ÇOK GÜZEL GELİŞMELER BUNLAR...

İnsanoğlu bazen bulunduğu duruma şükretmez ve Allah o hali ondan alıp eski haline getirir ki durumuna şükretmesini bilsin. Tarihte yaşanan olaylara baktığımızda bu dediklerimin sürekli tekerrür ettiğini görürüz. Adem Peygamberimizden itibaren sürekli olarak insanlar benzer olayları yaşamışlar ama daha sonraki toplumlar bunlardan ders almamış, bu nedenle de bu tür dersler sürekli yaşanmıştır. Nuh Aleyhisselam. Lut Aleyhisselam, Zekeriyya Aleyhisselam, Yahya Aleyhisselam dönemlerinde sürekli benzer olaylar yaşanmış olmasına rağmen insanların ders almaması insanın doğasından mı geliyor yoksa nankörlüğünden ötürü mü böyle oluyor ona siz değerli okurlarımız karar versin.
Hiç unutmadığım bir anımı sizlerle paylaşmak istiyorum. Sanırım 1996 veya 97 yılıydı, Trabzon'un Geyikli Beldesinde seçim çalışmaları vardı. Dönemin Bakanı ile oraya seçim çalışmaları için gittiğimizde önümüzde bir Jandarma arabası arkamızda da bir korumayla gidiyorduk. Yanımdakilere dedim ki, "Bakın arkadaşlar bu Allah'ın bize verdiği bir nimettir, şayet bunun kıymetini bilemez isek Allah bu nimeti elimizden alır." Aradan bir yıl geçmedi ki 28 Şubat süreci yaşandı ve aynı insanlar neredeyse Vatan haini ilan edildiler. Bu sıkıntılı dönemin ardından Yüce Rabbimiz, yeniden inananların önünü açtı ve AK Parti iktidara geldi. AK Parti iktidarının yanlışlarını söylesek de Allah için, yaptıkları güzel şeyleri de takdir etmek zorundayız. Daha düne kadar insanlar rahatlıkla müslüman olduklarını söyleyemezlerken bugün herkes müslüman olduğunu söylemek için can atıyor.
Ayn şekilde bırakın vakit Namazı kılmayı, haftada bir kez Cuma Namazına gitmek için gizli dehlizlerde abdest alıp, Camilerin gizli bölümlerinde Namaz kılanları çok gördük. Cenab-ı Hakk'a binlerce kez şükürler olsun ki bugün, Cuma Namazı vaktini izinli sayacak bir iktidar var ve bu doğrultuda düzenlemeler yapılıyor. Bırakın bunu, bundan çok değil on yıl öncesine kadar, ülkenin en büyük Dini kuruluşu olan Diyanet İşleri Başkanlığı; Milli Piyango, Spor Toto veya başörtüsü ile ilgili en ufak bir fetva verebilir miydi? Hiç unutmuyorum, 28 Şubat sürecinde Diyanet İşleri Başkanı'na Başörtüsü konusu sorulmuştu. Verdiği cevap aynen şuydu; "İslamın emri başörtüsü konusunda ne olursa olsun siyasi itadenin ortaya koyduğu iradenin dışına çıkılamaz" demişti. Belki ifade mota mot bu şekilde değildi ama anlamı aynen buydu. Şimdi ise Diyanet İşleri Başkanı çıkıp bu konularda o kadar güzel şeyler söylüyor ki, hayran kalmamak mümkün değil.
Milli Piyangonun, Spor Totonun ve şans oyunlarının haram olduğunu bir Diyanet İşleri Başkanı söyleyebiliyorsa, bunun tek nedeni onu oraya atayan iktidarın arkasında durmasıdır. Aksi halde hiç bir Diyanet İşleri Başkanı bu hakikatleri söyleme cesaretini gösteremez. Diyanet İşleri Başkanı'nı da beğeniyorum, fevkalade düzgün bir insan, adam dertli, vurdumduymaz değil. Derdi nedir derseniz, ülkemizdeki ve dünyadaki Müslümanların İslamı daha düzgün yaşamaları için ne yapabilirimin, derdinde. Bu anlamda şehrimizde de güzel şeyler oluyor. Kendisini bizzat tanıma fırsatım olmadı ama İl Müftüsü'nün söylemlerinden ve duruşundan edindiğim intiba gayet düzgün ve samimi bir insana benziyor. Adamın şov yapma derdi yok, istikbal beklentisi yok, hepsinden daha önemlisi, Din görevlilerinin görev yapması için disiplinli davranması ona olan sevgimi artırdı.
Tüm bu olup bitenler, gerçekten sevindirici gelişmeler ancak, Abdurrahman Dilipak'ın yazısında belirttiği gibi bu güzelliklerden istifade edip her türlü hezeyanı işleyen siyasetçiler yok mu derseniz, onu zaten her fırsatta dile getirdiğimi biliyorsunuz. Ümmet bu kadar destek verdiği halde bu destekten istifade edip haram yiyenler, Devletin Malını kendi çıkarları için kullananlar, siyasi istikballeri için Milletin malını peşkeş çekenler, Allah'ın en büyük azabına uğrasınlar! Zira bu tür insanlar Lût Kavmindeki kötülük yapanlara benziyorlar.
Onlar azınlıkta olan ama hükmeden pozisyonunda olduklarından onların yüzünden güzel insanlar da zarar göreceğinden Rabbim onları bir an önce kahr-u perişan eyler inşallah! Bazılarının perişanlığını da Rabbimiz göstermiyor değil. Bazı siyasetçiler, sırf kendi heva ve heveslerini tatmin edip istedikleri işleri yapabilmek adına, barlar kafeler kurmuşlar ama Rabbim onlara öyle güzel cezalar vermiş ki, her ay 30-40 bin lira zarar ediyorlar. Allah onları daha da beter etsin, diyerek sözlerime son veriyorum. Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR