birbirimizi tanımayıp, başkalarının tanıttığı kadar tanıyabildiğimiz Canik Belediye Başkanı Osman Genç"in, aslında kalbinde kötülük olmayan, içi ile dışı bir, mert bir arkadaş olduğunu gördüm. Elindeki kıt kaynaklarla 5 yılda yaptıklarına bakacak olur isek, neleri başardığını daha rahat anlamış oluruz. Gazi Belediye Başkanı Süleyman Kaldırım bana göre hem siyasette, hem sosyal hayatta olmazsa olmaz insanlardan birisi. Yumuşak huylu, başkalarının aklı ile değil, kendi aklı ile hareket eden, sizinle ağlayıp, sizinle samimi bir biçimde gülen, bürokrasiden geldiği için devleti iyi tanıma avantajlarını kullanabilen, başkandan öte bir dost. İlkadım Belediye Başkanı Erdoğan Tok ise, uzun yıllardır tanıdığım, kendisini sosyal hayata adamış, işinden çok sosyal konuları benimsemiş, insanlarla dost olmaktan mutlu olan, sosyal belediyeciliği ön plana çıkarmış, çalışkan bir arkadaşımız.
Atakum Belediye Başkanı ise, alışılmışlığın dışında, farklı bir eylem adamı! Gerek mimar olması nedeniyle, gerekse serbest piyasadan gelmesi nedeniyle, bürokrasiyi azaltmaktan yana olup, işleri kısa yoldan halletme cihetine giden, birilerine göre aykırı adam! Bana göre zeki, iş bilen bir Başkan. Görev yaptığı süre içerisinde bende hem müteahhit olarak Atakum"da bina yaparak, hem de Büyükşehir Belediye Meclisi"nde birlikte çalışarak, kendisini yakından tanıma fırsatım oldu. Atakum Belediyesi kurulduğu günden beri sahip olamadığı hizmet binasına, onun döneminde kavuştu. Bu öyle kolay yapılabilecek bir iş değil. Elindeki kıt kaynaklarla bir yandan hizmet binası, bir yandan yol, park, bahçe, çevre düzenlemesi yapmak kolay bir iş değil. Kişilik olarak kavga etmesini de bilir, uyumlu olmasını da. Kavgayı şahsi menfaatleri için değil, kurumunun menfaatleri için yapar. Zaman zaman benimde ters düştüğüm konular olmuştur. Ancak hiçbir zaman bunu kişiselleştirmedi, bunun da profesyonel yöneticiliğin gereği olduğunu unutmayalım.
Dün gazetemizi ziyaret eden Adem Başkan, önümüzdeki dönem yapılması gerekenleri anlatırken; adeta Büyükşehir Belediye Başkanı"nın yapması gerekenleri anlatıyordu. Ben adayım demiyordu ancak; lafın tamamının deliye dendiğini de unutmamak gerek.
Hoşuma giden projelerinin başında, Trabzon"da yapılması planlanan Akyazı Projesi"nin Batı Park"ta uygulanma düşüncesidir. Ebat olarak Batı Park ile aynı büyüklüğe sahip olan Akyazı Projesi"nin, Samsun"da uygulanması halinde en az 10.000 kişiye iş imkanı sağlayacağını düşündüğümüzde, gerçekten heyecanlanmamak mümkün değil. Bu proje şehrimizin 50 yıllık geleceğini rahatlatacak bir proje olur.
Cumhuriyet Meydanı"ndaki eski Tekel Binaları ile ilgili de gayet güzel projeleri var. Bu binaların çok az bir masrafla ekonomiye kazandırılacağını söylüyor. Binaların içerisinde çok sayıda küçük dükkânlar yapıp, birkaç yıllık kiralarını peşin alarak alınan bu para ile binanın tadilatı yapıldıktan sonra, birkaç yüz kişiye ekmek veren işletme haline getirilebileceğini söylüyor. Bence de çok doğru, artık sürekli olarak şehrin peyzajı ile uğraşmak yerine üretim, istihdam yaratacak projeler oluşturmak gerektiği kanaatindeyim. Şehirde yaşayan insanların ekonomik gücüne göre icraat yapmak, şehri yönetenlerin en önemli görevlerinin başındadır. Oturduğu meclislerde milyon dolarlardan bahsedilip, paranın hesabını ve geldiği yeri bilmeyen insanların meclisinden hoşnut olanların yapacağı yöneticilikten kimse fayda beklemesin.
Özetle söylemek istediğim şudur; kişinin ayinesi iştir lafa bakılmaz. Kim demiş ki nerede Büyükşehir Belediye Başkan adaylarınız? İşte size dört alt kademe Belediye Başkanı. Olmadı Çarşamba Belediye Başkanı, olmadı Karayolları Bölge Müdürü, olmadı Samgaz Genel Müdürü, olmadı Devlet Hastanesi Başhekimi, olmadı üniversiteden Haydar Şahinoğlu, olmadı il Başkanı Ali Akyüz bu örnekleri o kadar çok çoğaltmak mümkün ki, sayfalar yetmez. Neymiş efendim aday yokmuş, istediniz de bulamadınız mı? İşi Sürmeneli"nin yaptığı gibi yaparsanız elbette aday bulamazsınız. Diyeceksiniz ki ne yaptı Sürmeneli, anlatayım bari; Sürmeneli köyde birileri ile kavga ettikten sonra inmiş çarşıya. Gitmiş kahveye, başlamış anlatmaya. Uşaklar köyde falanca ile kavga ettim o bana şöyle dedi, ben ona böyle dedim, o bana şöyle yaptı, ben ona şöyle, bana haksız diyenin..! Şimdi sorarım size haksız mıyım uşaklar? Erkekseniz haksız deyin. Şimdi bizim Kral hazretlerinin müritleri de ne diyorlar, Kral"dan başka kral yok var diyenin..! Her ne pahasına olursa olsun ben var diyorum. Ya siz?