BU  TÜR İNSANLARA  ACIYORUM

 
Yüce yaradan insanları yaratırken hayvanlardan ve Meleklerden farklı olarak hem  nefis vermiş hem de akıl vermiş. Meleklere sadece akıl vermiş nefis vermemiş, Hayvanlara ise sadece nefis vermiş akıl vermemiş, insanlara ise hem akıl vermiş hem de nefis vermiş.Buna bağlı olarak da insanoğlunu  yaptığı amele göre hayvandan daha aşağı mertebeye de koymuş, Melekten daha üstün makama da koymuş bu tamamen insanoğlunun kendi iradesi doğrultusunda  yapacağı dünyevi ve uhrevi muamelatı sonucunda alacağı bir makamdır.

 Öte yandan Yüce Rabbimiz işlediğimiz günahlardan ötürü yapacağımız tövbeleri  kabul  edeceğini  beyan ederek tövbe kapısını da açık tutmuştur. Bu konuya neden girdin derseniz ;toplumda bazı insanları gördükçe onlara acıdığımdan onların durumuna düşmemek için bu hatırlatmayı önce kendime ardından da sizilere yapma gereği duydum.

 Bu tür insanlar nasıl insanlardır derseniz;insanları gördüklerinde onlara yukarıdan aşağıya bakarlar,insanlara  malları, mülkleri ve makamları doğrultusunda değer verirler, ufak dağları kendileri yaratmış havasındadırlar, fakir fukaraya böcek gözüyle bakarlar, kendilerinden başka kimsenin adam olmadığını zannederler, kısaca insan kılıklı  hayvanlardır bunlar.

 Yüce Rabbimiz Kuranı Kerim'de “Ve la temşi Fil erdi merehen inneke len tehrikel erze ve len teblüğel cibale tula” yani  "Yeryüzünde kibir ve azametle yürüme boyca dağları aşamazsın, ağırlıkça da yerleri  delemezsin" buyurmaktadır.

Ne kadar büyük bir kelam,ne kadar anlamlı ve manidar bir Ayeti Celile öyle değil mi? Ey insanoğlu akılını başına al kibirden uzak dur ne kadar kibirli olursan ol boyca dağları geçemezsin ağırlıkça da yerleri delemezsin buyurmakla bizlere haddimizi bildirmektedir.

Peygamber Efendinmiz de bir hadisi şeriflerinde “Kalbinde zerre kadar kibir olan kişi cennete giremez” buyurmuş bunun üzerine Sahabei kiram “Ya Resulellah güzel giyinmek de kibre girer mi diye sorunca  Efendimiz “Hayır Allah güzeldir güzel,olanı da sever,kibir  Hakkı inkar edip insanları küçük görmektir” buyurmuşlardır.

İnsanoğlu o kadar cahil ki üç kuruşluk dünya malı kazandım diye  haşa küçük dağları ben yarattım havasına giriyor, insanları küçümsüyor, kendi bildiğinden başkasını doğru kabul etmiyor bu kadar acizlik bu kadar cehalet olur mu? anlayamıyorum.

Musa Aleyhisselem Karun'un amcasının oğludur, Karun'un mallarını, altınlarını, mülklerinin anahtarlarını Eşşek sürüleri taşımaktaydı, her Hak Din'de farz olan Zekat Musa Peygamberin de Dininde Farz olduğundan Musa A.S. Karun'a haber göndererek mallarının zekatını vermesini isteyince Karun o da neymiş bu bana haraç gibi geliyor diyor. Bunun üzerine Musa A.S. Zekatın maldaki Allah'ın hakkı olduğunu söylüyor, ama Karun buna da itiraz ederek bu malı ben kendi aklımla kazandım  Allah'ın bu malda hakkı olamaz deyince Yüce Rabbimiz Karun'u ağır, ağır malları ile birlite terin dibine batırmaya başlar. Helak olacağını gören Karun Musa A.S.'a yalvarark ne olur kurtar beni malımın zekatını vereyim dese de Yüce Allah yeis üzere olan imanı kabul etmediği için Karunu malları ile birlikte helak eder.

Bu kıssa bizlere Kuranı Kerim'de anlatılmış olmasına rağmen Allah'a iman eden, hatta İlahiyat tahsili almış bazı insanların dahi bunu görmezlikten gelmelerine anlam verebilmiş değilim.Bir insan nasıl olur da bu kadar basiretsiz olur, nasıl olur da Allah'ın emrini görmezlikten gelir, bu kadar ahmaklığın ne anlamı var anlamıyorum.

Diyeceksiniz ki iyi güzel  de çalışmak kazanmak günah mı? Elbetteki değil tam aksine müslüman zengin olacak alan el değil veren el olacak ancak verdim diye insanları hakir görmeyecek onlara yukarıdan aşağı bakmayacak Allah katında makbul olan insanların zenginlerin veya makam ve mevki sahibi olanların değil Takva sahiplerinin olduğunu bilecek ve ona göre hareket edecek. Bir nsan hem Allah'a ve ahiret gününe iman edecek hem de kibirli olacak buna inanmak dahi istemiyorum.Ancak üzülerek söylemek gerekirse bırakın müslüman olmayı  İslamı eğitim almış bazı insanların dahi üç kuruş para kazandık havasına girerek insanları küçük görmeleri onlara yukarıdan aşağı bakmaları onları gülünç ve acınacak duruma düşürdüğünün farkında dahi değiller. Oysa ki İmam Gazali Hazretlerinin dediği gibi insan büyüdükçe tevazu sahibi olmasını öğrense, insanlara  özellikle müminlere kardeş olarak bakıp onlara öyle davransa hem bu dünyada hem de ahirette mutlu olacaktır. Bunu yapmayıp kibir ve haset batağına düşen insanlar hem dünyada hem de ahirette perişan olacaklarını unutmasınlar. Gariban insanlara böcek gibi bakan, kendilerini toplumun üstünde gören, kazandığı üç kuruşla insanlara zulmeden, kendi hakkı olmayan şeyleri dahi hakları gibiymiş görenlere yazıklar olsun diyor ve sözlerime son veriyorum. Kalın sağlıcakla.