ANKARA SAVAŞLARI DEVAM EDİYOR

         Konumuza girmeden önce, yine bir hususa değinmek zorundayız. Zira bu konu benim için önem arz etmekte, konu nedir derseniz, üyesi dahi olmadığım daha önce adını OF-CHP Derneği olarak adlandırdığım ancak son Yönetim Kuruluna seçilen arkadaşların kalitesi nedeniyle elimden gelen desteği esirgemediğim Of-Çaykara Derneği ile ilgili İlkadım Kaymakamlığı'nın  imzaladığı, daha doğrusu  Dernekler Masası'nın yaptığı icraat sonunda imzalamak zorunda kaldığı, üç günlük kapatma kararı ile ilgili bir kaç kelam etmek istiyorum. Bu dernek sanırım 78'li yıllarda kurulmuş. Samsun'un en eski Derneklerinden birisi olup yıllarca belli çevreler tarafından yönetilmiş, hatta belli çevrelerin güdümünde kalmış bir dernekti. Bu derneğin yaptığı en önemli etkinlik, yılda bir kez sazlı, sözlü, alkollü gecelerdi. Bunun dışında pek bir şey yaptığını ben hatırlamıyorum. Dernek, geçtiğimiz yıla kadar sürekli sol görüşlü insanlar tarafından yönetilirken, geçtiğimiz yıl muhafazakar ekipten oluşan bir Yönetimin iş başına gelmesi bizleri mutlu etmişti. Bu arkadaşlar iyi niyetli, tabana yakın, Halkın içinden olan insanlar olduklarından, herkesin hüsnü kabulünü gördüler, ancak bazı çevreler İngiltere'deki 'Lordlar Kamarası' gibi yönetilmesine alıştıkları Derneği, bu arkadaşların yönetmesinden rahatsızlık duydular. Hatta el öptürme uzmanı Zat-ı Muhterem daha önce yere göğe sığdıramadığı Derneği, bundan bir kaç ay önce ziyaret edip, bu Dernek bizi yeterince temsil etmiyor, biz Trabzonlular Derneği kuralım diye teklifte bulunmuş.

Ellerine geçirdikleri üç beş kuruşluk Dünya nimetleri nedeniyle kendilerini toplumun çok üzerinde gören bu zavallı insanlar, sahte ve riyakâr bazı üst düzey yöneticilerden hüsnü teveccüh görünce, kendilerini adeta 'Karun' gibi gördüklerinden, Derneğin Halkın tabanına inmesinden bir hayli rahatsız olmuşlar. Peki olmuşlar da ne olmuş derseniz, yaklaşık kırk yıllık Dernek birileri tarafından şikâyet edilip, Dernekler Masası'ndan gelen Denetçilerin tuttuğu bir zabıt üzerine üç gün kapatılmış. Kapatma gerekçeleri neymiş biliyor musunuz? Dernek Tabelasında 'Lokal' adı geçmiyormuş.. Bir de Çaycı ile bir kaç oturan üyenin üzerlerinde kimlikleri yokmuş, o nedenle yılların Derneğine tam 'üç gün' kapatma cezası verilmiş. Sorarım size bu şehirde, bu güne kadar hangi Dernek bu gerekçelerle kapatılmış? Benim bildiğim, bir Dernekte Kumar oynatılır, İçki içilir veya bunlara benzer ağır suç oluşturan işler yapılırsa o zaman kapatılır, ama şehrin en itibarlı Derneği çok basit nedenlerle üç gün kapatılmış ise ortada ciddi bir sorun var demektir. Bu sorun nedir derseniz, yukarıda bahsettiğim Lordlar Kamarası'nın Dernek yönetiminden rahatsızlığıdır, dersek sanırım abartmış olmayız!

          Bu kadar ayrıntıdan sonra gelelim asıl konumuza, malumunuz AK Parti'de yaklaşan Kongre nedeniyle, yapılmakta olan temayül yoklaması çalışmalarının Samsun ayağı bitti. Ankara ayağına geçildi. Biz Ankara'ya sadece üç ismin çağrıldığını haber yaptık. Ancak 12 kişi gitmiş.  Ankara'ya 12 kişinin gitmesi, bizim için hiç bir şey ifade etmez. Zira oradan çıkacak isimler bellidir. Muharren Göksel, Hakan Karaduman ve Yılmaz Hocaoğlu'nun dışında Kayınçomun son dakika atağı ile Burhan Erçal'ın da şanslı olduğu ifade edilmekte. Ancak benim de gözümden kaçan bir ayrıntıyı sizlerle paylaşmak istiyorum. Bakan Çağatay Kılıç'ın Hüseyin Dereli'yi istediği yönünde bir bilgi geldi. Bu doğru ise ve Bakan bastırırsa o da şanslı olabilir. Ancak ben hâlâ, daha önceki fikirlerimden vazgeçmiş değilim. Kayınçomun adayları  Muharrem Göksel ile Burhan Erçal isimleridir. Dışarıdan olanlar içerisinde en şanslı isim Yılmaz Hocaoğlu olsa da Vezir Hazretleri onu asla istemez. Zira dün bu konuyu görüşmek üzere Ankara'ya gitti.

              Yazı başlığımda da belirttiğim gibi, Ankara savaşları çok hızlı ilerliyor. Savaşın Henüz net kazananı olmasa da Kayınçom bir adım önde gözüküyor. Zira Koordinatör Milletvekili Hasan Karal ile Kayınçomun farklı bağlantılarından bahsedilmekte, Bölge sorumlusu Alev Hanım'da onların istediği gibi davranıyor. Karşı tarafta Yılmaz Hocaoğlu'nun yanında Osman Genç'in dışında Nurettin Canikli, Mustafa Şentop gibi isimler var. Şayet Vezir Hazretleri devreye girip ağırlığını koymaz ise, ki bu mümkün değil, Yılmaz Hocaoğlu'nun şansı var. Ama Vezir ne eder, eder onu devre dışı bırakır. Diğer isimler, işin garnitürü, hani 'laf olsun torba dolsun' misali çağrılmışlar oraya. Ama iki-üç dakikadan daha fazla tutulanlar, sadece Yılmaz Hocaoğlu ile dediğim isimler. Bu arada Osman Çetinkaya'da ne pahasına olursa olsun, Ahmet Davutoğlu bizzat atamadıkları aday olacağım dese de ben çok ihtimal vermiyorum. Çünkü Osman'ın arkasında Kayınçom gibi Bakan yok. O nedenle seçilse dahi kalması zor olur. Kanaatimce bu Savaşın sonucu, bu hafta sonuna kadar veya önümüzdeki hafta başında belli olur. Benim için şunun veya bunun olması, hiç önemli değil, önemli olan şehrimizin kazanmasıdır. Umarım şehrimize ve ülkemize yararlı olanı seçilir. Kalın Sağlıcakla.