AĞLANACAK  HALİMİZE  GÜLMEK BUNA DENİR

                Merhum  İsmet Paşa bu ülkede  namussuzlar kadar namuslular da cesur olmalı ifadesini  boşuna kullanmadı. Yaşadığı onca tecrübeden sonra bu ifadeyi kullandı. Lider olmak kolay bir şey değildir, sadece yaşanmışlarla da lider olunmaz. Şayet yaradılışınızda liderlik ruhu yoksa, karakteriniz ona müsait değilse hangi makamda oturursanız oturun lider olamazsınız. Yaptığınız iş ne olursa  olsun kişiliğiniz ile işinizin gereğini yerine getirmez iseniz  işinizde de lider olma şansını yakalayamazsınız.

                Bir işte lider olduğunuzu anlamak için işinizin şekline, vasfına ve mahiyetine göre etkinlik derecesine göre başarınız ölçülür. Gazetecilik mesleğindeki başarı yapılan haberlerin etkisi, mahkemeye verilme oranı ve ele aldığınız konuların çözüme kavuşma oranına göre değerlendirilir. Çok okunmak her ne kadar ölçü ise de asıl ölçü gündemi elinizde bulundurmak ve belirlenen gündemi takip etmekten ziyade gündemi oluşturmaktır.

                Örneğin seçim döneminde herkes siyasi partilerin alacağı oy oranı, adayların alacağı oy, v.s. gibi konuların konuşulduğu bir dönemde siz çok farklı bir konuyu gündeme getirip kamuoyunu o konu üzerinde yoğuşturabilmiş iseniz, işte o zaman işinizin liderisiniz demektir. Yok gündemde olan bir siyasetçi, bir olay veya magazinsel bir konu üzerine yoğunlaşıp mevcut gündemi takip ederseniz o zaman düz gazeteci olmaktan öteye geçemezsiniz.

                Dilerseniz bu dediklerimi bazı örneklemelerle açıklayalım. Önceki hafta  şehrin gündeminde hiç olmayan SAMULAŞ'ta yaşanan  olayları gündemimize alıp o hafta SAMULAŞ'ı gündeme taşıyınca bir hafta süre ile şehrin gündemi SAMULAŞ oldu, daha sonra bu olaya savcılık el koyup soruşturma başlatması olayla ilgili yapılması gerekenlerin son noktası oldu ve olayın bizimle ilgili kısmı bitmiş, sıra adli yargıya geldi.

                Geçtiğimiz hafta, gündeme aldığımız Samsunspor dosyası da şehrin gündemine bomba gibi düştü. Onunla ilgili de Cumhuriyet Savcılığı soruşturma başlattı, yakında elimdeki tüm belgeleri sunacağım. Allah'a binlerce kez şükürler olsun ki onca hokus pokusla iç edilen Samsunspor Kulübü'nün paraları mahkemenin haksız yere olayı  kapatmaya çalışması sonucu ortadan kalkmış olmasına göz yummadık ve dosya yeniden açıldı. Bu olay benim için son beş yılın en mutluluk verici olayıdır.

                Bu hafta ise Ladik kaymakamlığı ve Ak Parti Ladik ilçe Başkanı ile ilgili gazetemize gelen ihbar mektuplarından oluşan habeleri yaptık. Önceki gün Ordu'ya gittim, orada dahi bu konu konuşulmakta idi. İnternet sitemizin günlük 120.000 civarında tıklanması vardır, bu haftaki tıklanma oranı 170.000 e çıktı. Nedeni ise Ladik ile ilgili yapılan haberler. Cenabı Hakk'a şükürler olsun ki, Valilik  olaya el attı ve bir Vali yardımcısı ile İl özel idaresinden bazı görevliler olay yerine gönderildi. Ayrıca içişleri Bakanlığı'ndan müfettiş istendi yakında onlar da ilçeye gelip gerekli incelemeleri yapacaklar.

                Yaptığımız bu haberlerle ilgili bunca uğraşı verme nedenimiz temiz toplum hayalimizdir. Biz bunca sıkıntıyı çekerken birileri kalkıp Ladik'e gidip bu işlerin muhataplarına destek organizasyonları yapacak kadar cesur olabiliyorsa veya onlara birileri destek olacak kadar basiretsiz davranabiliyor ise, o zaman ağlanacak halimize gülüyoruz demektir. Dün Ladik Belediye Başkanını  aradım ve kendisinin bu konudaki tavrının ne olduğunu sordum. Kendisi bana aynen şunu söyledi; bir gazetecinin kendisini arayıp kendilerine öğle yemeği ikram etmesini talep etmiş. Gazetecinin adını da verdi ancak köşemi kirletmek istemediğimden adını vermiyorum. Kendisinin de böyle bir talebe yok diyemediği için onlara yemek yedireceğini ancak onlarla birlikte olmayacağını ifade etti.

                Çok merak ediyorum bunca habere, bunca iddiaya, bunca enteresan ithama muhatap olan insanlara kimler gidip sahip çıkacak, kimler onların yanında duracak bunu hep birlikte  göreceğiz. Bu arada unutmadan söyleyeyim İlçede bazı yöneticilerin  personellerini tehdit edip, bizim Ladik temsilcisi ile görüşmemeleri konusunda baskı yaptıklarını öğrendim. Bu insanlara tavsiyem akıllarını başlarına alıp doğrudan ve Hak'dan yana tavır koymalarıdır. Aksi halde  tamamı ile ilgili elimdeki belgeleri yayınlayacağımdan en ufak şüphleri olmasın. Zira ummadıkları yerden ummadıkları kadar belge geldiğini de hatırlatmakta yarar var. Kalın sağlıcakla