Seçimden önce her şeye rağmen AK Parti yazmıştım, yine de sözümün arkasındayım. AK Parti’nin bunca hatasına rağmen ben AK Partiliyim ama bazı AK Partililerden gördüğüm zararı da kimseden görmedim. AK Parti’de görev yaptığım dönemden bugüne dek mücadele ettiğim tek şey ahlaksız, şerefsiz ve rantiye peşinde koşanlar oldular. Bu şerefsizler öyle enteresan tiplerdir ki aklınız şaşar, kapıdan kovsanız bacadan çıkarlar. Yüzlerine tükürseniz ‘ya rabbi şükür’ derler. Konuşmaya sıra gelince mangalda kül bırakmazlar. İcraata sıra geldiğinde ise malı hamutuyla götürürler. Göründükleri ile yaptıkları mota mot zıttır. Maalesef bu tipler AK Parti’yi tamamen teslim almışlar ama biz dava dediğimizden davamızdan vazgeçmedik. Geçirdiğimiz yerel seçimlerde AK Parti’nin aldığı sonuçların en önemli sorumlusu bu tiplerle, bu tipleri yanlarından ayırmayan Belediye Başkanlarıdır.

AK Parti genelde öyle fahiş hatalar yaptı ki anlatamam. Dilerseniz bunlardan bazılarını saydıktan sonra yereldeki hatalara gelelim. Önce metal yorgunluğu deyip teşkilatları değiştirdiler. Görevden alınan onca insanı kendilerine düşman yaptılar, ardından ‘FETÖ’cü Başkan’ dediler onlara en ufak bir soruşturma yapmadan görevden aldılar. Ankara, İstanbul gibi ülkenin en büyük metropollerinin Belediye Başkanlarını görevlerinden aldılar ama adamlara en ufak bir soruşturma açmadılar. Bunları ya görevden almayacaklardı ya da soruşturma yaparak alacaklardı. Hiçbirini yapmadan görevden alınmaları toplumun kafasında ciddi soru işaretleri oluşturdu. AK Parti’nin kadın politikaları CHP’nin dahi cesaret edemediği bir biçimde icra edildi, zina serbest bırakıldı. AK Partili kadınlar kokoşlardan farksız tiplerden seçildi. Gençlik teşkilatlarında görev yapanlar hakeza çok ama çok kötü kişilerden seçildi. Yaptıkları şeyler toplumun büyük tepkisine neden oldu.

Gençlik teşkilatlarına alternatif olarak kurdukları TÜGVA, TÜRGEV ve KADEM gibi vakıflara atadıkları yöneticilerin AK Parti misyonuyla uzaktan yakından ilgisi olmayan kişilerden seçildi. Bu vakıflara bir yandan Belediyelerden bina tahsis edilirken diğer yandan kamu yararına vakıf statüsüne getirilip yurtlarında kalan öğrencilerin barınma bedellerini Gençlik ve Spor Bakanlığına ödettiler. Öte yandan yurtçuluk yapan namuslu, dürüst insanlar perişan oldular. Siyasette kendilerine yer bulamayanlar saraya danışman olarak doldurulup milletin paraları onlara hoyratça maaş olarak verildi. Damat Berat paşanın Hazine ve Maliye’nin başına gelmesi zaten başlı başına bir sorundu. 24 Haziran seçimlerinden önce millete Başkanlık rejimi gelince her şey düzelecek dendi ama maalesef atanan Bakanlara bakınca tam bir fiyasko oldu. Kardeşleri FETÖ’den cezaevlerinde yatanlar Bakan yapıldı. Bakanlıklarda yapılan bazı atamalar değil AK Parti’nin CHP’nin dahi yapmayacağı atamalardan oluştu. Şimdi Ankara ve İstanbul’u vermemek için seçim kurullarında uğraşıp duruyorlar ama nafile… Bana sorsalar anında o Belediyeleri teslim edin derdim. Bundan 25 sene önce Refah partililere yapılan yanlışlar şimdi karşı tarafa yapılıyor da ona üzülüyorum. Geneldeki sıkıntıları şimdilik bu kadar yazdıktan sonra gelelim yerele.

Seçim döneminde elime ulaşmayan bazı bilgiler ve belgeler şimdi teker teker elime ulaşınca aklım yerinden çıkacak gibi oluyor. Dünkü manşetten verdiğimiz bir reklam ajansına ödenen paraların belgelerini görünce ‘iyi ki AK Parti bu Belediyeleri kaybetti’ demeden edemiyorum. Ben bir önceki dönem CHP’li Metin Burma’yla da çalıştım MHP’li Necattin Demirtaş’la da çalıştım, bu dönem AK Partili Başkanlarla da çalıştım. CHP’li Metin Burma da MHP’li Necattin Demirtaş da bizimkilerden bin kat dürüsttü. İsmi lazım değil bir Belediye 2018 yılında şu bizim aletrikçinin gazatasına tamı tamına 900 küsur bin lira para ödemiş. Biz de Başkanın merhum babası dostumuz diye kimseyi aleyhinde konuşturmuyoruz. Bir başka Belediye çete bozuntularının kurduğu gazeteyi finanse edebilmek için bir reklam ajansına 2 milyon liralık fatura kestirip paranın KDV’sini o firmaya ödedikten sonra kalan kısmını alıp çete bozuntularının gazatasına aktarıyor. Bir başkası Belediyeyi adeta çete bozuntularına teslim edip onların mötten bacak adamları vasıtasıyla seçim organizasyonları yapıyor. Hatta ve hatta karşı çıkan Başkan yardımcısını da harcamak için ellerinden geleni yapıyorlar. Biz bu şehirde çeteleri yok etmek için canımızı ortaya koymuşuz. Oy verdiğimiz partinin Belediye Başkanları da adamları ihya etmişler. Bunu yapan babamın oğlu olsa asla affetmeyeceğimi, belgeleri geldikçe yayınlayacağımı buradan açık ve net bir biçimde ilan ediyorum. Her kim bu milletin parasını hak etmeyenlere vermiş ise Allah bin kere belasını versin! Bunu yapan kim olursa olsun alçaktır, namerttir, şerefsizdir, bu kadar açık ve net konuşuyorum. Çalışan personele maaş ödeyemeyen Belediyelerin Başkanları milletin parasını heba etmiş iseler Allah onların da bin kere belasını versin! Böyle alçaklık olamaz. Bunu yapanlar değil misyonumuzun adamı, insan olamazlar. Onları bu topluma tanıtmak da bu fakirin boynunun borcu olsun ama bir şartla, ellerinde belge olup da göndermeyenler de bu vebalin altında ezileceklerini unutmasınlar. Kalın sağlıcakla.