Adamlık pantolon, ceket veya erkek elbiseleri giymekle olmadığı gibi, nüfus cüzdanının mavi renkli olması veya sesinin kalın olması ile de olmuyor. Tam aksine bu saydıklarımı kendisinde toplamış nice adam kılıklı yaratıklar olduğu gibi, etek, bluz giyip, turuncu nüfus cüzdanına sahip olan nice adamdan daha adam bayanlarımız vardır. Hiç unutmam küçükken köyde rahmetli babaannemle dolaşırken, yollar patika olduğundan, bayanlar yoldan yukarı çekilip, erkeklere yol verirlerken, babaannemle birlikte yolda giderken, erkeği, bayanı yoldan yukarıya çekilip, bize yol verirdi. Rahmetliye bunun nedenini sorduğumda büyüyünce öğrenirsin, şimdi söylersem o insanlardan tiksinirsin, o yüzden söylemeyeyim de sen de onları adam bil derdi. Belediyede görev yaparken, İlkadım eski Belediye Başkanı Erdoğan Tok"un Baruthane"nin tepelerinde başlattığı sosyal tesis yapım faaliyetleri,  bizim Vezir Hazretleri"nin dikkatini çekince, oralara gidip gelmeye başladı. Ardından bir müddet o bölgeden aşağıya gelmez oldu, biz de olayın farkında olmadığımızdan işi araştırmaya gerek görmedik. Aradan bir müddet geçince, bizim Vezir Hazretleri İstanbul"dan, Ankara"dan arkeologlar getirdi. Oralarda kazı çalışmaları yaptırdı, sosyal tesisler, teleferik, derken Erdoğan Tok"un başlattığı çalışmaların tamamına sahip çıktı. Erdoğan Tok durumdan rahatsız olunca, yanımda konuyu kendisine açıp, dedi ki “Başkanım bizim belediyenin sosyal tesisi hiç yok, sizin bir sürü var, izin ver de burayı biz yapmaya devam edelim” bunun üzerine dedi ki Vezir Hazretleri, “Erdoğancığım (anlıyorsunuz değil mi?) “Senin bütçen buraları yapmaya yetmez, biz yapıp sana devredelim.”  Zavallı Erdoğan Tok"ta, hatta ben de tamam, burayı verecek diye düşündük. Ne zaman ki orası yapıldı bitirildi, demez mi ki,  İlkadım Belediyesi kim, oraları işletmek kim, ben orayı kimseye vermem. Olayın detayını daha sonra A Takımı davasında öğrendim, meğer bizim Vezir Hazretleri ile Kayıkçıbaşı bu bölgede hayli kazı çalışmaları yapmışlar, ama çıkarılanlar gece ortadan kaybolduğundan, kimsecikler bir şey göremedi. Bizim A takımı iddianamesinde ilk olarak tarihi eser kaçaklığı da vardı, daha sonra kim okuyup, üfledi ise o ibare oradan kalkmış. Her ne ise asıl konumuz da bu değil zaten. Yapılan bu tesislere isim verilme noktasına gelindiğinde Kayıkçıbaşı ile birlikte Amisos ismini buldular. Bu isimle ilgili hayli tepkiler geldi.  Hatta dönemin MİT Bölge Başkanı Aydın Bey bizzat beni arayarak tepkisini dile getirince, durumu Vezir Hazretleri"ne anlattım. Vezir Hazretleri"nin o gün bana verdiği cevap aynen şu; “Adnancığım Paris"e gittim orada çok eski bir harita gördüm, o haritada şehrimizin adı Amisos olarak geçiyor, demek ki bu şehrin ilk adı Amisos, o halde biz de doğrusunu yapıp, tarihi yaşatmak adına, bu adı vermişiz bunda yadırganacak ne var?” Ben sessiz kalıp, durumu aynen Aydın Bey"e ve onun gibi eleştirenlere anlatmakla yetinmek zorunda kaldım. Şimdi aynı Vezir Hazretleri çıkmış diyor ki ben bu ismi beğenmiyorum, değiştireceğim, yetmemiş bir de bana dört yıl önce anlattığı olayı tam tersine çevirip, zaten Paris"te bir tabloda da kentimizin adının Amisos olduğunu görünce çok rahatsız olmuştum, işte o yüzden adını değiştirmek istiyorum demesin mi. İşte dik duruş buna denir!.... adamlık buna denir…dürüstlük buna denir…gerçi son zamanlarda yaptıklarını görünce yadırgamamak gerek, bundan üç yıl önce Başkanlığa vekalet ettiğim bir gün ziyaretime eski Ayvacık Belediye Başkanı gelmişti, bizim Vezir Hazretleri duyunca çok bozulmuş olmalı ki bana “O pis adamı neden makama aldın” demişti, şimdi aynı Vezir Hazretleri o pis dediği adamın çocuklarının iş yerini açmış. Bu örnekleri o kadar çoğaltmak mümkün ki, sayfalar hatta kitaplar yetmez. Adamın işi, gücü insanlarla dalda geçip, onları keriz yerine koymak. Bunu bilenlerin de bilerek lades demeleri insanı kahrediyor. Bir insan ya olduğu gibi görünmeli veya göründüğü gibi olmalı. Bizim Vezir Hazretleri aysberg gibi çok yüzlü olduğundan, hangi yüzünü gösterdiğini tespit etmek için müneccim olmak gerek. Peki bu Amisos isminden neden vazgeçti derseniz, Pazar Sohbetleri"nde Amisos kentinde yaşanan entrikalardan çok rahatsız olduğundan bu ismi ortadan kaldırmaya karar vermiş. Sadece Amisos ismini değil, Amazonlar"ı da silmek istiyormuş. Doğrudur şimdi seçim yaklaştı, kendisini bir yerlere atıp, yargılanmaktan kurtulmalı, bu iş Ak Parti"de pek olacak gibi gözükmediğine göre, olması muhtemel partilerin şiddetle karşı çıktıkları uygulamalardan ağır ağır vaz geçmeli ki, yarın onları kandırmak istediğinde bakın ben sizin istemediğiniz falanca uygulamaları da ortadan kaldırdım diyebilsin. Bizim Vezir Hazretleri satranç oynamayı çok iyi bilir, ancak unuttuğu bir şey var el verdiği talebeleri onu geçmiş durumda, yani sizin anlayacağınız boynuz kulağı geçmiş durumda olduğundan bizimkisi bu kez çok şanslı değil, hem uzun zamandır satranç oynuyor, hem de oynadığı taktikleri değil siyasetçiler halk dahi öğrendi, bakalım bu kez Amiral Battı mı oynar, yoksa kendim ettim, kendim buldum şarkısı mı söyler. Bunu önümüzdeki süreçte göreceğiz, kalın sağlıcakla.