Bugünkü konumuza girmeden önce gündemdeki Cinsel istismar konusuyla ilgili birkaç kelam etmek istiyorum, Hükümetin çıkarmak istediği kanun kendi rızası ile evlenen çocuk yaştaki kızların anne babaları ve eşleriye ilgili Kanun olup bu konuda mağdur olan çok insan olduğunu biliyorum. Buradaki amaç, rızası dışında cinsel istismara maruz kalan kızlarımızın daha sonra evlenmeleri halinde kocalarının bu suçtan muaf tutulması yönünde olmayıp, tamamen anne babasının ve kızın rızası ile yapılan evliliklerde açılan kamu davalarından hapis giymiş yüzlerce mağdurun cezaevlerinden çıkarılması yönünde yapılan bir çalışma olup, bana göre doğru bir çalışmadır. Zaten kanunda 16/11/2016 tarihinden önce işlenen suçlar diye geçmişe yönelik bir çalışma olduğu da açıkça ortada. On yıl önce evlenip üç dört çocuğu olan ve mahkemenin ancak sonuçlandığı yüzlerce davadan içeride yatan insanların dışarıdaki eşleri, çocukları, anne babaları ciddi anlamda mağdur olduğu göz önünde bulundurulduğunda yasanın gayet doğru ve isabetli bir çalışma olduğu kanaatindeyim. Bu konuda yaygara çıkaranlara bakıldığında olaya tamamen siyasi gözlükle bakan, sırf olay çıkartmak veya hükümeti yıpratmak için sokaklara dökülen insanlar olduğunu görmek mümkün. Bu insanların büyük bir kısmı için fuhuş yapmak, zina yapmak normal ama nikâhlanıp aile kuranlar tu kaka, ben buna kızıyorum. Hükümetin bu konudaki çalışmasını sonuna kadar destekliyorum. Bu konudaki görüşlerimi arz ettikten sonra gelelim konumuza.

      Her Pazar olduğu gibi bugün de sizlere tarihi Amisos kentinde yaşamış bir siyasetçinin marifetlerini hikâye olarak anlatmaya çakışacağım. Hikâye kahramanımızın ailesi Rum Pontus İmparatorluğu’nun Trepaza şehrinden Amisos kentine taşınmışlar, daha sonraki hayatlarını burada idame ettirmişler. Gamobul Sabetayist siyasetçinin babası Amisos kentinde bina inşaatları yaparak hayatını idame ettirmeye çalışan mütevazı bir admmış. Gamobul Siyasetçi dört erkek kardeşin en küçüğü, en şımarığı ve en fırlatması olduğundan Pontus Rumcası’nda nesebi gayri sahih anlamına gelen Gamobul lakabıyla anılırmış. Sabetayist lakabını ise daha sonra okumakta iken okyanus ötesinde bulunan görünüşte tek Tanrı inancına inanan ama içinden Masonluk ilkelerine iman etmiş olan ağlayan Sabetayist’in dinine iman ettiğinden GAMOBUL SABETAYİST unvanına layık görülmüş.

    Karakter olarak çok kaypak, menfaatçi, adam satan, dostunu düşmanının bilmeyen, menfaati için babasını dahi satan bir karaktere sahip olan Gamobul Sabetayist okul yıllarının ardından cemaatinin desteği ile önce dönemin görsel medyasında yazmanlığa başlamış. Burada kısa bir süre çalıştıktan sonra Tavil Adam’ın Hızbul ebyaz Fırkası’nda siyasete soyunmuş, mensup olduğu Sabetayist cemaatin desteği sonucunda da Cemaat’in kontenjanından temsilciler meclisinde Amisos temsilcisi olarak seçilmeyi başarmış. Burada her türlü alavere dalavereyi yapan  Gamobul Sabetayist Siyasetçi Tavil Adam’a yanaşıp yine cemaatinin  desteğiyle Vüzera Meclisi’ndeki yerini almış.

    Ancak karakteri çok ama çok bozuk olan Gamobul her fırsatta Tavil Adam’ın forsunu kullanarak malı götürmeyi de çok iyi becermiş. Görünüşte Hanif dinine inanıyormuş gibi yapan Gamobul aslında mensup olduğu cemaati gibi Sabetayist olduğundan dinle, imanla uzaktan yakından ilgisi yokmuş. Zina, rüşvet, hırsızlık onun için en önemli vazife imiş. Yaptığı her işten komisyon almasını da beceren Gamobul, kayıpederini de işin içersine sokarak onun üzerinden kendisine bağlı olan Şebabı İdman Vezirliği’nin tüm işlerini ihale edip yüklü komisyonlar alırlarmış. Sadece bu ihanetle de kalmayan Gamobul siyasetçi Şebabı İdman Vezirliği’ndeki tüm personeli de Sabetayist cemaatinden alıp adeta Sabetayist’lerin yuvası haline getirmiş. Tavil Adam duruma vakıf olunca bunu güzelce patakladıktan sonra Şebabı İdman Vezirliği’nden de kovmuş.

    Ancak Gamobul, Şebabı  İdman Vezirliği’nde çaldıkları ile sadece kendisini değil yedi sülalesini bakacak mal varlığı edinmiş. Çaldıklarını da İmparatorlu’ğun dışındaki ülkelerde bankalara koyup kimsenin hesap soramaması için olayın kılıfını da hazırlamış. Ancak Sabetayistlerin lideri olan ağlayan adamın İmparatorluk’ta Sabetayist isyanı çıkarıp Tavil Adam’ı devirme operasyonuna kalkması üzerine bizim Gamobul da karakterinin gereğini yaparak  Sabetayist düşmanı olduğunu açıklamakta hiç gecikmemiş. Ancak Tavil Adam bu numaraları yutmayıp O’nu kendisine hiç yanaştırmadığı gibi zamanı geldiğinde O’na gerekli cezaların uygulanması yönünde talimatlarını da vermiş. Gamobul Siyasetçi’nin bir dönemler en büyük destekçisi ve işbirlikçisi kim derseniz, en başka Kervancıbaşı ve saz arkadaşları imiş. Ama Kervancıbaşı da işini İyi bildiğinden Gamobul’a mesafeliymiş gibi gözükmeyi de çok iyi beceriyormuş. Hikâyemizin bundan sonraki bölümünü Macid Macidi’nin filmi gibi sizi düşünmeye davet ederek bitirmek istiyorum. Kalın sağlıcakla.