Yazıma başlamadan önce önceki gün Ankara’dan gelirken Kırıkkalede Trafik kazası geçiren İYİ Parti İl Başkanı Ömer Süslü, Miletvekili adayları İbrahim Özyer, Önder Fatih Şenol, Büyükşehir Belediyesi Meclis üyesi Recep Güleroğlu ve diğer yaralılara geçmiş olsun dileklerimi iletir, Cenabı Haktan şifalar temenni ederim, Allah sevdiklerine kavuştursun. Siyasette veya beşeri hayatta kavgalı olmak faklı bir şey, insanların sıkıntılı zamanlarında onlarla birlikte olmak ayrı şeydir, İYİ Partili arkadaşların geçirdiği bu kazadan sonra gerek diğer siyasi parti mensubu siyasetçilerin gerekse toplumun farklı kesimlerinden gelen olumlu mesajlar çok güzel bir davranış biçimiydi, bu anlamda herkes üzerine düşeni yaptı, biz de bu arkadaşlarımıza Allahtan acil şifalar duasıyla konumuza geçmek istiyorum.

    Toplum olarak siyaseti çok sevdiğimizi bir önceki yazımda belirtmiştim, iki kişi bir araya gelince selam, sabahtan sonra ilk konu siyaset. Ben de son zamanlarda biraz fazla sokağa çıkmaya başladım, sokakta yürürken insanların konuşmalarına şahit oluyoruz, aracımızı park ettiğimiz yerden tutun da alıp veriş yaptığımız yere varıncaya dek herkesin tek derdi var o da seçim. Biz gazetecilik yapmamıza ve gündemi yoğun bir biçimde takip etmek zorunda olmamıza rağmen sokaktaki vatandaş bizden çok daha iyi gündemi takip etmekte dersem abartmış olmam. İnsanımız siyaseti gerçekten çok seviyor, kim ne yaparsa yapsın düşüncesinde olan tek bir Allah kulunu bile görmedim, herkes usta siyasetçiler gibi yorumlar yapıyor, listeleri eleştiriyor, Genel Başkanların kusurlarını ve artılarını konuşuyor, sizin anlayacağınız sokaktaki vatandaşın derdi geçim değil seçim.

    Dün bir kaç arkadaşla telefon görüşmesi yaptım, bu arkadaşların büyük bir kısmı kamu kurumlarında olan sorunlarının çözmek için arayıp çare arıyorlar, bu insanların yüzde doksanı AK Partili bir kısmı da benim çok eski ahbaplarım. İçlerinden bir tanesi çok enteresanıma giden bir şey anlattı bana aklım şaştı, ne anlattı derseniz geçtiğimiz hafta köyüne iftar açmaya gitmiş köyde 74 yaşında bir amcayla sohbet etmiş, adam arkadaşımı hoşbeş ettikten sonra ilk sorusu ne yapıyorsun olmuş, arkadaşım da işini gücünü sorduğunu zannedip iyiyim hamdolsun işlerim de iyi demiş. Adam bunun üzerine sert bir edayla ben sana işini gücünü sormadım, oyunu nereye vereceksin diye sordum deyince arkadaşım sen benim oyumu boşver ben oyumu Reise verecem sen nereye verecen deyince yaşlı amca çok enteresan bir cevap vermiş, demiş ki Cumhurbaşkanlığında oyum Reisin ama Milletvekilliğinde MHP’ye verecem. Bunun üzerine arkadaşım ona demiş ki sen ömrü hayatında MHP’ye oy vermemiş bir insansın nerden çıktı bu MHP, adamın cevabı çok enteresan 15 Temmuz’da Reise sahip çıktığı için ona vefa borcum var, o yüzden ona bir rey vereceğim demiş.

     Bu durumda olan ciddi bir kesim var, birde listelerdeki isimlerin bir kısmına çok ciddi tepki var, mesela Vezir Hazretlerine karşı sandığımdan çok bir tepki var, Gülsan esnafı, Minibüsçüler, Özel Halk otobüsçüleri, Yörükler mağdurları gibi birçok kesime yaptığı uygulamalar nedeniyle öyle bir tepki almış ki anlatamam. Ben adamı sevmiyorum ama AK Partinin onun yüzünden oy kaybetmesine de asla gönlüm razı değil, adamı sevip sevmemek farklı birşey ülke meselesi farklı bir şey. Benim İYİ partiye karşı duruşumun tek nedeni 16 yıllık AK Parti iktidarında elde edilen kazanımların kaybedileceğindendir, Meral Hanım Televizyonlara çıkıp konuşuncaya dek ben şahsen ona karşı antipatisi olmayan, hatta sempatisi olan bir insandım ama Meral Hanımın Halk TV deki konuşmasını dinleyince Milli Şef dönemimi gelecek diye endişe etmeye başladım. Kadıncağızın varsa da yoksa da tek derdi var o da Kemalizm, Laiklik, Ulusal sol politikalardır bunların dışında en ufak bir söylemini duymadım varsa duyan Allah için söylesin de biz de bilelim.

   Cumhur ittifakının olması bana göre en çok MHP’ye yaradı, neden yaradı derseniz çok değil bundan bir veya iki yıl önce Devlet Bahçeli neredeyse siyasetten silinmek üzereydi, ne zaman ki cumhurbaşkanının yanında dik durdu, AK Parti içerindeki milliyetçi kesimin tamamına yakının oyunu almayı başardı. MHP’den İYİ Partiye giden oylardan daha fazlasını AK Partiden almayı becerdi. Hatırlayanlarınız olacak Bir ay önce alıntı bir yazı vermiştim köşemden sanki olay oraya doğru gidiyor, ne yalan ben dahi Devlet Bahçeliye sempati ile bakar hale gelmiş isem bunun nedeni Cumhur ittifakı değil de nedir. Normalde ben ülkücüleri severdim ama Devlet Bahçeliyi günahım kadar sevmezdim şimdi adama sempati duymaya başladım, kendimden şüphe duymaya başladım acaba yakında Turancı mı olcam ne? Tabii bu işin şakası ama şu bir gerçek ki Cumhur ittifakı AK Partiden çok MHP’nin işine yaradı benim acizane tespitim bu, umarım yanılırım. Kalın sağlıcakla