GERÇEKLERİ GÖRMEK ZORUNDAYIZ
Siyasetin dosta tavsiye edilmeyecek kadar kötü, düşmana bırakılmayacak kadar da iyi bir sanat olduğunu her fırsatta söylerim. Çocuklarıma da asla siyasete girmemeleri yönünde telkinlerimi yaparım. Zira siyasetten çektiğim kadar hiç bir şeyden çekmedim, en büyük zararı da AK Partililerden görmüş olmama rağmen AK Parti’nin bu ülke için bir şansı olduğunu da söylemekten geriye kalmadım. Hatta seçimde 83 yaşındaki anacığımı dahi sandığa getirip oy verdirdim. Amacımın ne olduğunu da daha önce defalarca yazmıştım ama üzülerek ifade etmek gerekirse AK Parti’nin içerisinde bulunan İrlandalılar yok mu? O şerefsizler yüzünden AK Parti ülke genelinde kazandım dese de bana göre çok büyük yara aldı. Hatta ve hatta bana göre bu süreç sonun başlangıcıdır. Neden böyle düşündüğüme gelince; bundan tam 25 yıl önce 1994 yerel seçimlerinde Refah Partisi Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlıklarını kazandığı zaman, merhum Erbakan hoca sağ tarafına Tayyip Erdoğan’ı sol tarafına da Melih Gökçek’i alıp basının karşısına çıktı ve Melih Gökçek’in elini kaldırarak Türkiye Şampiyonu, Tayyip Erdoğan’ın elini kaldırarak Dünya şampiyonu ilan etmişti. İşte o sürecin başlangıcı başta Refah partisini ardından da AK Parti’yi iktidara taşımıştı.
Aradan geçen 25 yıllık Milli görüş yöneticiliğinin ardından hem Ankara’nın hem de İstanbul’un tekrar CHP’ye verilmesi bu siyasal çizginin bitişinin başlangıç süresidir. Şayet önümüzdeki dört buçuk yıllık süreçte AK Parti kendisini toparlamaz ise 2023 hayal olur. Toplumun AK Parti’ye ders vereceği belliydi ama hem Ankara’nın hem de İstanbul’un her ikisinin birden gideceğini aklımın ucundan geçirmezdim. Toplum AK Parti’ye sarı değil kırmızı kartın ta kendisini gösterdi. Ülke genelinde alınan oy düşük değil ama Büyükşehirleri kaybettikten sonra yüksek oy almanın çok fazla önemi yok. İnsanlar sıkıntılarla ilgili bas bas bağırdılar. Bu işler öyle tanzimle, sebze meyve ile çözülmez. Benzininden doğalgazına, elektriğinden suyuna her şey sıkıntılı olduğu bir ortamda soğanla, patatesle bu işler çözülmez. Olay sadece bununla da kalmıyor, yerelde ve genelde yapılan öyle ciddi hatalar oldu ki anlatamam. Toplum bunlara bir yere kadar sabretti, bir yerden sonra da restini çekti.
Samsun’daki seçim sonuçlarına gelince İlkadım’da sıkıntı olabileceğini düşünüyordum ama Atakum’da sıkıntı olmayacağı kanaatindeydim, Atakum beni yanılttı. İlkadım’la Atakum’da yapılan en önemli yanlışların başında çetelerle yapılan işbirliği ve çetelerin basın yayın organlarının yaptıkları haberlerin geri tepmesi olmuştur. İlkadım’da son 15 gün işin organizatörlüğü mihrapcıbaşı ile onun ağası pozisyonunda olan benim can düşmanlarıma verildi. Onların tertipledikleri kahvaltılardan mitinglere varıncaya dek her şeyi onların üzerinden götürmek fevkalade yanlıştı. Zihni Şahin de aynı ekibe teslim oldu. Onlardan korkusuna beni ziyarete dahi gelemedi. Bırakın beni otuz yıllık cezaevi arkadaşı olan Şeyhimi bile arayıp soramadı. Bu toplum bunları görmezlikten gelmez. Olup biten her şeyi en ince teferruatına kadar takip edip ona göre oy verir. Gerek İlkadım’da gerekse Atakum’da bu çetelerin her iki ilçede en az 5 bin oy kaybı yaşattığını unutmamak lazım. Bu gerçekleri görmezlikten gelmek mümkün değil. Bu insanlarla değil işbirliği yapmak, şeyhimin dediği gibi yedikleri kaptan yemek yenmez, oturdukları meclislerde oturulmaz.
Bu önemli kaybetme nedeninden sonra ikinci önemli kaybetme nedeni MHP tabanı asla AK Parti adaylarına oy vermedi. Gerek İlkadım’da gerekse Atakum’da hiçbir MHP’li AK Parti’nin adaylarına oy vermedi. İlkadım’da Erdoğan Tok’a vermemelerini anlıyorum da Atakum adayı Zihni Şahin ülkücü kökenli olmasına rağmen ona da oy vermemeleri çok enteresan bir durum. İlkadım’da AK Parti’nin oyu 93 bin, MHP’nin 36 bin MHP’den AK Parti’ye tek bir oy gitmediği gibi AK Parti’den 13 bin kişi sandığa gitmedi. Büyükşehirde sandığa gitme oranı % 85 iken İlkadım’da % 75 oldu. Demekki İlkadım’da %10 AK Partili seçime gitmedi.
Bir de AK Parti içerisinde kayınçoma karşı tepkisi olanlar var. Onların derdi Fuat Köktaş’ı siyaseten bitirmek olduğundan seçimde Erdoğan Tok’la beraber çalışıyor gibi gözüküp arka planda aleyhinde çalıştılar. Bu net bir durum. Necattin Demirtaş hem CHP’nin full oyunu aldı. Hem İYİ Partinin full oyunu aldı hem de MHP’nin full oyunu aldı. Kavaklı bazı AK Partililerden de oy alarak seçimi aldı. Allah hayırlı uğurlu eylesin diyerek bugünkü sözlerime son veriyorum, Kalın sağlıcakla.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.