BOŞ ADAMLAR BOŞ İŞLERLE UĞRAŞIRLAR

İnsanın işi olmayınca veya okuyup kendini yetiştirip bir şeyler öğrenmeyince boş işlerle uğraşmaktan başka yapacak bir şey bulamaz. Hani şu meşhur söz var ya kaliteli insanlar olaylarla, kalitesiz ve kapasitesiz insanlar da insanlarla uğraşır derler, işte o misal. Ülkede ve şehirde konuşulması gereken o kadar çok iş varken yok bilmem hangi belediyenin bilmem ne yönetim kurulunun listesi internette neden yayınlanmadı, yok bilmem kim neden üç dakika törenlere geç kaldı gibi fındık kabuğunu doldurmayan işlerle uğraşan kişiler basit insanlardır. Şehrimizde neden yatırımlar yapılamıyor, belediyelerin bütçeleri neden bu halde, geçmiş başkanlar nasıl icraatlar yapmışlar da belediyelerin bütçeleri bu hale gelmiş bunu Allah kulu yazmadığı gibi öyle bir derdi de yok. Oysaki büyükşehir belediyesinden ilçe belediyelerinin tamamına kadar belediyelerin bütçeleri öyle perişan hale getirilmiş ki aklınız şaşar. Bunu herkes bilmesine rağmen kimse bunu yazıp çizemez, bakın yazıp çizmez demiyorum, yazıp çizemez diyorum. Neden böyle diyorum; çünkü o belediyelerden geçmiş dönemlerde milyonlarca liralık faturalar kesip malı götüren ahlaksızlar şimdi alıştıkları tezgah bozulunca feryat figan ediyorlar.

Atakum Belediye Başkanı CHP’li Cemil Deveci’ye her Allah’ın günü icra geliyor, makam odası dâhil belediyede haczedilmemiş yer kalmadı. Şimdi kalkıp Cemil Deveci bu işi yapamıyor demek ne kadar insaflı ve doğru bir hareket olur siz söyleyin. Atakum Belediyesine gelen icraları herkes yazıp çiziyor da acaba bu borçları Cemil Deveci mi yapmış yoksa ondan önceki başkanlar mı yapmış kimse onu söyleyemiyor. Neden söyleyemiyor; çünkü onu söylemek için önceki dönemlerde Atakum Belediyesinden yüklü miktarlarda fatura kesmemiş olmak lazım veya farklı işler adı altında milyonlarca lira para almamak lazım. İşte o yüzden hiç kimse belediyelerin geçmiş dönemlerini sorgulayamıyor. Oysaki şimdiki başkanların çektiği sıkıntının tamamının geçmiş dönemlerde yapılan yanlış ve gereksiz harcamalar olduğu bir gerçektir ama bunu yazmak kimsenin işine gelmiyor. Biz yazınca eski başkanlar bize kızıp gönül koyuyorlar ama işin gerçek tarafını yazmamanın bu şehre ihanet olduğunu da unutmasınlar. Daha düne kadar bir internet sitesinde maaşlı çalışan insanlar bir ilçe belediyesine bir milyon dört yüz bin liralık fatura kesmiş iseler kimse kusura bakmasın bu doğruları sonuna kadar hem yazarız hem de sonuna kadar eleştiririz.

Doğruları yazmaya çizmeye cesareti olmayanlar ya 10 Kasım törenlerinde üç beş dakika gecikenleri yazarlar ya da belediye başkanlarının oturup kalkmalarından maskelerine varıncaya dek boş işlerle uğraşırlar. Başkanlar onlara üç kuruş verseler anında doksan derecelik dönüş yaparak övmekten bitiremezler, sadece övmekle de kalmaz başkanları yeryüzündeki en kutsal insanlar olarak da ilan ederler. İlkadım Belediye Başkanı Necattin Demirtaş’ı da bu yüzden eleştiri yağmuruna tutuyorlar. Daha önceki dönemlerde her ay düzenli faturalar kesip para almaya alışanlar, canlı yayın ve anket muhabbetiyle belediyeleri soyup soğana çevirenler şimdi mamaları kesilince Demirtaş’tan kötü adam yok demeye başladılar. Yüz liraya internet sitesi kurup kendisini gazeteci zanneden zavallılara her ay fatura kesen belediyeler unutmasınlar ki o parada tüyü başında bitmemiş yetimin hakkı var.  Sultan Süleyman’a kalmayan dünya onlara hiç kalmaz, yaptıklarının hesabını Allah’a çok ağır verirler.

Gündemimizde olması gereken konu istihdam, işsizlik, iş hayatındaki sıkıntılar ve  şehrin önünün açılması için gereken neyse onun yapılması olması gerekirken boş işlerle uğraşmak abesle iştigal değil de nedir? Cumhurbaşkanı Samsun’a geldiğinde siyasetçilere ilk sorduğu şey şehirdeki ticari sıkıntıların ne olduğudur. Hatta bu konuda toplantılar tertip edip rapor hazırlanıp verilmesini istemiş. İşte gündem budur, konu budur, kapasite budur. Şehrimiz ilk on altılardan kırklara neden gerilemiş, bunun nedeni nedir? Kim, hangi hatayı yapmış da bu şehir bu duruma gelmiş? Bunları yazıp çizmek varken yok törenlere niye geç kalınmış, yok yönetim kurullarına kimler alınmış çıkarılmış gibi magazinsel ve boş işlerle uğraşmak boş adamların işidir. Ama bunu yazmak biraz cesaret, biraz da kapasite ister. Bundan bir ki ay önce bir cenazeye gittim, orada bir iş adamının tavrı dikkatimi çekti, sonra aklıma onunla ilgili yazdığım köşe yazısı geldi. Adam geçmişte belediye meclis üyeliği yapmıştı, şehrin giriş yolunu kapatıp oraya bina dikmek için meclisten karar çıkartıp binasını dikmişti, biz de bunun çok yanlış olduğunu yazmıştık. Beyefendi çok rahatsız olmuş hatta bizi arayıp konuyu anlatmaya da çalışmıştı ama dedikleri nafileydi. Zira şehrin en eski caddesinin girişi kapatılıp ilçelerden ve başka illerden gelen araçların yolu kapatılınca şehrin ticaretine çok büyük darbe vurulmuştu. Bunu yazmamak şehre ve mesleğe ihanetti, yoksa o arkadaşla en ufak bir sorunumuz da yoktu ama doğruları yazınca da adamlar bozuluyor hiç sorun değil. Önemli olan şunun bunun bozulması gücenmesi değil, doğruları yazmaktır. Boş işlerle uğraşan arkadaşlara duyurulur. Bugünlük de bu kadar, kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
12 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR