Bu hafta sonu da sizlere Tarihi Amisos Kentinde yaşanan hikâyelerden birisi olan Yağ Tulumu ve Sebatesiler konusunu yazmaya çalışacağız, hikâye kahramanımızla ilgili geçmiş hikâyelerimizde geniş bilgiler verdiğimizden bugün tekrar tanıtmayı gerek görmüyorum. Hikâyelerimiz ve kahramanları bundan yaklaşık iki bin yıl önce tarihi Amisos Kentinde yaşamış kahramanlar olup günümüzde yaşayan insanlarla uzaktan yakından ilgileri olmadığından kimsenin üzerine alınmasına gerek yok. Geçmişte, hayvanlar âleminden bahsederken birilerinin çıkıp bu şehirde falanca hayvan denilince filanca akla gelir demeleri gibi bu hikâyelerle ilgili de burada ben tarif ediliyorum diyenler olabilir, çünkü insanoğlunu yaratılırken benzer karakterlerin her devirde olma ihtimali göz önüne alındığında bazı kendini bilmezlerin, çıkıp bu benim deme ihtimaline karşı bu detayı da belirtmekte yarar görmekteyim.

    Hikâye kahramanımız Yağ Tulumu’nun kişilik yapısı itibarı ile nasıl bir insan müsveddesi olduğunu daha önceki hikâyelerimizden de bilmektesiniz, ancak bazı detayları vermek suretiyle bu insan müsveddesini daha detaylı tanıma fırsatınız olacak. Bu tür insanları tanımak lazım, çünkü her devirde böyle insanlarla karşılaşma ihtimali olabilir, o nedenle bu tür hikâye kahramanlarını iyi tahlil etmek lazım. Hikâye kahramanımız görünüşte Tek Tanrılı Hanif Dinine inanmış gibi gözükse de onun inandığı Tanrılar’ın menfaat, sahtekarlık, dolandırıcılık ve benzeri işlere bakan uyduruk Tanrılar olduğunu herkes bilirmiş. Adamın hayat tarzında helal, haram mefhumu olmadığı gibi tek amacının cukkasını doldurmak olduğu ortadaymış.

     Amisos Kentinde onu tanıyıp da ona güvenen, inanan ve seven tek bir Allah kulu yokmuş, tüm işi alavere dalavere yollardan para kazanmak olduğundan Çetelerle de iş birliği yapıp onlar üzerinden, Amisos Kenti halkına korku salarmış. Onun için de Sabatey Sev olarak tarihte ün yapmış, görünüşte iman etmiş ama kalben iman etmemiş, akımın dedeleri ile çok yakın iş birliği içerisine girip onlarla birlikte her türlü yıkım faaliyetinde bulunmuş. Sabateisler’in dedelerinin güçlü olduğu dönemlerde onlarla birlikte Dünya turlarına çıkmaktan tutun da onlara her türlü yardım etmek, işlerini takip etmek yalanacak yerlerini yalamak gibi faaliyetlerde bulunurmuş. Ne zaman ki Sabatesitler’in dedeleri İmparatorluğa İsyan Bayrağını açmışlar, bu riyakâr Yağ Tulumu onlara karşıymış gibi davranmaya başlamış ama sadece bunu söylemde bırakmış, eylemde Sabateistler’in dedeleri ile birlikteliğini asla bozmamış.

    Boynuzlu Yağ Tulumunun “Boynuzlu” unvanını alma nedeni ise, yaptığı işlerde çalıştırdığı işçilerin yaptıkları yanlış işlere onay vermesi nedeniyleymiş. Garsoniyerlik mesleğinin ardından “Boynuzlu” unvanını alma nedeni de buymuş. Kendisini Amisos Kentinde topluma tanıtan Molla Kasım’a her türlü kötülüğü yapan ve bu konuda bir hayli uğraş veren Yağ Tulumu baş edemeyeceğini anlayınca Amisos Kentinde uyduruk bir ilanat bürosu kurup, Molla Kasım’la ilgili aslı astarı olmayan, yalan, dolan, iftira dolu ilanatlar yayınlamaya başlamış. Bunu yapma nedeni Amisos Halkının Molla Kasım’a verdiği değermiş. Zira Amisos Halkı Boynuzlu Yağ Tulumunun ilanat bürosunda yaptığı ilanatlara inanmak bir yana tam aksine Molla Kasım’dan yana bir tavır koyunca, Boynuzlu Yağ Tulumu adeta kuduruyormuş. Hatta bu konuda çetelerden yardım talep edip, Molla Kasım’ın susturulması için elinden ne gelmiş ise hepsini yapmış.

   Molla Kasım’ı çok iyi tanıyan Amisos Halkı Boynuzlu Yağ Tulumunun hiçbir iftirasına inanmadıkları için Molla Kasım bundan en ufak bir rahatsızlık duymazmış, bırakın rahatsızlık duymayı Boynuzlu Yağ Tulumunu tanıyan herkes kimin haklı kimin haksız, kimin doğru kimin yanlış olduğunu çok iyi bildiklerinden onun ilanatları sadece bir yellenmenin ötesine de gidemezmiş.

     Toplumun her devrinde var olan Boynuzlu Yağ Tulumu benzeri insanlara yakın duran insanların da onlardan çok farksız insanlar oldukları açık ve net ortadadır. Allah Resulü “ Elmeru mea men ehabbehu” yani “kişi sevdiği ile beraberdir” buyurmaktadır, o nedenle bu tür insanlarla oturup kalkanlar, arkadaş olanların da onlar gibi olduklarından en ufak bir şüphemiz yoktur. Sözlerime son verirken Rabbimden niyazım şudur “Ya Rab beni bu tür insanlardan uzak kıl, onlara yakın olanları da kıyamette onlarla haşrü cem eyle.” kalın sağlıcakla.