GAZETECİ OLMAK MI ÖNEMLİ YOKSA...
GAZETECİ OLMAK MI ÖNEMLİ YOKSA DÜRÜST VE İLKELİ OLMAK MI?
Son günlerin moda deyimi; Kişinin ayinesi iştir, lafa bakılmaz, benim de kalıbımı basacağım bir deyimdir.Ömrünün nerede ise tamamını gazeteciliğe ayırmış insanların iyi gazeteci olduğu veya işini iyi yaptığı söylenemeyeceği gibi, dürüst,ilkeli,şeffaf oldukları da söylenemez.Adamın biri çıkar gelir,tüm foyaları ortaya çıkarır,temizle,temizleyebilirsen ondan sonrasını.Yok bilmem kaç yıllık gazeteci imişsin,yok bilmem kaç yıllık meslekte duayen imişsin, tüm karizmayı çizerler.Önemli olan bir insanın yaptığı işteki dürüstlüğüdür,yoksa şu kadar meslekte olmak,bu kadar tecrübeli olmak hiçbir işe yaramaz.Daha önceki yazılarımda da yazdığım bir anım vardı,okuyanlar bilir.Köyümüzdeki Hocaefendi ile ilgili herkes o bölgenin en derin alimi,en çok okumuş adamı dediğinden hepimiz onu gözümüzde o kadar çok büyütmüştük ki, nerede ise o bizim bölgenin din adına tek yetkili adamı olduğunu sanıyorduk.Ne zaman ki bir nebze o görevi yaptım,işin çok farklı olduğunu,adamcağızın sırf kafasının kalın olduğundan fazla okumak zorunda olduğunu öğrendim.
Gazetecilik mesleğine girme nedenim de, bu mesleği yapan insanların olayları haber haline getirirken, istedikleri gibi kafalarına göre yorumlayıp, olayı mecrasından farklı boyuta taşımaları olmuştur.Son bir haftadır yaşadığım olayları, yaşayacağımı adım gibi bildiğimden,olan,bitene hiç şaşırmadım. Sadece bazı gazeteci veya televizyoncuların toplum tarafından daha iyi tanınmaları, beni ziyadesi ile memnun etti.Adamlar sırf gündem değiştirmek için kalkıp, gece yarısı tutuklandığımı yayınlayabilecek kadar yalan haber yapabiliyor ve bazı arkadaşlar da bunu internet sitelerinden verebiliyorsa buna sadece ve sadece pes demekten başka bir şey demem. Bu haberi yapmalarının tek nedeni okunmayan net sayfalarını okutabilmek veya seyredilmeyen kanallarını seyrettirmektir.Gece yarısı telefonum susmak bilmedi,vay efendim tutuklandın mı?Devletin savcılarının işi bitti de birilerinin yaptığı uydurma haberlerle beni tutuklayacak,vay anasına be! Asıl üzüldüğüm Mehmet Yazıcı"nın sitesinde bunu haber yapmasıdır.Zira Mehmet Yazıcı sürekli yanıma gelen ve yazdığım yazılardan ötürü bana hayran olduğunu söyleyen bir arkadaş.Keşke beni arasaydı da ben de ona olup,bitenleri anlatsaydım.Gerçi o siteyi pek okuyan yok ama bazı kamu kurumlarındaki basından sorumlu arkadaşlar tüm siteleri taramak zorunda olduklarından,onlar okumuş,bana haber verdiler ama Mehmet Yazıcı için bir bakıma iyi oldu amacına ulaştı,hiç girmediğim sitesine girmiş oldum.Ancak haber ve köşe yazılarındaki üslup çok farklı.Yok sağlık durumumun iyi olduğunu yazmış,benim sağlık durumumun kötü olması için bir neden zaten yoktu dayağı yiyen gelen adam.O sahtekarın çıkıp,söylediklerinin doğru olmadığını MOBESE sisteminden görmek mümkün zaten.
Aslında bu günkü konum o değil, konumuz Mehmet Yazıcı ile Necdet Uzun arasındaki köşe yazıları,zaten Necdet Uzun dünkü köşesinde konuyu isim vermeden işlemiş,ancak burada üzerinde durmak istediğim konu şudur, bu şehirde Necdet Uzun"la son iki yılda benden fazla kavga eden olmamıştır,ancak benim kavgam şahsı ile değil, yaptığı uygulamalardan duyduğum rahatsızlıktan olmuştur.Yani benim işim kişilerle değil,olaylarla olmuştur,.Benim burada anladığım şehirde kendisini toplum mühendisi sanan birileri, Necdet Uzun"u kötü adam gösterip, gazete patronu ile arasını açmaya çalışıyorlar,hatta öyle bir tezgah kurmuşlar ki neymiş efendim Ekip gazetesini İsmail Temiz"e o aldırmış . Filan,falan.Ben İsmail Temiz"e iki yıl önce benimle ilgili yaptığı bir haberden ötürü kırgındım,ancak İsmail Temizin öyle birilerinin figüranı olacak bir arkadaş olduğunu sanmam.İlk kez yaşadığım bir olayla ilgili , cemiyete üye dahi olmadığım halde, olayı kınayan bir başkan oldu.Ben de kendisini teşekkür için aradığımda hayli uzun bir konuşma yaptık,şayet dediklerini yaparsa bu işi güzel yapacağına inandım.Yönetiminde bir,iki tane yangaboz,şeytana pabucunu ters giydirecek adam olsa da bana dediği gibi kendi iradesini kullanırsa problem yok.Bize düşen kendisine destek olmak olur,elimizden geleni yaparız.
Peki Cemiyette neler,olup,bitiyor diyecek olursanız adamlar oturmuş gazetecilik mesleği ile ilgisi olmayan 50 kişiyi üyelikten çıkarmış.Adam sebze halinde çalışıyor,orada üye,Emin Gürdamur Ordu"da İmamlık yapıyor orada üye, bunların silinmesinde nasıl bir anormallik olabilir ki.Bence doğru yaptılar,bu saatten sonra ortalığı karıştırmak yerine derleyip,toparlayıp,iş yapacak insanlara yardımcı olmak gerektiği kanaatindeyim.Daha düne kadar aynı yönetimde çalışan arkadaşlarımızın da bundan böyle birbirleri ile kavga etmek yerine barışmaları gerektiğini düşünüyorum.Bu görev de bizlere düşer,insanların kavgasından mutlu olmak, onursuz insanın işidir.Sanırım bu arkadaşlara biraz da ben kötü örnek oldum.Değerli arkadaşlar kavga benim işim sizin neyinize kavga,gelin bu işten vaz geçin,olmaz mı? Hoşçakalın
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.