BU MEMLEKETTE NE DELİKANLILAR VARMIŞ DA BİZİM HABERİMİZ YOKMUŞ

BU MEMLEKETTE NE DELİKANLILAR VARMIŞ DA BİZİM HABERİMİZ YOKMUŞ

                Bazen kendi kendime diyorum ki acaba bu toplumun en ahmak adamı ben miyim yoksa bu insanlar mı kafayı yediler, bunu neden söylüyorsun derseniz o kadar enteresan olaylara tanık oluyoruz ki  insan bu olayları görünce kendi aklından şüphe eder hale geliyor. Dün yaşadığım bazı olaylardan sonra bu yazı başlığını atma gereği duydum. Hayatları boyunca dostlarına en ufak bir katkıları olmayan zor günlerinde onları anında terk edip satan insanlarla mesleklerini magazinsel çeyrek sayfa köşe yazısı yazmanın dışında sürekli olarak gece alemlerinde bürokratlara gezip dolaşmaları nedeniyle her türlü koruma zırhına alınan bazı insanların ufacık bir sıkıntı çekmeleri halinde nasıl feryadı figan ettiklerini görünce kendi kendime dedim ki bazı konuları siz değerli okurlarımla paylaşayım.  Olay kahramanlarımız birden fazla olduğundan önce ilk konuya girmek istiyorum; Bir önceki yazımda bazı insanların siyasetin göbeğinde olmalarına rağmen çok farklı siyasi partilerde profesyonel siyaset yapanlarla ortak olmalarını yadırgadığımı, bunun siyaseten etik olmadığını yazmıştım. Bu yazımı okuyan bazı kişiler beni arayıp bizden ne istiyorsunuz deyince bugünkü gazete manşetine bu insanlarla ortaklarının resimlerini koyup toplumun kimin ne olduğunu görmesini sağlayacaktım ancak arayan kişinin anne babasına, ağabeyine, ortak dostlarımın hatırına ve bazı Belediye Başkan Adaylarının bu haberden ciddi anlamda zarar göreceğini düşündüğümden konuya burada biraz değinmek suretiyle şimdilik geçiştireceğim ancak seçimler geçtikten sonra hangi AK Parti yöneticisinin hangi CHP üst düzey yöneticisiyle  ortak olduklarını, yaptıkları işlerde siyasi güçlerini nasıl kullandıklarını tüm detayları ile açıklayacağımdan kimsenin endişesi olmasın. İnsanların  bu kadar pişkin, bu kadar çizgisiz, bu kadar ilkesiz nasıl olabildiklerini bu toplum görmeli, konuşmaya sıra geldiğinde mangalda kül bırakmayıp icraata sıra geldiğinde kaçacak delik arayanlar ve üç günlük dünya menfaatleri için  güçten yana tavır alıp doğrulardan yüz çeviren  insanları bu topluma tanıtmaya devam edeceğiz. Ancak şimdilik bu kadarı ile yetinerek ikinci konumuza geçmek istiyorum.

Dünkü gazeteleri okuyunca bazı arkadaşların çok basit konularda feryadı figan ettiklerini  görünce  “Kedi kıçını görmüş de ne kadar büyük yaram var”  Atasözü aklıma geldi. Ömrü hayatlarında  idealleri olmayan, sürekli gücün ve makamın emrinde olan insanların azıcık bir sıkıntı çekmeleri halinde nasıl da delikanlı olmuşlar aklım şaştı, bu insanların sadece küçücük bir sıkıntıyla karşılaşmaları sonucunda sayfalarca yazılar yazıp kendilerini kahraman ilan ettiklerini görünce bu memlekette ne delikanlılar varmış da bizim haberimiz yokmuş demekten kendimi alamadım.

                Peki, bu arkadaşları bu kadar delikanlı yapan olaylar nelerdir? Derseniz anlatmaya dahi değmeyen fasa fiso fus işler, adamlar ömrü hayatlarında sürekli olarak Devletin koruması altında olduklarından azıcık sıkıntı gördüklerinde nasıl da feryad ediyorlar aklım şaşıyor. Biz bu şehirde yıllardır mücadele ediyoruz, yaptığımız mücadele de karşımızda o kadar büyük güçler oldu ki bunlarla biz mücadele ederken herkes bize güldü ve bu iş senin harcın değil dediler, ama biz mücadeleyi nefsimiz için değil kamu vicdanı adına yaptığımızdan yılmadık, bıkmadık, usanmadık nihayetinde Mevla muvaffakıyetini de verdi. Sırf yazdığımız yazılar ve yaptığımız haberler için bizi öldürmeye kalkan insanlarla verdiğimiz mücadelede bu kahramanlar!.... neredeydi? derseniz  o mücadele ettiğimiz çetelerin, siyasetçilerin, derin güçlerin yanında bizim karşımızda her türlü haberi yapıp bizim vurulma olayımızı dahi saptırarak olayın tam tersini haber yaparak  ilkesiz  bir duruş sergileyen bu insanların şimdi çıkıp kendilerini kahraman ilan etmeye çalışmaları sadece gülünç değil utanılacak bir durumdur.

                Hayatlarında bir Allah kuluna hayır senin dediğin yanlıştır diyemeyip emrin olur ağam diyenler, dün yaptıkları haberleri ertesi gün çetelerin talimatları sonunda değiştirme korkaklığını gösterenlerin kalkıp da kendilerini kahraman ilan etmelerine ne demeli siz takdir edin. Çok eleştirdikleri bazı insanların yakınları ile sürekli birlikte olan bu insanların sırf toplumda kaybettikleri güveni yeniden sağlamak adına yaptıkları bu varyasyonları bu toplumun yediğini düşünüyor iseler çok yanılırlar. Eskiden bürokratlar gece alemlerinde bu tür insanlarla yer, içer onlarla içli dışlı olurlardı. Zaten bunlar da öyle olduğunu gerilerek anlatmaktan geri kalmıyorlar ama AK Parti iktidarı geldikten sonra bürokratlar gece alemine ya gidemiyorlar veya o tür bürokratların yerini mütedeyyin inançlı bürokratlar aldığından bu tür yalamalara sahip çıkacak bürokrat kalmadığından  işleri zorlaştı.

                Bu ülkede paralel yapı var, bizi dinliyorlar bize operasyon yapacaklar dediğimiz zaman bizimle dalga geçenler, bize 2012 yılının Kasım ayında operasyon yapılıp göz altına alındığımızda gidip aleyhimizde ifade verenler şimdi çıkıp mağdur edebiyatı yapabiliyor iseler buna ancak gülüp geçerim. Her zaman söylediğim bir şey var bela bir topluma gelirse umumuna gelir hususi bela olmaz yani Adnan'a gelen belaya sevinirseniz gün gelir o bela mutlaka size de gelir ama çoktan iş işten geçmiş olur. Ondan sonra da hayatınızda hiç yazıp çizmediğiniz türden yazılar yazmaya kalkarsınız ama buna kimse inanmaz. Hayatım boyunca kimsenin başına sıkıntı gelmesinden mutlu olmadım aksine üzülürüm, kimsenin sağlığının ve ekonomisinin bozulmasını istemem. Allah kimseyi gördüğünden geri koymasın ama bu insanlar başkalarının sıkıntı çekmesinden mutlu olduklarından sıkıntı kendilerine geldiğinde başlarlar falcılardan medet ummaya, bağırıp çağırmaya, kendilerini kahraman ilan etmeye. Ne diyelim Allah ıslah etsin demekten başka bir şey diyesim gelmiyor.

                Yazımızın sonuna gelmeden bir konuya daha değinmek istiyorum bazı köşe yazarlarının son zamanda seçimlerle ilgili yazılarını okuyunca inanın gülmekten kırıldım, insan bu kadar mı bilgisiz, donanımsız ve yetersiz olur. Bir yazıyı ele aldığınızda muhataplarınızın en az sizin kadar akıllı, sizin kadar bilgili, hatta sizden çok daha kültürlü olduklarını düşünmeden yazarsanız,  aleme rezil olursunuz. Bir siyasetçiyi sevmeyebilirsiniz ama gerçekleri saklamanın bir anlamı yok. Benim Vezir Hazretlerini ne kadar çok sevdiğimi bu şehirde bilmeyen yoktur ama sırf bu nedenle seçimi kaybedecek desek kafamızı kuma gömmenin ötesinde bir şey yapmış olmayız, kaldı ki bu süreçte Başbakanın karşısında olmak bizim için aslını inkâr etmek gibi bir şeydir. Toplum mühendisliğini yapmaya çalışan arkadaşlara tavsiyem biraz daha öğrenip gelsinler bu kadar acemice ve toyca yazılar  yazarak  toplumu yönlendireceklerini düşünüyor iseler onlara acımaktan başka yapacak bir şeyim yok, bu işler çiçek böcek satmaya veya kızları yaşındaki bayanlarla birlikte olmaya  benzemez, biz gazeteyi kurduğumuzda bize bu işi öğretmeye kalkanların ne hallere düştüklerini görünce onlar adına üzülüyorum. Bu insanlar o günlerde gazete sahibiydiler şimdi ne halde oldukları da ortada. Sözlerime son verirken şehirdeki tanımadığımız böyyüüük  kahramanları ve gazatacıları önümüzdeki günlerde konuşmak üzere kalın sağlıcakla.                                             

                 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR