AK Parti"de, son üç yılın en dramatik toplantısı

Dün akşam AK Parti İl Başkanlık divanı toplanmış. Konu, malum İl kongresi. On gün gibi kısa bir süre kalan kongrede olması gerekenler ve mevcut yönetimden çıkan birden fazla adayla ilgili konuların enine, boyuna tartışıldığı toplantı gece 23.30 sıralarında sona erdi. Toplantının başlangıç bölümünde Teşkilat Başkanı,  “Ne pahasına olursa olsun adayım!” derken, “Güz gülleri gibiyim, hiç bahar yaşamadım. Ya sevmeyi bilmedim, ya sevince geç kaldım” şarkısını söyleyip, toplantıyı terk etmiş.
Başkanlık Divanı"nın diğer üyeleri, toplantıya devam etmişler. Mevcut İl Teşkilatı"ndan, birden fazla İl Başkan adayı çıkmasının, başkalarının işine geleceğini konuşan yüce heyet, teşkilatın iki numaralı ismi ve Siyasi İşler Başkanı olan arkadaşımıza, geçen seçimde aday olup, çekildiği gibi, “ Bi daha, bi daha” şarkısını topluca söylemeye başlamışlar. Ancak arkadaşımız, “ Amman kimseler duymasın” şarkısını tekrarlayarak olaya sıcak bakmamış. “Mevcut il Başkanı “Aday değilim” deyinceye kadar adayım” dedikten sonra “yapamıyorum sensiz” şarkısını söylemeye başlamış.
Toplantının asıl gayesi, birden fazla olan adayları tek aday etrafında toplamaya çalışmakmış. Ancak burada, işi pek açığa vurmadan, orada bulunan insanları ikna cihetine gidilmiş. Bir kısmı mevcut Başkanın iki yıl sonraki seçimde milletvekili olması gerektiğini, bunun için aday olmaması gerektiğini savunurken, bir kısmı da Savaş Güven"in, önceki kongrede adaylıktan çekildiği için delegeye güven veremeyeceğini, bu nedenle bölünmeden karşı tarafın karlı çıkacağını ifade ederek, olayı evirip, çevirip Adem Güney"in üzerine getirmeye çalışmışlar. Ancak bu arada Mahalli İşlerden Sorumlu İl Başkan Yardımcısı, “Arkadaşlar bu işte en etkili isim Bakan olacaktır. O da, "Adem Güney olmaz" deyip taraf olmuştur. Bana göre ayıp etmiştir” diyerek tepkisini dile getirdikten sonra “Gitmek mi zor, kalmak mı zor. Gel sen onu birde bana sor” şarkısını söylemiş.
Toplantı çok hüzünlü ve sessiz geçmiş, arkadaşlarımız o masalarda bir daha oturamayacaklarını bildiklerinden, toplantı hayli hüzünlü ve donuk bir biçimde devam etmiş. Arapların meşhur bir atasözü vardır; “Her gelecek yakındır” diye. Bu şehirde iki şeyden birisi olacak ya, Ak Parti sırtındaki tafraları atıp, onlardan kurtulup, halkın nezdinde kendini adı gibi Ak" layarak, iktidar olma yolunda aldığı mesafeyi güçlendirerek devam edecek veya bunu yapamayıp, şaibeli insanlarla birlikte yeni yönetimler oluşturup, yola devam etme cihetine gidecek. İkinci alternatifi tercih etmesi halinde ise halk, onlardan kurtulmak için gereğini yapıp, önümüzdeki seçimde sandığa gömecek. Her iki halde de, mutlu bir geleceğin olduğunu unutmayalım.
Dün, Ak Parti Genel Merkezi, Samsun Milletvekillerini toplantıya çağırıp, önümüzdeki süreçte olması gerekenleri konuşmuşlar. Maalesef, dün ki toplantıda da hiç kimse geçmişten ders almamış, eski bildiklerinden geriye kalmamış, akl-ı selim bir aday üzerinde mutabakata varamamışlar. Milletvekilleri dün ki toplantıda söylediklerinde ısrarcı olurlarsa “Kendim ettim, kendim buldum” şarkısını bol, bol söyleyeceklerini unutmasınlar.
Dört yıl Büyükşehir Belediyesi"nde görev yaptım. Geriye dönüp baktığımda, pişman olacağım iş yapmadığımı görmenin huzuru içerisindeyim. Karşı çıktığım, olmaz dediğim, bir sürü olay olmuştur. Ancak neticede uyum içerisinde bir çalışma ortamı geçirdim. Siyasi görüşü ne olursa olsun, siyasi yelpazenin neresinde bulunursa bulunsun, yanıma gelip, yardım isteyen herkesle ilgilendim veya işini yapamadı isem kendisini arayıp, “İşiniz olmuyor, nedeni ise şudur” dedim. Yapıp da pişman olduğum tek iş, Vezir hazretlerine güvenip, Samsunspor"a yardım toplamaktı, o da bana iyi bir ders oldu. Kimin ne olduğunu daha iyi anladım. Sizin anlayacağınız pahalı bir tecrübe oldu.
Yaklaşık on gün sonra İl Başkanlığı"ndan ve Yönetim Kurulu üyeliklerinden ayrılacak arkadaşlarımız, şöyle geriye doğru dönüp, bir baksınlar. Kime ne kadar faydalı olabilmişler, partilerine, şehrimize ne yararları olmuş, ne kadar insanı sevindirmişler, ne kadar insanı küstürmüşler. Kaç kişi onlara, “Allah razı olsun” diyor, kaç kişi ise, “Allah belalarını versin” diyor. Benim bu arkadaşlara tavsiyem, “Dönülmez akşamın ufkundayım, vakit çok geç” şarkısını bol, bol dinlemeleridir. Yarın buluşmak ümidiyle. Hoşçakalınız
 NOT: Dün yapılan milletvekilleri İştişare toplantısına, 2 milletvekili ( Biri Bakan), katılmadı. Bakan, kısa süreli katılıp döndü. Bizzat Başbakan"ın dinlediği vekillerden ikisi; “Erdoğan Tok”, biri; “Adem Güney” ismini verirken, birisi; “Ali Akyüz ve Adem Güney dışında herkes olur” dedi. Bakan ise, fikrini beyan          etmedi.