BÜROKRATTA ARANAN LİYAKAT Mİ, SİYASİ GÖRÜŞ MÜ, YOKSA YAKINLIK MI?
 Her iktidar değişiminde ilk yapılan icraat şüphesiz bürokrat atamalarıdır, bu atamalar yapılırken aranan kriterlerin başında liyakat olması gerekir, ancak uygulamada hiçbir zaman böyle olmamıştır, siyasi iktidar sırası ile en çok yağcılık yapanlardan başlayarak, kendi siyasi görüşüne uygun isimleri veya teşkilat mensubu, milletvekili, belediye başkanı yakınlarını makam ve mevkilere atayarak, icraata başlar, yanlışla başlayan icraatları diğer yanlış zincirleri takip ederek devam eder, bu uygulama tüm bürokrasi için geçerlidir demek büyük hatadır, ancak bu tür uygulamalar sıklıktadır demek doğru olur kanaatindeyim.
 İsterseniz anlatmaya çalıştığım hususu bazı örneklerle açıklayalım; Ak parti iktidara geldiğinde yaptığı ilk atamalardan biri o günkü adı ile Köy hizmetleri il müdürlüğüne ziraat mühendisi bir arkadaşı atamasıdır, bu arkadaşımız topraktan, sudan, çeşmeden anlayabilir, ancak asfalt nedir, bütüm nedir, satıh kaplama nedir, yol nasıl yapılır bilemez, zira yapılan onca yol üzerinden bir kış geçince bozulmuş, milletin parası heba olmuştur, köy hizmetleri lağvedilip, il özel idaresi bünyesinde il genel sekreterliği kurulunca aynı arkadaş teknik işlerden sorumlu genel sekreter yardımcılığına atandı, diğer genel sekreter yardımcılığı görevine ise Ak parti il yönetim kurulu üyesi arkadaşımızın kardeşi atandı, daire başkanlıkları ile ilgili konuya girmiyorum, görevden alınmayan müdürlerden bölge çalışma müdürü 8 yıldır bu şehirde yerini koruyan az sayıdaki bölge müdürlerinden biri  olmasının tek sebebi bir milletvekiline olan yakınlığı ve  büyük bir şirkete olan yakınlığıdır, peki İbrahim Tan  ilkadım özel idareye müdür olacak diye feryadı figan edenler şimdi bir milletvekilinin danışmanını Kosgeb"e bağlı kısa adı Tekmer olan, tenknoloji merkezine atamak üzere parlamenterlerden tavsiye mektubu imzalatıp, sanayi bakanına  göndermelerine ne demek lazım? 
 Fatih Gültekin sevdiğim bir arkadaştır, babası lisede dersime girmiş hocamdır, ancak Fatih kardeşimiz öğretmen kökenli bir arkadaşımızdır, bu arkadaşımızı Teknik konuların inceleneceği ihtisas gerektiren bir kurumun başına müdür yapmak doğrumu sizce, memlekette müdürlük yapacak başka yer yok mu, genç, yakışıklı ve de bebek yüzlü vekilimiz danışmanını atayacak yer bulamadı ise ben Fatih kardeşimizin onuruna, mesleğine, kişiliğine layık müdürlük bulurum hiç merak etmesinler.
 Peki, bu teklifi diğer milletvekillerimiz neden imzaladı diyecek olur iseniz birlikte görev yaptıkları arkadaşlarının danışmanı bir göreve talip olmuş, genç ve yakışıklı vekil bunu arkadaşlarından, meslektaşlarından talep etmiş olmalı ki onlar da kıramamış böyle bir evrakın altına imzalarını atmışlardır, ancak fevkalade yanlış bir durum olduğu ortada milletvekillerinin işi şehre hizmet etmektir, kişilere müdürlük bulmak değildir, geçimini çalıştığı işten temin eden İbrahim Tan kardeşimiz bir yerlere talip olunca olmaz diyorsunuz, sizin danışmanınız ihtisas alanına girmeyen bir konuyla ilgili idari görev istiyor onun için meslektaşlarınızdan imzalı evrak talep ediyorsunuz, hem de öyle uyanıklık yapıyorsunuz ki kendiniz imzalamadan onlara imzalatıyorsunuz ki ne olur, ne olmaz evrak birilerinin eline geçerse sizin evrakta imzanızın olmadığı görülsün, herkes evrakı imzalayıp, evrak elinize geldikten sonra evrakı imzalayıp, bakana getirme işini siz üstlendiğinizden olayı profesyonelce yapacaktınız ancak takke düştü kel göründü, şimdi ne yapacaksınız siz düşünün, bu iş birilerini arkadan gammazlayıp, içeri attırıp, yüzlerine gülmeye hiç benzemedi değimli, işte dostlar çekirge bir sıçrar, iki sıçrar, üçüncüde yakayı ele verir.
 İşte bizim devlet yönetme anlayışımız, işe göre adam değil, adama göre iş bulmaya çalışmaktayız, liyakat, dürüstlük, ilkeli davranma işin edebiyat kısmında kalmış, fakirin ekmeği umut ye Mehmet ye, mutlu yarınlar temennisiyle hoşçakalınız efendim.