Son iki aydan beri kangren halini alan AK Parti İl Başkanı Muharrem Gökselin İl Başkanlığı’ndan istifasının istendiği haberleri kamuoyunda ciddi anlamda tartışılmasının yanında olayın doğruluğu da tartışılmaya başlandı. Bu konuda ilk köşe yazısını biz yazdık, ilk haberi de belki de biz yaptık, bunları yaparken de işkembei kübradan atmadık, Ankara’da olup bitenleri birebir takip ederek yazıp, çizdik. Diyeceksiniz ki yazıp, çizdiniz de adam hala daha makamında neden oturmakta, ancak bazı arkadaşların bu konuda yazıp, çizdiklerini görence olaylara açıklık getirmek gerektiğini düşündüğümüzden bu yazıyı ele almak zorunda kaldık. Zira siyasette yaşanan her şeyi kamuoyu ile paylaşmak bazan doğru olmuyor, arka planda yaşanan olayları yazıp, çizdiğiniz zaman bundan en büyük zararı siyaset görüyor. Bizde bu felsefeyle olayların arka planında yaşananları hafife indirgeyerek veya bir kısmını görmemezlikten gelerek haber yapmaya çalıştık.

    Gerek ülke genelinde, gerekse şehrimizde bu minvalde yaşanan sıkıntıların kaynağını 2019 yılında yapılacak üç Seçimle ilgili olduğunu hepimiz biliyoruz. AK Partinin yaptırdığı anketlerden çıkan sonuçların da arka planını üç aşağı beş yıkarı biliyoruz, yayınlanan anketlerdeki rakamlara asla inanmayın, gerçek rakamlar yayınlananlardan çok daha farklı. Sokağa çıktığınızda karşılaştığınız vatandaşların söylediklerine bakınca ne demek istediğimi çok daha iyi anlayacaksınız. Hürriyet gazetesi’nde önceki gün çıkan bir haber dikkatimi çekti, yapılan kamuoyu araştırmalarında ilk kez vatandaşın ilk sıkıntılı konusu Ekonomi oldu, daha önceleri ilk sırada Terör olurken Ekonominin öne geçmiş olması vatandaşın içerisinde bulunduğu sıkıntının rakamlara yansımasıdır. Aynı ankette dikkatimi çeken ikinci konu da görevden alınan Belediye Başkanları ile ilgili vatandaşın memnuniyeti yüzde 65 çıkmış olması olayın vahametini ortaya koymaktadır.

    Bugün seçim olsa AK Parti yerelde elinde bulundurduğu Belediyelerin yarısına yakınını kaybeder, buna sadece ben değil Reisicumhur da pek ala bildiğinden Belediye Başkanları ve İl Başkanları seviyesinde değişikliğe gitmeye devam edeceğini bizzat kendisi söyledi. Söyledi de neden bekleniliyor derseniz, olay öyle zannedildiği kadar kolay değil, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı kendisine istifa teklifini getiren Bakan Özhaseki ve ekibine anında istifa dilekçesini sundu ama Ankara, Balıkesir ve Bursa Belediye Başkanları öyle kolay istifa etmediler. Topbaş’a istifa haberini getiren ekip Vezir Hazretlerini de ziyarete geldi, bu ziyaret günlerce yazıldı, çizildi ve konuşuldu ama işin doğrusunu kimse söylemedi. Nedir işin doğrusu derseniz Vezir Hazretlerine de istifa etmesi yönünde talep geldi ama o bu talebin Reisten gelmemesi halinde yapmayacağını söyleyip restini çekmekle kalmadı ardından her seçim döneminde uyguladığı politikayı devreye sokup kendisine yakın adamlarına el altından CHP ye geçeceği haberlerini yaptırıp AK Partiye ve Reise gözdağı verip koltuğunu korumaya devam etmeye çalışmakta, bakalım bu politikası ne kadar tutacak.

    Muharrem Göksel’e gelince o da hocasının ve yol arkadaşının politikasını uyguladı, bundan iki ay önce kendisine istifa et diyen AK Parti Genel Merkez yöneticileri ile kavga edip, onlara restini çekti ve istifa etmedi. Gerekçe olarak da aynı Vezirin gerekçesini sunup, bana Reis istifa et demedikçe istifa etmem deyip onlara restini çekti. Çok ilginçtir ki bizim Göksel’in istifası istendi şeklinde haber yaptıktan sonra tam tersine haber yapan haber sitelerini bizaat Göksel ve Basına bakan yardımcısı arayarak onlardan haberi kaldırmalarını talep etmeleri üzerine o arkadaşlar haberleri kaldırmışlardı. Hatta arkadaşlar haberleri kaldırmak istemeyince Göksel ve ekibi onlara AK Parti genel merkezinin bu haberi kendilerinin yaptırmış olduğunu düşüneceklerini zaten Genel merkezle kavgalı olduklarını, bu haberlerin yayınlanmasının olayın daha da zora sokacağını söylediklerini öğrendim.

     Hülasa benim eski yol arkadaşım Vezir Hazretleri yolun sonunun göründüğünü görünce kendisi de Muharrem Göksel’de Genel merkeze karşı rest politikaları uygulamakla doğru mu yaptılar, yanlış mı yaptılar onu önümüzdeki günler gösterecek. Ancak şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki Vezir Hazretleri bu saatten sonra isterse AK Parti’den aday olsun seçimi kazanması çok ama çok zor, diğer partilere geçerse hiç mümkün değil, bunu kendisi de çok iyi biliyor. Bu bildiklerimi Reis veya AK Parti genel merkezi bilmiyor mu, elbette biliyor, sanırım şu zor sürecin geçmesi bekleniyor, aksi halde vay geldi AK Partinin başına. Kalın sağlıcakla