DEMEDİM Mİ?
DEMEDİM Mİ?
Bugünkü yazımıza bir fıkra ile başlamak istiyorum. Uuzun yıllar memurluk yaptıktan sonra emekliye ayrılan adam emekliliğin tadını çıkarmak için Antalya'da çıplaklar kampına gitmiş. Kampın giriş kapısında her şeyini çıkardıktan sonra karşısında arkana dikkat yazısını görmüş, bunun üzerine iki elini arkasına koyarak yürümeye başlamış. İlk etapta adam yirmilik kızları çıplak görünce mayışmış, biraz yürüdükten sonra bir tabelada aşağıya doğru bakınız yönünde bir ok işareti görmüş. Ok işaretini görünce daha önceki arkana dikkat yazısı aklına gelmiş, acaba eğilip baksam mı yoksa bakmasam mı diye bir müddet düşündükten sonra merakını yenemeyip ok işaretine doğru eğilmiş. Eğilince olan olmuş ve ciddi bir vukuatla karşılaşınca nasıl olsa olan oldu, bari şu aşağıda ne var deyip aşağıya doğru eğilip kuyunun dibindeki yazıyı okumuş. Yazıda ne yazıyor biliyor musunuz? Demedim mi yazıyor.
Bu fıkradan yola çıkarak bazı konulara değinmek istiyorum. Konularımızdan birisi eski il Başkanı Osman Çetinkaya ile ilgili, dünkü bazı haber sitelerinde Çetinkaya'nın hamsi partisi verdiğinden bahisle hamsi partisi verirken parası var ama ödemesi gereken bursları vermek için parası yok şeklindeki haberi görünce aklıma Osman Çetinkaya'ya daha önce söylediklerim geldi. Aslında Osman Çetinkaya'ya o kadar çok şey söylemiştim ki anlatamam. Söylediklerimin onda birini tutmuş olsaydı şu anda il Başkanlığı koltuğunda oturacaktı ama dinlemedi. Umarım yaşananlardan ders alır da bundan sonra aynı hataları yapmaz. Gelelim konumuza Osman Çetinkaya'ya İl Başkanlığı seçimlerinde demiştim ki ; seni destekleyen vekilin sen diye bir sıkıntısı yok. Onun tek derdi var o da Büyükşehir Belediye Başkanı olmak, onun dışındaki her şey teferruat.
Dünkü gazetede Osman Çetinkaya'nın söz verdiği bursu ödemediğini haber yapan sitenin bu haberi nereden aldığı belli. Zira bu yönde açıklama yapan arkadaşın başka gazetelerde de beyanatı var. Peki Osman Çetinkaya'nın söz verdiği bursu ödemediğini ilan eden arkadaş kim derseniz ,Osman Çetinkaya'ya kongrede destek veren, hatta son iki gün yaklaşık bin kişiyi arayıp destek istemiş olmasına rağmen kendisine olan tepkiden ötürü Osman'ın seçimi kaybetmesine neden olan vekilin Samsun'daki en güvendiği adamı. Bu arkadaş Vekile sormadan değil Basına beyanat vermek, adımını dahi atmaz. Şimdi Osman Çetinkaya kardeşim söylediklerimde ne kadar haklı olduğumu umarım anlamıştır. Osman Çetinkaya bu arkadaşı Vekile şikayet edip, vekil de haberim yok derse şaşırmam. Zira bu huylarına çok alıştık. Bu olay bize Demedim mi? fıkrasını hatırlattı. Bu konuyla ilgili sanırım bu kadar yeter, gelelim ikinci konumuza
Dün yine bir haber sitesinde iş adamları ile toplantı yapılarak onların beyanatlarına yer verilmiş, iş adamları bu güne kadar hibe programlarından ödenen paraların tamamının boşa gittiğini, birçok hibenin amacına uygun olmayan projelere verildiğini ifade etmişler. Gerçekten de arkadaşlar çok önemli bir konuya değinmişler, arkadaşlarımız Markakent Samsun adı altında yapılan projeye ödenen yüklü miktardaki paraların tek bir kişiye ödenmesi, İl Özel idaresinde milyonlarca liranın kimlere nasıl ödendiğini de sorgulamış olsalardı daha da anlamlı olacaktı. İş adamları söylediklerinde çok haklılar ancak konuyu biraz daha kapsamlı ele almaları halinde açıklamalarını daha detaylı yapma imkanları olurdu. Daha detaylı açıklamaları basın tarafından yayınlanır mıydı bilemem ama gerçeklerin daha kapsamlı ortaya çıkacağı kesin. Bu konuyu da çok irdelemeyelim zira bazı meslektaşlarımız rahatsız olabilir.
Üçüncü konumuza gelince herkesin karşısında olduğu, bizim ise Osman Çetinkaya'ya destek verdiğimiz dönemde sürekli olarak bizi Ak Parti Genel Merkezi'ne gidip şikayet eden bazı Vekiller ve üst düzey siyasetçiler şimdi Partinin yarı resmi yayın organı haline gelen bazı gazetelerin solcu köşe yazarlarının ele aldıkları konuların büyük bir kısmının Ak Parti'nin ve Hükümetin icraatlarının aleyhinde olmasına karşın ne yapacaklarını çok merak ediyorum. Ak Parti Genel Merkezi'ne gidip Adnan Bahadır Samsun'u yönetiyor, partiye zarar veriyor diyenler şimdi ne yapıyorlar çok merak ediyorum. Zira Adnan Bahadır değil Ak partinin, hiçbir siyasi partinin tüzel kişiliği ile ilgili en ufak bir yazı yazmadığı halde Ak Parti'ye en ağır hakaretleri yapanlara nasıl sahip çıkacaklar çok merak ediyorum. Bu arkadaşlarımız unutmasınlar ki onlar sürekli gidip birilerini şikayet ederken şimdi de birileri onlarla ilgili evrak toplamaktalar. Sizin anlayacağınız men Dakka duka.
Sözlerime son vermeden bir konuya daha değinmek istiyorum, yaklaşık bir ay önce Gazetemiz Yazı işleri Müdürü Coşkun Özbek ile yaptığım Pazar söyleşisinde bundan sonraki beklentilerimi soran Coşkun Beye herhangi bir beklentim yok, bu güne kadar çok yoğun ve çok stresli çalıştım, bundan sonra biraz sakin hayat yaşamak istiyorum demiştim. Bazı dostlarım!.... bu ifademden gazeteyi satacağımı veya bu yönde bir karar aldığımı düşünmüşler ancak arkadaşlar çok sevinmesinler Aziz Üstelin dediği gibi biz buradayız, bir yere gitmeye veya meydanı başkalarına bırakmaya niyetimiz yok. Kalın sağlıcakla
Not; Samsunweb.tv yayın hayatına kaldığı yerden yeniden başladı, haftanın belli günlerinde değerlendirmelerim olacak. İlk değerlendirmeyi yaptım, dinleyebilirsiniz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.