GÜLSAN SANAYİ KALKMALI AMA…
GÜLSAN SANAYİ KALKMALI AMA…
Konumuza girmeden önce dün uğradığı bıçaklı saldırı sonucu rahmeti Rahmana intikal eden Doktor kardeşimize Allah’tan rahmet kederli ailesine sabır diliyorum. Aynur Hanım bizim de ailemizin doktoru sayılırdı, zaman, zaman eş, dost, akraba hastalarımızı gönderdiğimiz özveri ile ilgilenen çok kıymetli bir hekimdi. Keşke hiç tanımasaydım da bu kadar üzülmeseydim. Sırf iyilik yapmak için canını feda edercesine kavganın arasına giren bu iyi niyetli insana Mevladan tekrar Rahmet diler, çalıştığı kuruma, mesai arkadaşlarına, ailesine ve sağlık camiasına baş sağlığı diliyorum. Bu kadar acı gerçekleri görmemize rağmen neden bu tür saldırıların ve ölümlerin önü alınamıyor derseniz, bu iş kanunlarla, yasaklarla çözülemez, bu iş sadece ve sadece insanların hakkıyla Allah’tan korkmaları ile halledilebileceği kanaatindeyim. Zira bu olayı gerçekleştiren cani sonunun ne olacağını bilmiyor muydu, elbette biliyordu ama cehaletin ve nefsinin esiri olup kıymetli bir insanı öldürmenin tüm insanlığı öldürmek kadar günah olduğunu bilseydi belki bu canilikten vaz geçerdi. Tekrar ölen kardeşimize Allah’tan rahmet dileyerek konumuza girmek istiyorum.
Büyükşehir Belediyesi’nin meclisten geçirdiği karar uyarınca Gülsan Sanayi Sitesi kaldırılıp yerine yeşil alanlar, rezidans binaları veya başka rant oluşturacak arsalar imar edilecek. Bu yapılan doğru mu, yanlış mı konusuna girmeden önce şu kadarını söylemek isterim ki bu konu her meclis döneminde gündeme gelmiş ama esnafın ağır basması sonucu vaz geçilmiştir. 2006 yılında bu konu gündeme geldiğinde acizâne ben AK Parti Grup Başkan Vekiliydim, o zamanki imar çalışması dükkanların birleştirilip çok ortaklı binalar haline gitirilip rezidanslar yapılması şeklindeydi. Ben o çalışmanın sadece bir bölümüne itiraz ediyordum. Çok fazla sayıda arsa bir araya gelip bina yapma hakkı tanınması işi zorlaştırıyordu. Biraz daha az arsanın bir araya gelmesi ile yapılacak binalarda herkes hakkını alabilme imkânına kavuşabilirdi. Ancak her ne hikmetse o dönem yapılan onca toplantı, çalışma ve emek bazı sanayi esnafının bastırması ve o gün meclis üyesi olan bazı sanayi esnafının olaya ters bakması sonucu tam doksanıncı dakikada imar planına ret verilerek konu rafa kaldırıldı.
Bizim insanımız her ne hikmetse olayları ötelemeyi çözüm görüyor, oysa ki olayları ötelemeden anında üzerine giderek çözüme kavuşturmak en sağlıklı çözümdür. Şayet o gün yapılan çalışma biraz revize edilerek meclisten geçmiş olsaydı bugünkü sıkıntılar hiç yaşanmayacaktı.
5000 metrekare arsa üzerinde bina yapabilme şartını 2500 metrekareye indirip meclisten geçirilseydi şimdi Gülsan Sanayi Sitesi’nin tamamına yakınında yüksek katlı rezidanslar olacaktı. Ama o gün bu işi ötelemeyi becerenler çok büyük iş yapmış gibi kendilerini kahraman ilan ettiler ama daha sonra başlarına gelecek sıkıntıyı hiç düşünmediler. Peki şimdi ne olacak derseniz, olacağı belli. Toybelen tarafında planlanan bölgeye taşınmaktan başka çaresi yok bu insanların. Neden Toybelen derseniz, şehrin başka tarafında o kadar büyük arazi bulamamışlardır da ondandır kanaatimce. Ancak burada bazı perde arkası operasyonları yapılmış olabilir. Örneğin planlanan yerdeki arsalar kimlere ait, planlama yapılmadan bu işlerden kimlerin haberi oldu ve kimlerin üzerinden ne kadar arazi aldılar oralarda. Bunun örneğini daha önceleri yaşamıştık. Büyükşehir Belediyesi’nin Kamalı da yaptırmak üzere aldığı arsaları kimler topladı bunu çok iyi biliyoruz. Umarım burada da aynı tezgâh olmaz.
Bu işi adilane çözmenin yolu yokmu derseniz, elbette ki vardır. Zaten eski Sanayi bölgesindeki Piazza Alışveriş Merkezi o bölgeye yeterinden fazla yoğunluk getirdi. Yeniden Gülsan bölgesine yoğunluk verecek bir çalışma içerisine girmeden o bölgede çok güzel planlamalar yapılabilir. Dört beş dükkan sahibinin bir araya grlerek arsalarını kat karşılığı müteahhide verecek bir çalışma yapılabileceği gibi isteyen esnafı yeni yapılacak sanayi sitesine hakkaniyet ölçülerinde bir değerlendirme yapılarak nakledilebilir. Şu andaki
Gülsan Sanayi bölgesinin ne kadar kıymetli bir yer olduğu açıkça ortada. Yeni yapılacak yerde dükkânı Belediye yapıp anahtar teslimi esnafa verirse belki bu insanların mağduriyetleri bir nebze giderilebilir. Aksi halde zaten perişan olan sanayi esnafı daha da perişan olur. Ömründe çek nedir, senet nedir, ssk nedir vergi nedir bilmeyen bürokratların hazırladıkları imar planları esnafı mağdur edebilir. Siyasetçilerin işi bu mağduriyetleri ortadan kaldırmaktır. Ama söylemle değil eylemle. Bazılarının yaptığı gibi mecliste evet verip dışarıda bu iş yanlış beyanları ile milleti kandırdıklarını zannedenler toplumun ahmak olmadığını unutmasınlar, diyerek sözlerime son veriyorum. Kalın sağlıcakla.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.