GÜZEL BİR PROJE ANCAK
Önceki sene yaz aylarında Erzurum’a gittim, hem Ovit tünelini hem de kırk yıl önce bir yıl kadar kaldığım Erzurum’un ne durumda olduğunu görmek istemiştim. Bir gece konakladık, kırk yılda pek çok şey değişmiş, neredeyse eski kaldığımız mekanları tanıyamaz hale geldik, ama en çok dikkatimi çeken ve hoşlandığım şey camilerin bir kısmında bayanların da vakit namazı kılmalarıydı. Mesela Ulu Camiinde her vakit hatırı sayılır bayan cemaat var, ayrı girişten girişleri var, araya seyyar bölmeler konmuş, cemaatin çokluğuna göre yeri küçültüp, büyütebiliyorlar, çok hoş bir durum, manevi iklim bakımından gıpta etmedim değil. Asrı saadette bayan sahabeler erkek sahabeler gibi mescidi nebeviye namaza giderlerdi, hala daha Hacca ve Umreye gidenler aynı şekilde bay, bayan namazlarını kılmaktalar. Ama her ne hikmetse şehrimizde kafelerde bay, bayan oturmak serbest ama camilerde bayanların vakit namazı kılmak gibi bir adetleri yok. Diyeceksiniz ki namazlarını evde kılsınlar da camilere gitmeseler de olur, ama öyle de değil işte bayanlarımızı camilere götürüp oradaki cemaate alıştırmayınca bu kez farklı cemaatlerin kontrolüne girip oralarda sevap kazanmaya çalışıyorlar, işin daha da garibi oralara giden hanımları kontrol etmek hiç mümkün olmuyor. Oralarda yetişen kadınların çoğu feminist erkek düşmanı, kadın haklarından bahseden erkeği tanımayan, gezip tozmayı, hiç bir şeyden haberi olmayan cemaat hocalarını dinlemeyi ibadetten sayıyorlar ama erkeğe itaati züll sayar hale geliyorlar.
Neden bu konuya girdiğime gelince Valilikle il müftülüğünün yeni bir çalışma yaptıklarını öğrendim, çalışma camilerde bayanlara ait ibadet kısımlarının iyileştirilip bayanlarımızın da Camilerde ibadet edecek hale gelmesi projesi, bunu yapanları tebrik ediyorum. Bu çok güzel bir çalışma cemaat camideki cemaattir, gerisi hikayedir, eskiden böyle düşünmezdik, cami cemaatini çok yetersiz, şuursuz, mücadele ruhu olmayan insanlardan oluşan Cemaat olarak vasıflandırırdık ama emin olun yanılmışız, cemaat camideki cemaattir, gerisi kontrolsüz gücün dışında hiçbir şey değildir. Bu konuda görev sadece müftülere, imamlara, müezzinlere düşmüyor, en önemli görev biz cemaate düşüyor, önce evimizdeki ailemizi camiye getirmeye alıştıracağız ardından da daha önemlisi onlara saygılı olmayı öğreteceğiz. Neden böyle söylediğime gelince yaz aylarında Çatalçam’daki yazlıkta oturduğumdan zaman, zaman Cuma namazlarını yeni yapılan büyük camisinde kılıyorum. Cami çok büyük yapılmış, emeği geçenlerden Allah razı olsun eski Belediye Başkanı Osman Çavuşla merhum Ömer abinin çok emeği geçti, Caminin alt katı cuma namazlarında dahi dolmuyor, zaten yaz aylarında kimse camiye girmek istemediğinden dışarda namaz kılıp gidiyorlar, hal böyle olunca da camiinin alt katı yarıya kadar dahi dolmuyor. Camiinin hocası da işinin ehli, kendisini yetiştirmiş, hem mihraba, hem kürsüye, hem de minbere layık bir arkadaş. Camiinin üst katını bayanlara ayırmış, ayrı olan giriş kapısına da “Vakit namazları dahil bayanlara ayrılmıştır” yazısını asmış olmasına rağmen erkeklerin bir kısmı inatla oraya çıkmaya devam edince bayan cemaat çok zor durumda kalıyor, bunun üzerine hoca efendi vaazını bitirince alt katın cemaate yettiğini, üst katta bayanların namaz kılacağını, erkeklerin çıkmaması gerektiğini söylemesine rağmen orada namaz kılan on beş, yirmi kişi ısrarla ve inatla oradan aşağıya inmeyince cuma namazını nasıl kıldım siz bana sorun.
Şimdi bu insanlara ne demek lazım siz söyleyin, insan bu kadar anlayışsız, bu kadar sorumsuz ve bu kadar ö….. nasıl olabilir anlamış değilim. Vali bey buna ne yapacak, Müftü ne yapacak, imam ne yapacak, imam efendi yazıyı yazmış, kimse aldırmayınca hoparlörden uyarısını yapmış, durumu anlatmış ama hala daha üst katta namaz kılan o insanlar alt kata inmemiş iseler Hoca ne yapsın, eline değnek alıp kovacak hali de yok. Toplum olarak çok anlayışsız ve saygısız bir hale gelmişiz, küçük büyüğü tanımıyor, büyük küçüğü sevmiyor, eğitim tamamen istikbal endişesi ile yapılan materyalist zihniyete dayalı bir hal almış, öğretim kısmı yok denecek noktaya gelmiş. Kendimize gelmemiz lazım, silkinmemiz lazım, saygının, sevginin, insanlığın olmadığı bir toplumda yaşanamaz. Allahu teala Kuranı kerimde öyle güzel eğitim ayetleri nazil buyurmuş ki aklınız şaşar, birkaçını söyleyip kapatayım, peygamberin evinin kapısını çalmadan girmeyin, sesinizi peygamberden çok yükseltmeyin, anne babanıza öf demeyin, mümin müminin kardeşidir. Peygamberimize yönelik talimatların tamamı büyüklerimiz için de geçerli olduğunu söyleyerek bugünkü köşemiz bitirmek istiyorum. Kalın sağlıcakla...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.