BAZI KONULAR ARTIK SIKMAYA BAŞLADI

BAZI KONULAR ARTIK SIKMAYA BAŞLADI

Bugün bir kaç konuyu ele almak istiyorum. Konularımızdan ilki siyasette yapılan yanlışlar ve sonuçları. İkinci konumuz AK Parti listelerinde ağırlık kimden yana. Üçüncü konumuz ise yazı başlığında bahsettiğimiz bazı konuların artık sıkmaya başlaması şeklinde olacak.

Olmasına olacak da şayet bize ayrılan yer yeterse! Yetmez ise kalan kısmını bir başka yazıya ayırırız. İzin verirseniz önce siyasette yapılan yanlışlar ve ödenen bedelleri izah etmeye çalışalım. AK Parti ilk kurulduğunda partinin İl Sekreterliği makamında oturan, daha sonra Merkez İlçede iki dönem İlçe Başkanlığı yaptıktan sonra 2006 yılında İl Başkanlığı koltuğuna oturan Ali Akyüz, o günlerde siyasetin parlayan yıldızıydı. Ancak Partinin en önemli yerlerinden birisi olan Teşkilat Başkanlığı koltuğuna, Eşinin Amcası olan Adem Güney’i oturtmakla, hatta onu listesine almakla en büyük hatayı yapan Ali Akyüz, adeta siyasi hayatının bitmesi için düğmeye basmıştı. Bunu  ben dahil bir çok arkadaşı kendisine söylemiş olmamıza rağmen, aldırış etmeyip Teşkilat Başkanlığı koltuğuna onu oturtması kendisinin siyasi hayatının sonunun başlangıcı olmuştu.

Ali Akyüz; 2006 yılındaki AK Parti İl Kongresinde seçimi kazandıktan sonra, Teşkilatın başına bu zat-ı muhteremin gelmesi ile birlikte o kadar enteresan bir tablo ortaya çıkmıştı ki aklınız şaşar! İl Başkanı’nın ayrı sekreteryası vardı, Teşkilat Başkanı’nın ise ayrı sekreteryası vardı. Bu durum herkesi ziyadesi ile rahatsız etse de Ali Akyüz’ü rahatsız etmiyordu. Nihayetinde aradan geçen belli bir zamanın ardından, her şeye Adem Güney hakim olmaya başlamış, yaptığı ilçe delegeleri ile İl Başkanlığı’na aday olacağını ilan etmesi sonucunda da Ali Akyüz’ü yarışın dışında bırakmayı başarmış ve İl Başkanı olmuştu.  Ancak daha sonraki süreçte tekrar seçilmesinin mümkün olmayacağını da bildiğinden, kendi iradesiyle istifa ederek, 2011 yılındaki seçimlerde Vekil aday adayı olmuş ama listelere girme şansı bulamamıştı.  Böylece Adem Güney, hem kendi Siyasi hayatını hem de Ali Akyüz’ün siyasi hayatını bitirmiş oldu. Ancak ,  Ali Akyüz de siyasi hayatının en ağır bedelini ödemiş oldu.

Adem Güney’in istifası sonrasında, İl Başkanlığı koltuğuna oturan Osman Çetinkaya ise, daha büyük hatalar yaparak, hem kendisini hem de beraber hareket ettiği yol arkadaşlarını o kadar kötü bitirdi ki anlatamam. AK  Parti Genel Merkezi’nin açık ve net desteğini almış olmasına rağmen yaptığı hatalar, söz dinlememeler, bildiğinden şaşmaması ve duruş gösterememesi sonucunda, kongreyi kaybetmişti. 2012 İl Kongresi AK Parti’nin Samsun’da siyaseten dönüşüm kongresi olmuştur. Bir ekip tasfiye edilmiş, yerine yeni bir ekip, tırnakları ile kazıyarak ve Parti Genel Merkezi’ne rağmen başarılı olup, Bayrağı teslim almışlardır. Hatırlayacak olur iseniz tâ o günlerde, Osman Çetinkaya’ya; ‘Esintilerde çok esinlenme, zira havanı alırsın’ şeklindeki uyarılarımı bu köşede yazmıştım. Ama ‘Vermeyince mâbud, neylesin kör Mahmud’ misali bizim Osman da dinlemeyip kaybedenlerden oldu. Bu da yetmedi, Osman son İl Kongresinde şehrin tamamına yakın Bilboardlarında İl Başkanlığı’na aday olduğunu ilan etti ama sonunu getiremediği için, onun adı benim deyimimle ‘Bilboard güzeli’ olarak tarih sayfalarında yerini almış oldu.

Gelelim ikinci konumuza; hepimiz AK  Parti listelerine son şekli Reisicumhur verecek diye düşünmekteydik. Nitekim onun da müdahil olduğu konular olmuş ancak, liste tamamen İl Teşkilatları ile Başbakan Davutoğlu’nun ağırlığının olduğu listeler olmuştur. Bunun böyle olduğunu nereden anladınız derseniz, Tayyip Bey’e yakın isimlerin bir kısmı listelere hiç alınmamış. Damadı alınmış ama onun zararının Cumhurbaşkanına olacağını bildiklerinden listeye koydukları kanaatindeyim. Zira Numan Kurtulmuş’un  İstanbul’dan Tayyip Bey’in yerine gireceği beklenirken, Ordu’ya gönderildi. Süleyman Soylu’nun İzmir veya başka Büyükşehirden aday olması beklenirken, Trabzon’a gönderildi. Bu ne demektir biliyor musunuz? Siz gidin önce doğduğunuz ildeki insanlarla bir muhasebe yapın da öyle gelin demektir. Zaten Trabzon’da CHP’nin ilk sıra adayı olan Avukat, Süleyman Soylu’ya öyle çıkışlar yapmaya başlamış ki aklınız şaşar! Cumhurbaşkanı’na yakınlığı ile bilinen İstanbul Milletvekili Oktay Saral listenin 13. Sırasına konmuş. Diyeceksiniz ki seçilir, ama ona verilen değer bu olmamalıydı. Zira o her fırsatta çıkıp Bilal Erdoğan ve Cumhurbaşkanı ile ilgili duruş sergiledi, kavga etti, uyarı aldı, bu sırayı hak etmedi.

Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasında sıkıntı olduğunu düşünürken, akşam haberlerde enteresan bir şey dinledim. Nedir dinlediğin şey derseniz, Cumhurbaşkanı daha önce yapacağını ilan ettiği 40 ildeki teşekkür mitinglerini iptal ettiğini açıklamış. Bunu duyunca düşüncelerimde haklı olduğumu anladım. Daha sonra okuduğum bazı ulusal yazarların da, aynı benim gibi düşündüklerini gördüm. Umarım 7 Haziranda sıkıntı olmaz. Ancak kanaatim o ki AK Parti kıl payı iktidar olacak. Bu durumda da bir kaç yıl sonra, bu ülkeyi yeni bir seçim bekliyor demektir. Ben bunu hiç arzu etmiyor olsam da, objektif değerlendirmenin gereğini yapmak zorundayım. Bir değerli okurum EMİN rumuzu ile HDP’nin barajı aşacağı yönündeki yazıma çok seviyeli ve güzel eleştiride bulunmuş kendisine buradan teşekkür ediyorum, ancak o düşüncelerim hâlâ geçerli. Ben şahsen HDP’nin barajı geçeceğini düşünüyorum, umarım geçmez.

Üçüncü konumuza gelince; kendisini canı gönülden sevdiğim ve gerek yaşam biçimiyle gerekse Dünya görüşü olarak aynı şeyleri paylaştığım Cumhurbaşkanı’nın son zamanlardaki ısrarlı Cemaat ve Başkanlık konularındaki mesajlarının beni artık sıktığını söylemek istiyorum. Tamam, bu ülkede bir paralel yapı var, onunla mücadele edilmeli, ancak her Televizyon konuşmasında paralel yapıdan bahsetmek bu toplumu geriyor artık. Ayrıca Başkanlık sistemi ile ilgili ‘Bu gömlek bu Millete dar geliyor’ diyor. İyi güzel de; bundan on yıl önce, ille de Demokrasi, varsa Demokrasi yoksa Demokrasi derken, şimdi seçilmiş Padişahlık sisteminden farkı olmayan, Başkanlık sistemini savunmanın bana çok makul gelmediğini buradan açık ve net söylemek istiyorum. Kaldı ki AK Parti’nin alacağı oyla bunu yapmak mümkün değil. Şayet HDP’nin desteği ile yapılacaksa onu bilemem ama o da çok sıkıntılı ve dengeleri sarsacak bir durum olduğu kanaatindeyim. Sanırım biraz uzattım ve sizleri sıktım. Sürçü lisan eylediysem affola, kalın sağlıcakla.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
13 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR