BÜROKRASİ - SİYASET - SENDİKA ÜÇGENİNDE SON DURUM
BÜROKRASİ - SİYASET- SENDİKA ÜÇGENİNDE SON DURUM
Bugünkü yazımızda son zamanlarda Bürokraside yaşanan bazı atamalarla ilgili sendikaların ve siyasetin etkisini ele alacağız, ayrıca yapılacak yeni atamalarla ilgili de bu eksende olması muhtemel gelişmeleri yazmaya çalışacağız.
Geçenlerde bir okurumuz bir köşe yazımıza sağlıkta olup bitenleri bilmiyorsun şeklinde bir yorum yazmıştı, elbette bizim her şeyi bilme imkânımız yok ancak bilmek istediğimizde bizim kadar detaylı ve tarafsız kimsenin yazma imkânı olmadığını da belirtmekte yarar var.
Milli Eğitim camiasında atamaların büyük bir kısmı gerçekleşti, yapılan atamalarda ağırlıklı olarak sendikanın dediği oldu diyebiliriz, hatta bazı Bürokratlarla ilgili İl teşkilatı bastırmış olmasına rağmen sendikanın dediğinin olduğunu çok iyi biliyoruz.
Örneğin, Mustafa Cora'nın Milli Eğitim Müdürlüğünden ayrılması üzerine İl Başkanı ile eski Bakan Vali Bey'e giderek Tahsin Nas'ın müdürlüğe vekalet etmesini istediklerini, Vali Bey'in de buna olur verdiğini ancak sendikanın bu olayı öğrenmesi üzerine anında devreye girerek Ankara'danmevcut İl Milli Eğitim Müdürü Aytekin Bey'i derhal görevlendirdiklerini, asaletinin de henüz yeni geldiğini biliyoruz.
Milli Eğitim'de İlçe Müdürlüklerine yapılan atamalara bakıldığında yine Sendikanın etkili olduğunu görmek mümkün, bu etki sadece şehrimizde değil ülke genelinde olduğu da açıkça ortadadır. Örneğin, Amasya'da sendikanın olmaz dediği bir okul müdürü için Akif Gülle bizzat devreye girip olması için uğraş vermesinin hiç bir işe yaramadığını da bizzat yaşayanlardan duydum.
İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerine yapılan atamalarla ilgili şimdilik net bir şey söylemek mümkün değil, çünkü atanan arkadaşları tanımıyorum. İlkadım'a atanan arkadaşla ilgili güzel referanslar geldi,Atakum'a atanan arkadaşın paralelci olduğunu söyleyenler olsa da tanıyan birçok arkadaş düzgün bir insan olduğunu, herkesin eskiden paralelci olduğu gibi onunda toplantılara katıldığını söylediler.
Bildiğim kadarı ile Canik'e ve Kavak'a henüz bir atama yapılamadı. İl Milli Eğitim Müdür yardımcılarının birisi hariç diğerleri görevden alınmış, kalan arkadaş Dünya görüşü itibarı ile düzgün bir arkadaş ancak yıllardır Milli Eğitim'de ve Büyükşehirde çalışmış bir insan bugüne kadar en ufak bir icraatı olmamış, heyecansız, aktif işlerden uzak bir arkadaş.
Hiç unutmuyorum bu arkadaş Büyükşehir Belediyesinde şube müdürü iken Liseden hocam olan kayınpederi, Daire Başkanı yapılması için bana ricada bulunmuştu, ben de kayınpederine olan sevgim nedeniyle olayı Vezir Hazretlerine taşıdım mümkünse yapalım dedim.
Vezir Hazretleri aynen şunu söyledi Adnan Bey bu arkadaş ayakta zor duran bir arkadaş, sen bundan ne bekliyorsun ki? Daire Başkanı olmasını istiyorsun, onun hayhayı gitmiş vay vayı kalmış deyip talebimi reddetmişti.
Ensar Vakfı ile olan bağlantılarının dışında hiç bir özelliği olmayan bu arkadaşın proje üretmede yapabileceği en ufak bir şey olmadığı kanaatini taşıyorum, Dünya görüsünün müspet olması o makamı işgal etmesini gerektirir mi ona siz değerli okurlarımız karar versin.
Gelelim bir başka kurum olan Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği kurumu ile ilgili çalışmalara, bu Kurumun şu anda başında bulunan arkadaşın ailesini uzaktan tanıdığım kadarı ile çalışkan, düzgün, İmam Hatip ruhlu insanlardan oluştuğunu çok iyi biliyorum.
1980'li yıllarda Of'Ta İmam iken bu arkadaşımızın Babası Maçka Müftüsü idi, abisi İsmail Hakkı Aydın İmam Hatip mezunu ve çok aktif bir Doktor, şu andaki akademik kariyerini bilmiyorum ama camianın içerisinden birisi olduğunu ve aile boyu çalışkan insanlar olduklarını biliyorum.
Bundan bir iki ay önce bir mecliste oturmakta iken konu Kamu Hastanelerinin Genel Sekreterliği konusuna gelince orada bulunanlar mevcut Genel Sekreterin görevden alınacağını yerine başkalarının gelmek için uğraştıklarını söylediklerinde Sağlık Bakanlığında tanıdık üst düzey arkadaşlara sordum, aldığım cevap hayır yok öyle bir şey burada öyle bir durum söz konusu değil şeklinde idi.
Ancak Kamu Hastanelerinde yapılan atamaların bu yıl itibarı ile biteceği ve yeni atamaların önümüzdeki aylarda yapılacağı yönünde bir bilgi geldi, bu bilgi doğrultusunda Sekreterlik görevine atanmak için çok büyük uğraşveren iki isim olduğu bilgisi geldi.
Peki, bu bilgiler doğrultusunda yapılan çalışmalar nelerdir?Derseniz, yine sendikal anlamda Sağlık Sen'in mevcut Başkanı ilhan Öksüz'ün, Ahmet İsmailoğlu'nu Genel Sekreterlik görevine atanmasını istediği, karşısına aday olacak olan Yüksel Gülten'in ise Kasapoğlu'nun eski personeli olması nedeniyle Trabzon'da ki Mustafa Kasapoğlu'nun Sekreter olmasını istiyormuş.
Sendika seçimlerinde ilçelerde mevcut Başkan İlhan Öksüz'ün delegelerin kahir ekseriyetine hakim olduğu ve seçimi almasının kesin gibi birşey olduğu gözlenmekte, şayet durum bu minval üzere giderse mevcut sendika Başkanı yeniden kazanır ancak Sekreterlik görevine atanma konusunda kim şanslı olur derseniz Sağlık Bakanlığında da durum Milli Eğitim Bakanlığı gibi Sendikanın üstünlüğü ile yürüyor ise Ahmet İsmailoğlu atanır, yok iş İl teşkilatına kalırsa Kayınçomun çok büyük uğraşlar vererek Trabzon'a atattığı Mustafa Kasapoğlu olur.
Zaten Mustafa Kasapoğlu her hafta sonu özel Plakalı makam aracıyla Samsun'da gezip dolaşıyor evini de buradan taşımadı resimleri bende mevcut ancak araçlarını kiraya veren arkadaşlar tanıdık isimler olduklarından onların hatırına manşetten vermedik.
Kasapoğlu buraya atanırsa Devlet her hafta sonu Trabzon - Samsun arasında harcanan akaryakıt giderinden kurtulmuş olur, Kayınçomun da bir dediği iki edilmez bir durum ortaya çıkmış olur. Buraya kadar anlattığım iki arkadaşın mücadelesi, bir de mevcut Sekreter birilerini devreye koyup işini hallederse işte o zaman yandı keten helva demektir. Umarım, Bürokrat - Sendika - Siyaset ilişkisini bir nebze olsun anlattım, eksiğimiz varsa siz tamamlarsınız. Kalın sağlıcakla
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.