BUGÜN BATIYA DOĞRU SEYAHAT  ETSEK NASIL OLUR?

            Yazılarımızı  yazarken okurlarımızın hassasiyetlerini de dikkate almamız gerektiğini düşünüyorum.  Arayıp  konuşan veya yorum yazan dostlarımızın eleştirilerini dikkate  aldığımızda sadece  şehir  merkezinde yaşanan olayların değerlendirmesini  değil, ilçelerde olup bitenleri de ele almamız  gerektiğini  düşünmekteyim. Gerçi   çoğu zaman ilçelerimizle ilgili haber, yorum ve eleştirilerimizi  yapıyoruz. Hatta bu konuda bizi mahkemeye verenler de oldu.

Geçtiğimiz ay Ladik Ziraat Bankası Müdürü ile ilgili ilçe temsilcisi arkadaşımızın yaptığı haberden rahatsızlık duyan sayın müdür bizi mahkemeye verip, tazminat talep etmiş. Bu arkadaşımızla ilgili haber yapılmadan daha önce görev yaptığı Ayvacık  ilçesindeki durumu ile ilgili  ciddi bir araştırma yaptım. Ve bu konuda bazı milletvekili arkadaşla da görüştüm. Hepsinin kanaati  bu arkadaşın bu tür sorunlar  yaşadığı için Ladik  ilçesine tayin edildiği yönündeydi. Zaten haberi yaptıktan kısa bir süre sonra MHP'nin bir yemeğine katılıp, fotoğraflanmaktan da imtina etmemiş olması haberimizin doğruluğunu teyit etmiştir.

            Bugün sizlerle sahil boyu batıya doğru yolculuk etmeye karar verdim. 19 Mayıs ilçesinden başlamak sureti ile  Bafra, Alaçam, Yakakent ilçelerindeki  belediye başkanları ile ilgili toplu bir değerlendirme yapacağız. Dilerseniz bu değerlendirmemize 19 Mayıs ilçemizden başlayalım. 19 Mayıs ilçesinde uzun süre  başkanlık koltuğunda oturmuş olan Yılmaz Erel'den 2004 mahalli seçimlerinde koltuğu alamayan Osman Topaloğlu, 2009 seçimlerinde başkanlığı almayı başardı. Aradan geçen iki yıllık süre içerisinde yaptığı icraatlara gelince: Suat Kılıç'ın dediklerini yapmanın dışında pek bir şey yaptığını söyleyemem. Zira  ilçenin iki yıl önceki durumu ile bugünkü durumu arasında fark var diyen beriye gelsin. Muhalefet partisinden iktidar partisine geçen bir belediyede belirgin hizmetlerin yapılmış olması gerekmez mi? Yapılmış olsa gözükmez mi?

            19 Mayıs ilçemizden Bafra'ya doğru ilerleyip, Bafra ilçemizin merkezine girdiğimizde göze çarpan en büyük değişiklik; sadece ilçe  girişindeki Bafra'ya hoş geldiniz tabelasında yeni başkanın isminin yazmasıdır. Onun dışında orada da göze çarpan bir değişiklik yok. Zihni Şahin insan olarak  düzgün bir insan ancak belediye başkanlığı veya siyaset çok farklı bir meslek olduğundan onun kişiliği bu işe hiç müsait değil. Zihni Şahin'i göndereceksiniz bir Mevlevi dergahına orada şeyh efendinin yanında oturup, hali ile diğer müritlere örnek olacak ve onlara usul, adab, erkan dersleri verecek. Belediye başkalığı hareketli olmayı gerektiren icraat makamıdır. Halkın sevgisini kazanmak çok güzel ancak halk belli bir yere kadar bu sevgiyi taşır. Ardından icraat bekler, icraat yapmazsanız  babaları olsanız size tekrar oy vermezler. Zaten bu şartlarda Zihni Şahin'i de bir daha aday gösterileceğini düşünmüyorum. Gösterilse de seçimi alma şansı yok.

            Zihni şahin'in meclis üyeleri ile de problemleri var. AK Partili Belediye Meclis üyeleri Zihni Şahin'in kendilerinden daha çok MHP'li meclis üyeleri ile çalıştığını, her fırsatta “beni destekleyin, aksi halde MHP'liler zaten beni destekliyor” deyip, onları tehdit ettiğini söylüyorlar.

Zihni Şahin ülkücü kökenli. Daha önce Büyük Birlik Partisi'nde siyaset yapan bir kişi olduğundan ülkücülere yakın olması normal karşılanabilir. Ancak siyaset yaptığı parti AK Parti olduğunu unutmamalı. Bu konuda önümüzdeki  günlerde daha detaylı  yazılar yazacağız.

            Seyahatimizi biraz daha batıya doğru yapıp, Alaçam İlçemize doğru yol alacak olursak; 2009 seçimlerinde başkanlık koltuğuna oturan arkadaşımızı tanımam ancak geçenlerde bir programda kendisini izleme imkanım oldu. Arkadaşımız şeklen belediye başkanlığı makamına oturmuş olsa dahi ruhen hala daha muhalefet psikolojisinden kurtulamamış. Yaptığı konuşmada önce göreve geldiği günden itibaren yaptığı icraatları anlatıyor. Ardından “bu icraatları nasıl yaptınız” diye soracak olursanız  henüz bu icraatları yapmadık ama önümüzdeki süreçte bunları yapacağız, zaten seçildiğimiz günden bu güne kadar geçen iki yıllık süreçte ancak tebrikleri kabul ettik, icraatları bundan sonra yapacağız” deyince gülmekten yerlere yattım.

Anladığım kadarı ile arkadaşımızda  devlet tecrübesi olmadığı gibi, bürokrasiyi de , siyaseti de bilmiyor. Sizin anlayacağınız Fırat Anarat gibi  karizmatik bir başkandan sonra o koltuğu dolduramamış.

            Seyahatimizin son noktası olan Yakakent ilçemizi ve sevgili Burhan Bayraktar'ı değerlendirmeye yerimiz  kalmadı. Bir başka yazıda Yakakent ve Burhan Bayraktar Başkan'la ilgili  yorumlarımızı  paylaşmak ümidiyle kalın sağlıcakla.