Olayları değerlendirirken tarafsız ve objektif olarak değerlendirmek zorundayız. Siyasi düşüncelerimize veya sosyal hayattaki durumumuza göre olayları değerlendirmeye kalkarsak doğruyu bulamayız. Sosyal medyada bazı paylaşımları görünce üzülmemek mümkün değil. İyi niyetli olarak uğraş verenlere dahi siyasi gözlükle bakıp eleştirmenin ne anlamı var anlamış değilim. Bu süreçte herkes elinden geldiğini yapmaya çalışıyor;  neticede ortada sağlık var, insanların hayatları var. Bunun şaka kaldırır tarafı yok. Valiliklerden sağlık çalışanlarına, belediyelerden kamu kuruluşlarına, esnaftan işçisine kadar herkes bir şeyler yapma çabasında. Valilikler olayın yasal bakımdan tüm detaylarından sorumlular. Sokağa çıkan vatandaşla ilgili yapılacak işlemden tutun da emniyetinden jandarmasına kadar sorumluluk alanlarında olan ne varsa hepsini en iyi şekilde yönetmeye çalışmaktalar.

Belediyeler asli görevlerinin bir kısmını bir kenara bırakmak suretiyle vatandaşa hizmet sunabilmenin derdine düşmüşler. Kimisi ekmek dağıtmaya çalışıyor kimisi maske imalatı yapıp vatandaşa dağıtmanın derdinde, kimisi de sokakları temizleyip ilaçlamanın derdine düşmüş durumda. Sağlık çalışanlarının durumu ise herkesten zor. Bir kısmı evlerinde kalmıyor, valilik ve büyükşehir belediyesi onlara yer temin etmiş, oralarda kalıp her ihtimale karşı evlerine virüs taşımamak için ellerinden geleni yapmaktalar. İmkânı yerinde olan esnaf bir yandan ayakta durmaya çalışırken diğer yandan da imkânları ölçüsünde etrafındaki gariban insanlara destek olma derdinde. Bir de bunların dışında oturduğu yerden ahkâm kesen art niyetli insanlar var. Onlara ne yaparsanız yapın asla yaranamazsınız. İşleri güçleri eleştirmek, moral bozmak ve ortamı germektir, bu tiplerden oldum olası nefret etmişimdir.

Gazetecilik mesleği olumsuz işleri eleştirme mesleğidir ama bu ortamda olumsuzluklarla ilgili yazacaksak sürece katkı sağlamak adına yazmamız gerekmekte yoksa sırf eleştirmek için yazmanın anlamı yok. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, ülkemizin sağlık çalışmaları bakımından çok iyi bir yerde olduğunu açıkladı, bu övünülecek bir durum. Koronavirüs salgınıyla mücadele konusunda dünyanın hiçbir ülkesinde vatandaşa ekonomik olarak bu kadar destek veren başka bir ülke yok. Gerçekten bu övünülecek bir durum. Oralarda özel sağlık sigortaları var, onun üzerinden ödenmekte deniliyor ama o sağlık sigortalarına ödenen paralara bir bakarsanız ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız. Alınan tedbirler sayesinde şehrimizde de öyle çok korkulacak bir durumun olmadığını öğrendim. Eğitim Araştırma Hastanesinden Tıp Fakültesi Hastanesine, hatta Bafra ve Çarşamba Hastanelerini dahi araştırdım, doluluk oranları Bakan Koca’nın dediği gibi yüzde altmışlarda ama bunların büyük bir kısmı tedbir amaçlı oralarda tutulmakta, yoksa pozitif çıkanların sayısının yatanların çok azı olduğu da bir gerçek.

Önceki gün işlerimi takip etmek için dışarı çıktım, şehir bomboş desem abartmış olmam. İnsanlar bu işi ciddi anlamda benimsemişler, sokağa çıkan çok az insan var. Kaldı ki sokağa çıkanların büyük bir kısmı işi gereği çıkmakta, bazı yaşlıların sorumsuzca davranıp sokağa çıktıklarını da biliyoruz ama bu sayı çok az. İnsanlar birbirlerine çok mesafeli duruyorlar, hayatın tadı tuzu gitmiş. İnşallah bu iş bir an evvel düzelir de toplum da rahatlar yoksa sosyal hayat diye bir şey kalmayacak. Sözlerime son verirken yüce Rabbimden bir an önce bu sıkıntıdan kurtularak eski hayatımıza dönmemizi talep ediyorum. Evde kalın, sağlıklı kalın.