Bugüne kadar Teknofestle ilgili köşe yazısı yazmadım, neden yazmadım, zamanı gelmediğini düşündüğümden yazmadım, şimdi zamanı geldiği için yazıyorum. Şu bir gerçek ki Teknofest’in şehrimizde yapılacak olması şehrimiz adına ciddi bir kazanımdır. Ancak ciddi endişelerim var, bu konudaki en önemli sorunumuz trafik yoğunluğunun artacak olmasıdır, zaten keşmekeş olan trafik bu yoğunluğu kaldırabilecek mi veya bunu yönetebilecek miyiz ciddi anlamda endişelerim var. Öncelikli olarak Büyükşehir Belediyesinin başlatmış olduğu akıllı kavşak çalışmaları henüz devreye girdimi bilemiyorum ama şayet girdiyse ortada bir rahatlama falan yok, Başkan Demir ciddi rahatlama var diye açıklamalarda bulunmuş ama her gün Çatalçam’a gidip, gelen birisi olarak yollarda adeta sinir krizleri geçirdiğimiz bir gerçek. Keşke akıllı kavşak yerine dört, beş tane Bat-Çık yapılsaydı çok daha verimli olurdu, yapılan düzenlemeyle ilgili şu ana kadar gördüğüm tek yararlı çalışma kavşaklara yan yollardan yapılan girişlerde oldu, bu konuda çok rahatlama oldu ama onun dışında en ufak bir rahatlamanın olmadığı açık ve net ortada. Liman kavşağıyla Cumhuriyet meydanındaki kavşak hiç olmamış, Bafra tarafından gelen bir vatandaş gece dikkatli olmazsa direk kavşağa çarpar. Kavşaktaki trafik yoğunluğunu rahatlatmak adına kavşak genişletilmiş ama düz yoldan gelirken sanki sağ tarafa dönecekmişsiniz gibi sağ yapıp, ardından tekrar sol yaparak yolunuza devam etme zaruretinizin olması çok tuhaf bir durum. Aynı şekilde Cumhuriyet meydanındaki kavşak kaldırılmış kimin ne yaptığı belli değil, ortada ciddi bir keşmekeşlik var, kimin ne yaptığı belli değil.  

Yapılan yeni düzenlemelerle ilgili en önemli görev emniyet teşkilatına düşmekte, polisler bu durumu vatandaşa öğretecekler veya vatandaş zamanla yeni duruma alışacak ancak şu bir gerçek ki Teknofest döneminde şehrin trafiğinden asayişine en önemli sorunu Emniyet teşkilatı üstenmek zorunda. Bu konuda şunu belirtmek isterimi İl Emniyet Müdürü insan olarak, kişilik olarak fena bir insana benzemiyor ama Emniyet kökenli olmaması nedeniyle alışılagelmiş otoriter, babacan  müdür profiline uygun bir müdürden ziyade nazik, beyefendi, bürokrat kimliği ön plana çıkan bir müdür profili çizmekte. Alışageldiğimiz emniyet müdürü şehrin asayişi, Trafik sorunları, uyuşturucu trafiği, vatandaşın can güvenliği konularında en üst yetkili ve sorumlu kişi olması hasebiyle bu profil değil. Bu sorumluluğun gereği sahada olması gereken, zaman, zaman bizatihi uygulamalara katılarak vatandaşa mesaj veren bir bürokrat olmalı. Ziyaret ettiği kişileri çok iyi seçmeli, kimi neden ziyaret ettiğini, kimin elinden ödül aldığını, ziyaret ettiği kişilerin arka plan ilişkilerini ve hangi misyona hizmet ettiklerini çok iyi bilerek ona göre hareket etmeli. Bu konuda müdür beyi yetersiz bulduğumu açık ve net belirtmekte yarar görmekteyim. Son emniyet müdürleri kararnamesinde alınır diye düşünmüştüm hatta bu konuda Siyasetçilerin de beklentisi olduğunu biliyorum ama neden olmadı bilemiyorum.

Cumhurbaşkanının katılım sağlayacağı bir Teknofest programında eksiklikler, aksaklıklar olmamalı, her şey çok iyi çalışılıp gereği yapılmalı, aksi takdirde şehir olarak sınıfta kalacağımızı unutmayalım. Konuşmaya sıra geldiğinde neden bu şehir sürekli kan kaybediyor diyenler bu dediklerimi kulaklarına küpe yapsınlar, fırsat elimize geldiğinde gereğini yapmaz isek o fırsatı verenler alıp başka şehre verince bağırmasınlar. Herkes üzerine düşeni ciddi anlamda yapmak zorunda, Vali beyin bu şehir için bir şans olduğunu unutmayalım ama tüm yükü Vali beye yükleyip kenara çekilirsek bundan şehrimiz kaybeder haberiniz olsun. Gerçi organizasyonun sorumluluğu T3 Vakfında ama hiç önemli değil, T3 Vakfı yapacağı organizasyondan yararlanacak olan bu şehirdir, şayet başarısız olursak da zararını şehir olarak hep beraber ödeyeceğimizi unutmayalım. Yazıyı bu minvalde yazdığımdan gerçekleri de yazmak zorundayım, yoksa derdim kimseyi üzmek değil, başka bir deyimle amacımız üzüm yemek bağcıyı dövmek değil ama bağcı zarar görürse hiçbirimizin üzüm yiyemeyeceğini de bilmemizde yarar var. Sanırım matlup hasıl olmuştur, önümüzdeki on beş günlük süreci çok iyi değerlendirmek zorundayız, Siyasetçisinden bürokratına, basınından, esnafına hepimiz üzerimize düşeni yapmakla yükümlü olduğumuzu hatırlatarak sözlerime son veriyorum, bugünlük de bu kadar kalın sağlıcakla..